Paulo Coelho gençliğinde bir hippiydi. Yazarlığa başlamadan önce ülkesinde tanınan bir şarkı sözü yazarıydı. Bir süre gazetecilik de yapan Paulo Coelho, 1986 yılında Hıristiyanların Batı Avrupa'dan başlayıp İspanya'da Santiago de Compostela kentinde sona eren geleneksel hac yolculuğunu yaptı. Bu deneyimini Hac (özgün adı: 'The Pilgrimage') adlı kitabında anlattı. 1988 yılında yayınlanan romanı Simyacı, Coelho'yu en çok okunan çağdaş yazarlardan biri yaptı. 42 ülkede yayınlanan, 26 dile çevrilen Simyacı, benzersiz bir başarıya ulaştı ve bu kitap sayesinde Gabriel Garcia Marquez'den sonra en çok okunan Latin Amerikalı yazar oldu. Paulo Coelho'nun kurduğu Paulo Coelho Enstitüsü, ülkesindeki yoksul çocuk ve yaşlılara yardım etmektedir. Coelho, UNESCO'nun Kültürlerarası Diyaloglar programında danışman olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda İsviçre'nin Davos kentindeki Dünya Ekonomik Forumu'nu düzenleyen Schwab Vakfı'nın yönetim kurulundadır. Paulo Coelho pek çok saygın ödülün sahibi oldu; bunlar arasında Dünya Ekonomik Forumu'nun verdiği Crystal Award ve Fransız Légion d'Honneur nişanı da vardır. Yazar 2002 yılında Brezilya Edebiyat Akademisi'ne kabul edildi. Coelho, ayrıca pek çok saygın basın kuruluşu için haftalık köşe yazıları yazmaktadır. Paulo Coelho Rio de Janerio'da yaşamaktadır.
simyacı yı okuduğumda sanırım daha gençtim..fena gelmemişti..hac da farklı değil dedim..hiç ci olmak da bi tatmin galiba..kimden çok hiç ci..hiç sek coelho da. hiç..kazanan yalnızdır..diyor..okumıcam.
Paulo Coelho, 1947 yılında Brezilya'da doğdu. Yazarlığa başlamadan önce ülkesinde tanınan bir şarkı sözü yazarıydı. Bir süre gazetecilik de yapan Paulo Coelho, 1986 yılında Hıristiyanların Batı Avrupa'dan başlayıp İspanya'da Santiago de Compostela kentinde sona eren geleneksel hac yolculuğunu yaptı. Bu deneyimini Hac adlı kitabında anlattı. 1988 yılında yayınlanan romanı Simyacı, Coelho'yu en çok okunan çağdaş yazarlardan biri yaptı. 42 ülkede yayınlanan, 26 dile çevrilen Simyacı, benzersiz bir başarıya ulaştı. Paulo Coelho'nun kurduğu Paulo Coelho Enstitüsü, ülkesindeki yoksul çocuk ve yaşlılara yardım etmektedir. Coelho, Unesco'nun Kültürlerarası Diyaloglar programında danışman olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda İsviçre'nin Davos kentindeki Dünya Ekonomik Forumu'nu düzenleyen Schwab Vakfı'nın yönetim kurulundadır. Yapıtlarıyla pek çok ödül ve nişan alan Paulo Coelho, Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde yaşamaktadır.
Paulo Coelho'nun, 'Seytan ve Genc Kadin' adli romanindan guzel bir bolum.
...'Yollari oldukca uzunmus, yokus yukari gidiyorlarmis, gunes yakiciymis, ter icinde kalmislar, susamislar.Bir donemecin ardinda harika bir mermer kapi gormusler; kapi, ortasinda bir cesme bulunan altin doseli bir meydana aciliyormus, cesmeden berrak bir su akiyormus. Yolcu kapidaki bekciye donmus.'Iyi gunler.' 'Iyi gunler, ' diye yanit vermis bekci. 'Burasi harika bir yer, adi ne? ' 'Burasi cennet.' 'Ne iyi, cennete gelmisiz, cunku cok susadik.' 'Iceri girip dilediginiz kadar su icebilirsiniz', demis bekci ve eliyle cesmeyi gostermis. 'Atimla kopegim de susadilar.' 'Kusura bakmayin, ' demis bekci. 'Buraya hayvanlar giremez.' Yolcu cok uzulmus, cok susamismis, ama suyu tek basina icmek istemiyormus. Bekciye tesekkur edip yoluna devam etmis.
Epeyce bir sure yamac yukari gittikten sonra eski gorunumlu, kucuk bir kapiya varmislar, kapi iki yani agaclikli toprak bir yola aciliyormus. Agaclardan birinin altinda, sapkasini alnina indirmis, uyur gibi yatan bir adam varmis.'Iyi gunler, ' demis yolcu. Adam basini sallamis. 'Atim, kopegim ve ben cok susadik.' 'Surada taslarin arasinda bir pinar var, ' diyen adam eliyle orayi isaret etmis. 'Istediginiz kadar su icebilirsiniz.'
Yolcu, ati ve kopegi pinara gidip susuzluklarini gidermisler.Yolcu bekciye tesekkur etmis. 'Istediginiz zaman yine gelebilirsiniz, ' demis bekci. 'Buranin adi ne? ' 'Cennet.'
'Cennet mi? Ama mermer kapidaki bekci bana orasinin cennet oldugunu soyledi.' 'Orasi cennet degil cehennemdi.'
Yolcunun akli karismis 'Sizin adinizi kullanmalarina niye izin veriyorsunuz? Yanlis bilgi vermeleri buyuk karisikliga neden olur! '
'Hic de degil. Aslinda onlar bize buyuk bir iyilikte bulunuyorlar. En iyi dostlarina sirt cevirenlerin hepsi orada kaliyor cunku.'...
https://pin.it/1rEdxkD
Tahta diye küçümsenen Pinokyo'nun bile yalan söyleyince burnu uzuyordu.
Ya şimdi ki insanların,
Yüzü bile kızarmıyor...
.
(Paulo Coelho)
Paulo Coelho gençliğinde bir hippiydi. Yazarlığa başlamadan önce ülkesinde tanınan bir şarkı sözü yazarıydı. Bir süre gazetecilik de yapan Paulo Coelho, 1986 yılında Hıristiyanların Batı Avrupa'dan başlayıp İspanya'da Santiago de Compostela kentinde sona eren geleneksel hac yolculuğunu yaptı. Bu deneyimini Hac (özgün adı: 'The Pilgrimage') adlı kitabında anlattı. 1988 yılında yayınlanan romanı Simyacı, Coelho'yu en çok okunan çağdaş yazarlardan biri yaptı. 42 ülkede yayınlanan, 26 dile çevrilen Simyacı, benzersiz bir başarıya ulaştı ve bu kitap sayesinde Gabriel Garcia Marquez'den sonra en çok okunan Latin Amerikalı yazar oldu. Paulo Coelho'nun kurduğu Paulo Coelho Enstitüsü, ülkesindeki yoksul çocuk ve yaşlılara yardım etmektedir. Coelho, UNESCO'nun Kültürlerarası Diyaloglar programında danışman olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda İsviçre'nin Davos kentindeki Dünya Ekonomik Forumu'nu düzenleyen Schwab Vakfı'nın yönetim kurulundadır. Paulo Coelho pek çok saygın ödülün sahibi oldu; bunlar arasında Dünya Ekonomik Forumu'nun verdiği Crystal Award ve Fransız Légion d'Honneur nişanı da vardır. Yazar 2002 yılında Brezilya Edebiyat Akademisi'ne kabul edildi. Coelho, ayrıca pek çok saygın basın kuruluşu için haftalık köşe yazıları yazmaktadır. Paulo Coelho Rio de Janerio'da yaşamaktadır.
simyacı yı okuduğumda sanırım daha gençtim..fena gelmemişti..hac da farklı değil dedim..hiç ci olmak da bi tatmin galiba..kimden çok hiç ci..hiç sek coelho da. hiç..kazanan yalnızdır..diyor..okumıcam.
mevlana'nın mesnevisinden konu çalan ve çaldığı konuyla simyacı'yı yazan çılgın yazar...
Her romanında başka bir hayal dünyası edinirim kendime. Kelimelerin efendisidir o.. Tabir edilmez yazar..
en sevdiim yazardır kendisi..en son zahiri okudum..ama sanki tarzı biras deişiioo..bence yanii..
simyacı,beşinci dağ,piedra ırmağının kıyısında oturdum ağladım,veronika ölmek istiyor türkçeye çevrilmiş kitaplarıdır..okurken düşündürür,hayatı tekrar sorgulamamızı sağlar bu kitaplar.bi piedra fazla bişiy vermemişti bana.
Toparlan dedi,düşler insanı yerinde oturtmaz.
...ve delilredi aşkı icat eden
,,,aşık adam önce kendinden geçmeyi,sonra kendini bulmayı özlermiş
Akıcı bir dil,düşündürücü bir tarz,yüzlerce defa okunalısı deha!
Paulo Coelho, 1947 yılında Brezilya'da doğdu. Yazarlığa başlamadan önce ülkesinde tanınan bir şarkı sözü yazarıydı. Bir süre gazetecilik de yapan Paulo Coelho, 1986 yılında Hıristiyanların Batı Avrupa'dan başlayıp İspanya'da Santiago de Compostela kentinde sona eren geleneksel hac yolculuğunu yaptı. Bu deneyimini Hac adlı kitabında anlattı. 1988 yılında yayınlanan romanı Simyacı, Coelho'yu en çok okunan çağdaş yazarlardan biri yaptı. 42 ülkede yayınlanan, 26 dile çevrilen Simyacı, benzersiz bir başarıya ulaştı. Paulo Coelho'nun kurduğu Paulo Coelho Enstitüsü, ülkesindeki yoksul çocuk ve yaşlılara yardım etmektedir. Coelho, Unesco'nun Kültürlerarası Diyaloglar programında danışman olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda İsviçre'nin Davos kentindeki Dünya Ekonomik Forumu'nu düzenleyen Schwab Vakfı'nın yönetim kurulundadır. Yapıtlarıyla pek çok ödül ve nişan alan Paulo Coelho, Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde yaşamaktadır.
ülkemizde fazla tanınmaz..
Ben seviyorum kitaplarını,abartılı olmasın ama mutluyum okurken.
bütün kitapları
okunmaya değer...
yedi milleti bunca sene, götürdü paraları.
Paulo Coelho'nun, 'Seytan ve Genc Kadin' adli romanindan guzel bir
bolum.
...'Yollari oldukca uzunmus, yokus yukari gidiyorlarmis, gunes
yakiciymis, ter icinde kalmislar, susamislar.Bir donemecin ardinda harika bir mermer kapi gormusler; kapi, ortasinda bir cesme bulunan altin doseli bir meydana aciliyormus, cesmeden berrak bir su akiyormus. Yolcu kapidaki bekciye donmus.'Iyi gunler.'
'Iyi gunler, ' diye yanit vermis bekci.
'Burasi harika bir yer, adi ne? '
'Burasi cennet.'
'Ne iyi, cennete gelmisiz, cunku cok susadik.'
'Iceri girip dilediginiz kadar su icebilirsiniz', demis bekci ve eliyle cesmeyi gostermis.
'Atimla kopegim de susadilar.'
'Kusura bakmayin, ' demis bekci. 'Buraya hayvanlar giremez.'
Yolcu cok uzulmus, cok susamismis, ama suyu tek basina icmek
istemiyormus.
Bekciye tesekkur edip yoluna devam etmis.
Epeyce bir sure yamac yukari gittikten sonra eski gorunumlu, kucuk bir kapiya varmislar, kapi iki yani agaclikli toprak bir yola aciliyormus. Agaclardan birinin altinda, sapkasini alnina indirmis, uyur gibi yatan bir adam varmis.'Iyi gunler, ' demis yolcu.
Adam basini sallamis.
'Atim, kopegim ve ben cok susadik.'
'Surada taslarin arasinda bir pinar var, ' diyen adam eliyle orayi isaret etmis. 'Istediginiz kadar su icebilirsiniz.'
Yolcu, ati ve kopegi pinara gidip susuzluklarini gidermisler.Yolcu bekciye tesekkur etmis.
'Istediginiz zaman yine gelebilirsiniz, ' demis bekci.
'Buranin adi ne? '
'Cennet.'
'Cennet mi? Ama mermer kapidaki bekci bana orasinin cennet oldugunu soyledi.'
'Orasi cennet degil cehennemdi.'
Yolcunun akli karismis 'Sizin adinizi kullanmalarina niye izin veriyorsunuz?
Yanlis bilgi vermeleri buyuk karisikliga neden olur! '
'Hic de degil. Aslinda onlar bize buyuk bir iyilikte bulunuyorlar. En iyi dostlarina sirt cevirenlerin hepsi orada kaliyor cunku.'...
simyacı...
piedra ırmağının kıyısında.....