Cevap olarak ''iyiyim,sen nasılsın''olgusunu içinde barındıran... Yapmacık bir soru tarzı... Aslında yapmacık olduğu tartışılır lakin ''selam'' vermek gibi sıradan bir sözcük oldu...
insanın her gün kendine sormadan cevabını bildigi sorudur. bu yuzden digerleri sorunca zaman zaman 'sanane' diyesi gelir... sanki gercek cevabını umursayacak mısın? diyesi de gelir...
sadece birilerinin dünyasında tek kelimelik bir soruyla hala var olmak isteyenlerin kullandığı sorudur...
belki pencerenden dışarı bakıyorsun şimdi uyamamışsın geceden beri kalbin aşk yorgunu... belki de çok iyisin, bulmuşsun o'nu soramadığım, sorup da cevap alamadığım soru nasılsın?
şaka gibi bir sorudur bu, yanıtı bilinen, yanıtı beklenen. beklenmedik yanıtları kabul etmeyen sorudur bu. bir monologdan farkı repliklerin bir kısmının dağıtılmış olmasıdır karşınızdakine. nasıl olabilir ki? - her dakika daha da acı çekiyorum ve bu acının bir ilacı yok. - aşık oldum, ayaklarım yerden kesildi, şu anda bile öyle görünsem de aslında seninle konuşmuyorum. nasılım biliyor musun? ayaklarım basmıyor yere, ben havada yürüyorum. - nasıl olmamı istersin? nasıl olmamı tercih edersin? sen ne istersen onu söylerim çünkü, çünkü bekliyorum dakikalardır, saatlerdir, senelerdir, sormanı bana nasıl olduğumu. önemsemeni bekledim, birinin dönüp bakmasını, birinin merak etmesini, birinin sormasını. nasıl olduğumun önemi yok, veya yalnızım işte. - ben ruhi bey nasılım. - nasıl olmalıyım? - nasıl?
Bilmiyorum.
EH İŞTE
herşeyi anlayabilecek durumdayım..
gayet sakin ve huzurlu..
İyiyim demek adettendir.(Genellikle de yarım ağız soylenir.)
Ben mi?
iç güveysinden hallice :)
Cevap olarak ''iyiyim,sen nasılsın''olgusunu içinde barındıran...
Yapmacık bir soru tarzı...
Aslında yapmacık olduğu tartışılır lakin ''selam'' vermek gibi sıradan bir sözcük oldu...
Cevap veriyorum; Ankara gibi Gri'yim fm......
(!)
Uzun zamandır kendime sormak istiyorum...
'Sükût gibi münzevî, çığlık gibi hür..'
insanın her gün kendine sormadan cevabını bildigi sorudur. bu yuzden digerleri sorunca zaman zaman 'sanane' diyesi gelir... sanki gercek cevabını umursayacak mısın? diyesi de gelir...
sadece birilerinin dünyasında tek kelimelik bir soruyla hala var olmak isteyenlerin kullandığı sorudur...
sadece bir hatırlatmadır artık...
Nitelik olarak mı nasılım? Nicelik olarak mı?
Konuşursam çok kişinin canı yanar..
verdigim cevap hic degismeyecek..
IYIM; GÜZELIM; HARIKAYIM HATTA SÜPER ÖTESIYIM! ! !
uzak bir yıldızım içimden kopup gelen iki çift göz gibi karşıdan kendimi seyrediyorum…
bazan yabani, bazan korunmasız, ne yapacağını bilmez ait olduğu yerden koparılmış mecalsiz bir hayvan gibi…
bazen konuşkan; denizlerde kıpırtılı bir balık gibi..
ve bazan savaştaki sevgilisinden hiç gelmeyecek haberleri bekleyen duru ve yalansız genç kız gülüsemesi gibi…
uzak bir yıldızım içimden kopup gelen iki çift göz gibi karşıdan kendimi seyrediyorum…
kapasam gözlerimi bir yıldız kaysa, lirik bir sarhoşlukta kaybolsam…
***
adressizim...
Kollarında uyandığım umutlarım yok şimdi…
Dargınım…
Kırgınım…
ve..
yalnız…
ve…
çığırtkan..
çünkü yalnız, yalnızlıkta çığırtkandır yaralar….
akşam oldu hüzünlendim ben yine….
hüzün, hep karanlıkları fırsat bilirken, gecelerin sessizliğinde kendini hissettirmeye başladığında mehtabın aydınlığı kifayetsiz kalacaktır… ruh, sükûtu yaşar kendi serencamında bu dem…
gel mehtabım, gel sevgilim sen yine..
âh…
aslında hiç bır ınsanın doğru cevap veremedığım,hep yanlış cevap verdiği,doğru cevap verse bile bu cevap uzun süreli bı doğru olmuyor..
iç güveysinden hallice :) ya sen?
Yüzümde yalnızlık bulutları…
Hayret makamındayım….
'Ağlarım, ağlatmam hissederim söyleyemem
Dili yok kalbimin ondan ne kadar bîzârım'
M. Akif
Sevgili Bestenegar,
'Nefsim levvâme’de…
Kalbim mûtmâin..
Emmâre’de değiliz çok şükür…'
demiş.
Keşke biz de böyle diyebilsek.
Nefsim levvâme’de…
Kalbim mûtmâin..
Emmâre’de değiliz çok şükür…
bugün iyiyim, ama yarını bilmiyorum…
bu ‘’amma’ ların arkasında hep bir gizem vardır…
‘’amma’’lar sırdır…
bugün iyiyim, yarın kalbime hüzün değer mi? ...
‘’muamma’’…
bir bilebilsem.
AVAREYİM..! ASUDEYİM..! YORGUNUM..!
SUya atılmış aspirin gibiyim hoşultulu ve paramparça...
'Leylası Kerem'e kaçmış Mecnun 'gibiyim.Demek geldi içimden hem güldüren,hem düşündüren...
belki pencerenden dışarı bakıyorsun şimdi
uyamamışsın geceden beri
kalbin aşk yorgunu...
belki de çok iyisin, bulmuşsun o'nu
soramadığım, sorup da cevap alamadığım soru
nasılsın?
-slm
-slm
-ben felanca
-ay bende felanca
-nasılsınız
-ay sapıkkkkkkkkkkkkkk
nasılsın bu işte..
şaka gibi bir sorudur bu, yanıtı bilinen, yanıtı beklenen.
beklenmedik yanıtları kabul etmeyen sorudur bu. bir monologdan farkı repliklerin bir kısmının dağıtılmış olmasıdır karşınızdakine.
nasıl olabilir ki?
- her dakika daha da acı çekiyorum ve bu acının bir ilacı yok.
- aşık oldum, ayaklarım yerden kesildi, şu anda bile öyle görünsem de aslında seninle konuşmuyorum. nasılım biliyor musun? ayaklarım basmıyor yere, ben havada yürüyorum.
- nasıl olmamı istersin? nasıl olmamı tercih edersin? sen ne istersen onu söylerim çünkü, çünkü bekliyorum dakikalardır, saatlerdir, senelerdir, sormanı bana nasıl olduğumu. önemsemeni bekledim, birinin dönüp bakmasını, birinin merak etmesini, birinin sormasını. nasıl olduğumun önemi yok, veya yalnızım işte.
- ben ruhi bey nasılım.
- nasıl olmalıyım?
- nasıl?
-idir ya sen
-saol ya sen
-abi noolsun
-iyiyis:D
-ha iyiyis ya sen?
halla halla ya:D
bu soruyu soran gerçekten konuyla ilgilenmediğindendir..
cevabı zaten bellidir..
'berbat' derseniz pişman etmiş olursunuz cevaben..