aşktan her ne kadar çok çeksemde, sonu hep hüsranla bitsede ben aşksız gecen günlerimi günden saymıyorum. beni öldürmeyen acı daha güçlü yapar. ve yaptıda zaten öyle acılar çektim ki aşktan hiçbiri beni öldürmedi. çünkü beni öldürmek okdar kolay değildi. zaten beni öldürmüyorssa ben o acıya acı demem. her aşk kendi içinde bir tecrübe yaratır. aşk anlatılmaz bir duygudur bence aşksız gecen hergün bir kayıp diyebilirim.
aşk öle bişeydirki o hep aklının bir köşesinde olur hep yüreğinin bir yerlerinde hissedersin onu onun canı yandımı seninde canın yanar ama en kötüsü hep imkansızzdırrrrrrrrrr ulaşılmazdır her zaman
eğer ciddi bir araştırmacı iseniz aşkın kökenine inmeyi onu çözümleyip kendi hayatınıza monte etmeyi istiyorsanız ve size aşkı bilgisine her devirde itimad edilen zekasıyla meşhur eskilerin alim şimdilerin ordinaryus profösör dediği bir insanın anlatmasını istiyorsanız okuyun derim ben.. kitap kalındır ama çok faydalanacaksınız.. 'ibn-i kayyım el-cezviyye' ravdatul muhibbin ve nuzhetül müştakin şule yayınları aşıklar kitabı olarak çevirmiş.. deneyin derim ben..
Dilin olayımda söyle ................Nasıl yandım sana böyle ....................................Al yolunda toprak eyle ........................................................Ez ezebildiğin kadar...
Terketmedi sevdan beni, Aç kaldım, susuz kaldım, Hayın, karanlıktı gece, Can garip, can suskun, Can paramparça... Ve ellerim, kelepçede, Tütünsüz uykusuz kaldım, Terketmedi sevdan beni...
Evet de Butun marifetlerimi gostereyim sana Gor, bir kilo raki nasil icilirmis Nasil siir yazilirmis ac karnina Nasil yasanirmis Nasil sevisilirmis Ogren Sana bin yil yasatayim bir gunde Once evet de umitleneyim Istersen sonra hayir de...
şimdiki aklım olsaydı bu kıdar kısa sürede harcamazdım seni..cahilliğime ver.aslında her aşk bittiğinde hata olarak değerlendirilir.hata olmasaydı bitmezdiki zaten..ve aşkta sönme olduğu sürece o kişiye zamanında duyulan aşkı inkara başlar kişi..sığdıramaz kendine..her seferinde yeni bir sayfa açar ama asla ilk sayfadaki güven yerinde değildir..ve birde bakarki sayfalar tükenmiş.. amaa yaşanan hiç bir şeye pişmanlık duyulmamasından yanayım..bazen küçücük bir an bile çok şeye bedel olabiliyor..ve güzel hatıralardan başka ney insanı böylesine hayalimsi mutluluklara salabilirki...
karşındakini gördüğün zaman kalbin atmaya başlar hele dokunduğun zaman yüreğin yerinden fırlıyacakmış gibi olur.. hele snden bişey yapmanı istediği zaman en güzelini yapmak için mutlulukla uğraşırsın eğer bunu yaşıyorsanız gerçekten aşıksınız kefilim ama hiç bişey yaşamıyosan aşk deil sadece hoşlantıdır.... irew
kimyasal bir tepkime sonucu ortaya çıkan bi ürün öyle bişey ki nerdeyse ölecek kadar hastayım onun yanından ayrılamıyom uykusuzluktan gözlerim isyan ederken onu düşünüyom yıldızlara bakıp ve yine öyle bişey ki karşılığını görmüyom
hayatının çoğunun ellerinden kayıp gitmesi, bir insan için... ama yine de kendinden büyülü bir oyun... ve çok büyük bir tutku... insana yaptıramayacağı hiç bir şey yoktur... insan aşık olunca ölümden bile korkmuyor....
'Aşk bir başkasını yaşamaktır.' der Balzac. Bir başkasını yaşayamazken binlerce insanı anlamanın imkansızlığı ortada. Biz bir tek kişiyi bile yaşayıp, anlayamıyorsak bizi de kimse anlamaz. Aşk anlamaktır. Anlamazsak sadece bir kişiye kölelik ya da egemenlik haline dönüşür. Size sevgi, hoşgörü ve zarafet sunmayan aşkı bırakın. Çünkü aşk yaşamı kolaylaştıracak bir akıntı olmalıdır. Azgın bir anafor değil; sonunda herkesin boğulduğu. Aşk bir zarafet ve inceliktir. Onu oynamak isteyenlerin uyması gereken kurallar vardır. Beden ve ruh bir arada oynayabilir ancak. Birini diğerine tercih etmek mümkün değildir. Aşk güzelliklerin galebe çaldığı bir dünyanın özlemidir. O nedenle ince dantel iplikleriyle örülmüş bir kırılganlık sergiler. Onu çekiştirmek, yırtmak tüm düşlere vedadır.
Aşk anımsanacak güzel anılardır. Onu vahşi bir arenaya çevirmek, kan fışkıran sözlerle ve davranışlarla yıkmak kolaydır. Fakat o, asla yaşamında aşk bilmemenin tescilidir cümle aleme. Bedelini anısız kalarak ödemektir. Çünkü özlemi olmayan yaşlılığında; ağır dili ve başı onun yalnızlığını paylaşmayacaktır.
aşktan her ne kadar çok çeksemde, sonu hep hüsranla bitsede ben aşksız gecen günlerimi günden saymıyorum. beni öldürmeyen acı daha güçlü yapar. ve yaptıda zaten öyle acılar çektim ki aşktan hiçbiri beni öldürmedi. çünkü beni öldürmek okdar kolay değildi. zaten beni öldürmüyorssa ben o acıya acı demem. her aşk kendi içinde bir tecrübe yaratır. aşk anlatılmaz bir duygudur bence aşksız gecen hergün bir kayıp diyebilirim.
sevdiğim, kilometrelerce öteden nasıl başarıyorsun kalbimin tellerini titretmeyi?
benim derdim seninle
kal yanımda hep böyle :)
aşk haytın anlamıdır. sonu ve başıdır...
aşk öle bişeydirki o hep aklının bir köşesinde olur hep yüreğinin bir yerlerinde hissedersin onu onun canı yandımı seninde canın yanar ama en kötüsü hep imkansızzdırrrrrrrrrr ulaşılmazdır her zaman
eğer ciddi bir araştırmacı iseniz
aşkın kökenine inmeyi onu çözümleyip
kendi hayatınıza monte etmeyi
istiyorsanız
ve size aşkı bilgisine her devirde itimad edilen zekasıyla meşhur eskilerin alim şimdilerin ordinaryus profösör dediği bir insanın anlatmasını istiyorsanız
okuyun derim ben..
kitap kalındır
ama çok faydalanacaksınız..
'ibn-i kayyım el-cezviyye'
ravdatul muhibbin ve nuzhetül müştakin
şule yayınları
aşıklar kitabı
olarak çevirmiş..
deneyin derim ben..
aşk, dağlar arasında yanlız kalmak gibi
yanlız kalıncada kaderine ağlamak gibi
en sonundada kaderine küsmek gibi bir alın yazısıdır
Dilin olayımda söyle
................Nasıl yandım sana böyle
....................................Al yolunda toprak eyle
........................................................Ez ezebildiğin kadar...
bir gün bu şehrin en yüksek tepesine
senin heykelini dikeceğim
limana yanaşan gemilerden önce sen görüneceksin
sen yol göstereceksin karanlıklarda
pullarda senin resmin olacak
vitrinlerde senin fotoğrafların
bu şehre gelenlere
önce seni gösterecekler
bense dilediğim gibi
günün her saatinde yalnız seni göreceğim
ve
karlı, soğuk bir kış günü
senin o duygusuz ayaklarının dibinde
can vereceğim.
aradığım büyülü bir duygu
kavuşamıycağını bile bile bağlanmak içinin gitmesi bir bakışına
türbanlı bir kıza aşık olan demokrat bir insanın,türbanlı kızdan aldığı
'hayatım seni seviyorum ama içki içtiğin için seni reddediyorum' demesidir...
işte aşk böylesi faşist bir duygudur... :-))))))))))))))))) 9
aradığımı bulacak mıyım? ...
çok zor...
Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça...
Ve ellerim, kelepçede,
Tütünsüz uykusuz kaldım,
Terketmedi sevdan beni...
çağrışımsızlık
yok öle bişi yok feyk bunlar feyk... bırakın allaseerseniz yaw
durup onu seyretmekten haz almak
ah aşk, sen nelere kadirsin.
Evet de
Butun marifetlerimi gostereyim sana
Gor, bir kilo raki nasil icilirmis
Nasil siir yazilirmis ac karnina
Nasil yasanirmis
Nasil sevisilirmis
Ogren
Sana bin yil yasatayim bir gunde
Once evet de umitleneyim
Istersen sonra hayir de...
ağlamak,özlemek,uykusuzluk valla aşk kanser gibi bişey
zor olanı sevmek
Tek kişilik olduğunu biliyorum...
şimdiki aklım olsaydı bu kıdar kısa sürede harcamazdım seni..cahilliğime ver.aslında her aşk bittiğinde hata olarak değerlendirilir.hata olmasaydı bitmezdiki zaten..ve aşkta sönme olduğu sürece o kişiye zamanında duyulan aşkı inkara başlar kişi..sığdıramaz kendine..her seferinde yeni bir sayfa açar ama asla ilk sayfadaki güven yerinde değildir..ve birde bakarki sayfalar tükenmiş..
amaa yaşanan hiç bir şeye pişmanlık duyulmamasından yanayım..bazen küçücük bir an bile çok şeye bedel olabiliyor..ve güzel hatıralardan başka ney insanı böylesine hayalimsi mutluluklara salabilirki...
karşındakini gördüğün zaman kalbin atmaya başlar hele dokunduğun zaman yüreğin yerinden fırlıyacakmış gibi olur.. hele snden bişey yapmanı istediği zaman en güzelini yapmak için mutlulukla uğraşırsın eğer bunu yaşıyorsanız gerçekten aşıksınız kefilim ama hiç bişey yaşamıyosan aşk deil sadece hoşlantıdır.... irew
kimyasal bir tepkime sonucu ortaya çıkan bi ürün
öyle bişey ki nerdeyse ölecek kadar hastayım onun yanından ayrılamıyom uykusuzluktan gözlerim isyan ederken onu düşünüyom yıldızlara bakıp
ve yine öyle bişey ki karşılığını görmüyom
ilk sevişmede havası kaçan bi balon..... ;))
kelimelerle ifade edilemeyen sadece kimyalarla yaşanılan bir güç...
hayatının çoğunun ellerinden kayıp gitmesi, bir insan için... ama yine de kendinden büyülü bir oyun... ve çok büyük bir tutku... insana yaptıramayacağı hiç bir şey yoktur... insan aşık olunca ölümden bile korkmuyor....
adına aşk diyorLar işte
sadece aşk...
'Aşk bir başkasını yaşamaktır.' der Balzac. Bir başkasını yaşayamazken binlerce insanı anlamanın imkansızlığı ortada.
Biz bir tek kişiyi bile yaşayıp, anlayamıyorsak bizi de kimse anlamaz. Aşk anlamaktır. Anlamazsak sadece bir kişiye kölelik ya da egemenlik haline dönüşür. Size sevgi, hoşgörü ve zarafet sunmayan aşkı bırakın. Çünkü aşk yaşamı kolaylaştıracak bir akıntı olmalıdır. Azgın bir anafor değil; sonunda herkesin boğulduğu. Aşk bir zarafet ve inceliktir. Onu oynamak isteyenlerin uyması gereken kurallar vardır. Beden ve ruh bir arada oynayabilir ancak. Birini diğerine tercih etmek mümkün değildir. Aşk güzelliklerin galebe çaldığı bir dünyanın özlemidir. O nedenle ince dantel iplikleriyle örülmüş bir kırılganlık sergiler. Onu çekiştirmek, yırtmak tüm düşlere vedadır.
Aşk anımsanacak güzel anılardır. Onu vahşi bir arenaya çevirmek, kan fışkıran sözlerle ve davranışlarla yıkmak kolaydır. Fakat o, asla yaşamında aşk bilmemenin tescilidir cümle aleme. Bedelini anısız kalarak ödemektir. Çünkü özlemi olmayan yaşlılığında; ağır dili ve başı onun yalnızlığını paylaşmayacaktır.
www.nevvalsevindi.com dan alınmıştır