Yaşasın popüler kültür düşünmeyen, üretmeyen, apolitik, yaşasın armağan çağlayan diyen yurdum insanı sağolasın 12 eylül ne iyilikler etmişsin memlekete.
Köken olarak daha gerilere gidildiginde Osmanlıda var olan mutlakiyet kavramı ve onun getirileriyle belirli safhalardan geçmiş olan Türkiye Cumhuriyeti en son olarak 12 Eylül'de sekteye uğramıştır.Mutlakiyetin izlerini silmek ve meşrutiyet akımını halka öğretmek için Cumhuriyetin ilk yıllarında 1950 yılına kadar(demokrat parti) otokratik bir düzen söz konusuydu. Ama liberalliğin daha da açığı tek partili sistemden çok partili yapıya geçilmesi Anayasada ki bazı hükümlerii zorladı ve bu 1960 yılına kadar devam etti 27 Mayıs ihtilali ve çok partili yapıya ayak uyduran bir anayasa hazırlandır. Daha emperyalist düzenlerinde ülkemizde hız kazandığı bir dönem yaşandı.12 Eylül olayları ve askeri darbeyle devam etti.
12 eylül bana neyi çağrıştırıyor? 23 yıllık devlet terörü tarihini. İşkence saraylarını, Sansaryan hanını, faşizmin toplumsal bir kara olarak devlet eliyle sofralarımıza kadar getirilip boğazımızdan içeriye zorla tıkılışını, bugün YÖK'ü ve onun hikmetinden sual olunamazlığını, Milli Güvenlik Kurulu'nu ve o günlerden bu yana artık iyice bu kurulun onay organı haline getirilen parlamentoyu, yalandan başka bir anlam taşımayan 'parlamenter demokrasi'yi, gericiliği, kan emiciliğin 'milli menfaatler' rengine boyanıp bütün ideolojik baskı aygıtlarıyla (eğitim, aile, medya..) daha çocuklarımız parmak kadarken kafalarına sokulmaya başlanmasını, bu afyonu, bile bile bilinçsizleştirmeyi, yalanı, yalan tarihi, balçığı ama yine de güneşi çağrıştırıyor. Çünkü umut benim başıcumda hala bir karanfil gibi kokuyor. Kanlı faşist baskınlarda, sokak ortasında infazlarda, ve hatta göz göre göre darağaçlarında yitip giden devrim şehitlerini saygıyla anıyorum...
12 Eylül 1980 Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu. Siyasal partiler kapatıldı; parti başkanları ve aydınlarla birlikte çok sayıda mesleki ve siyasal örgüt yöneticisi tutuklandı.4 Nisan’da, Fahri Korutürk’ün cumhurbaşkanlığının sona ermesinden itibaren boş bulunan devlet başkanlığı görevini,12 Eylül darbesinin lideri Genelkurmay Başkanı Kenan Evren üstlendi.
yapılan tek yararlı darbe
Yaşasın popüler kültür düşünmeyen, üretmeyen, apolitik, yaşasın armağan çağlayan diyen yurdum insanı sağolasın 12 eylül ne iyilikler etmişsin memlekete.
sanat eseri
saygı duyuyorum
kurunun yanında yananlara tabiki uzuluyorum allah rahmet eylesin
kardeşliğin katili olmaya çalışan gün... denediler ama başaramadılar we başaramıcaklar
Faşist diktanın solu manupüle etmek için iktidara geldiği tarih
Köken olarak daha gerilere gidildiginde Osmanlıda var olan mutlakiyet kavramı ve onun getirileriyle belirli safhalardan geçmiş olan Türkiye Cumhuriyeti en son olarak 12 Eylül'de sekteye uğramıştır.Mutlakiyetin izlerini silmek ve meşrutiyet akımını halka öğretmek için Cumhuriyetin ilk yıllarında 1950 yılına kadar(demokrat parti) otokratik bir düzen söz konusuydu. Ama liberalliğin daha da açığı tek partili sistemden çok partili yapıya geçilmesi Anayasada ki bazı hükümlerii zorladı ve bu 1960 yılına kadar devam etti 27 Mayıs ihtilali ve çok partili yapıya ayak uyduran bir anayasa hazırlandır. Daha emperyalist düzenlerinde ülkemizde hız kazandığı bir dönem yaşandı.12 Eylül olayları ve askeri darbeyle devam etti.
elinde büyüdüğümüz o yaşlı cadı var ya... onun adı eylül...12 yerimde tırnaklarının izi var hala... hala kanatmakta... hala...
Kapkara bir günü..Öyle koyusundan bir kara ki, ülkemin o günden sonrasını da kararttı..Ve hala sürüyor karanlık..
12 eylül bana neyi çağrıştırıyor? 23 yıllık devlet terörü tarihini. İşkence saraylarını, Sansaryan hanını, faşizmin toplumsal bir kara olarak devlet eliyle sofralarımıza kadar getirilip boğazımızdan içeriye zorla tıkılışını, bugün YÖK'ü ve onun hikmetinden sual olunamazlığını, Milli Güvenlik Kurulu'nu ve o günlerden bu yana artık iyice bu kurulun onay organı haline getirilen parlamentoyu, yalandan başka bir anlam taşımayan 'parlamenter demokrasi'yi, gericiliği, kan emiciliğin 'milli menfaatler' rengine boyanıp bütün ideolojik baskı aygıtlarıyla (eğitim, aile, medya..) daha çocuklarımız parmak kadarken kafalarına sokulmaya başlanmasını, bu afyonu, bile bile bilinçsizleştirmeyi, yalanı, yalan tarihi, balçığı ama yine de güneşi çağrıştırıyor. Çünkü umut benim başıcumda hala bir karanfil gibi kokuyor. Kanlı faşist baskınlarda, sokak ortasında infazlarda, ve hatta göz göre göre darağaçlarında yitip giden devrim şehitlerini saygıyla anıyorum...
..ben 20 günlükken evren amcam ihtilal yapmış..benim şerefime olsa gerek :)
12 Eylül 1980 Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu. Siyasal partiler kapatıldı; parti başkanları ve aydınlarla birlikte çok sayıda mesleki ve siyasal örgüt yöneticisi tutuklandı.4 Nisan’da, Fahri Korutürk’ün cumhurbaşkanlığının sona ermesinden itibaren boş bulunan devlet başkanlığı görevini,12 Eylül darbesinin lideri Genelkurmay Başkanı Kenan Evren üstlendi.