yazık ki irticanın simgesi haline getirilmiş ve onunla insanların özgür olmadıkları istedikleri gibi inanamayacaklarını inandıkları gibi yaşayamayacaklarını hatırlatan bez parçası
hayatı saraylar/yıkıntılar, zengin sofralar/açlık, ünlü insanlar/salaş meyhaneler arasında geçmiş bir garip neyzen. hayatının ve kendisinin bu dengesizliğini çocukluğunda yaşadığı iki olaya bağlar: ilk olarak, 'daha beş yaşındayken dinlediğim neyin tanrısal sesi beni benden aldı, bir daha geri döndürmemek üzere' der. hayatını etkileyen ikinci önemli olayı ise şöyle anlatır: 'bodrum'da babamla çarşıdayken biz, davul zurna sesleri duyduk, babamı seslerin geldiği yere doğru çektim. bir kalabalıkla karşılaştık, ellerinde 15-20 kadar sırık vardı, her sırığın ucunda ise kesik bir insan başı! babam beni bir demirci dükkanına soktu bu sahneden uzaklaştırmak için. ancak artık görmüştüm göreceğimi. kafamı sağlam tutacak çivilerden bir kaçı o demirci dükkanında yere düşüp kaybolmuştu bile. o büyük korku içinde titremeye başlamışım. eve götürmüşler beri ama titreme, korku geçmemiş. bir çok ilaçlar vermişler sonra...' neyzen'in hayatı hakkında bir çok olay anlatılır, ancak bunlardan bir çoğu doğru değildir. çok renkli bir hayat yaşamasina karşin, iddia edildiği kadar çok olay yaşamamıştır. örneğin atatürk ile karşılıklı tanışıklığı olduğu kesin değildir. ancak zamanında padişahın karşısında ney çaldığı ve tardir aldığı doğrudur. aynı şekilde olaylar gibi bazı deyişler ve şiirler de neyzen'e ait olmamasına rağmen ona atfedilmiştir. neyzen 1951 yılında bir de filmde oynamış, ölümünden bir yıl önce,1952'de, istanbul devlet tiyatroları komedi bölümünde adına bir gece düzenlenmiştir. son yıllarını varlıklı bir sanayicinin kendine kalması için verdiği beşiktaş'ta yıkılmak üzere olan bir evde geçirmiştir
manik depresif pislik
gerçektende yaşayan bilir doktorum bile beni anlamıyor....
yazık ki irticanın simgesi haline getirilmiş
ve onunla insanların özgür olmadıkları istedikleri gibi inanamayacaklarını
inandıkları gibi yaşayamayacaklarını hatırlatan bez parçası
put
hayatı saraylar/yıkıntılar, zengin sofralar/açlık, ünlü insanlar/salaş meyhaneler arasında geçmiş bir garip neyzen.
hayatının ve kendisinin bu dengesizliğini çocukluğunda yaşadığı iki olaya bağlar:
ilk olarak, 'daha beş yaşındayken dinlediğim neyin tanrısal sesi beni benden aldı, bir daha geri döndürmemek üzere' der.
hayatını etkileyen ikinci önemli olayı ise şöyle anlatır: 'bodrum'da babamla çarşıdayken biz, davul zurna sesleri duyduk, babamı seslerin geldiği yere doğru çektim. bir kalabalıkla karşılaştık, ellerinde 15-20 kadar sırık vardı, her sırığın ucunda ise kesik bir insan başı! babam beni bir demirci dükkanına soktu bu sahneden uzaklaştırmak için. ancak artık görmüştüm göreceğimi. kafamı sağlam tutacak çivilerden bir kaçı o demirci dükkanında yere düşüp kaybolmuştu bile. o büyük korku içinde titremeye başlamışım. eve götürmüşler beri ama titreme, korku geçmemiş. bir çok ilaçlar vermişler sonra...'
neyzen'in hayatı hakkında bir çok olay anlatılır, ancak bunlardan bir çoğu doğru değildir. çok renkli bir hayat yaşamasina karşin, iddia edildiği kadar çok olay yaşamamıştır. örneğin atatürk ile karşılıklı tanışıklığı olduğu kesin değildir. ancak zamanında padişahın karşısında ney çaldığı ve tardir aldığı doğrudur.
aynı şekilde olaylar gibi bazı deyişler ve şiirler de neyzen'e ait olmamasına rağmen ona atfedilmiştir.
neyzen 1951 yılında bir de filmde oynamış, ölümünden bir yıl önce,1952'de, istanbul devlet tiyatroları komedi bölümünde adına bir gece düzenlenmiştir.
son yıllarını varlıklı bir sanayicinin kendine kalması için verdiği beşiktaş'ta yıkılmak üzere olan bir evde geçirmiştir
the end
duygularının kölesi
en önemli şairlerimizden biri
aşk ölmek değil var olmaktır
yaşadığının bilincine varmaktır
Egoizmini yenebilmektir bence
nihilist gibi düşünürsek de hiçbirşeydir
baiser de Français