aman aman efendim aman galiba ahir zaman manzarası yurdumun tufan gününden yaman göz görme zaydınlıkta asümana denk duman yer dumanmış ne çıkar duman dolu asüman türk evi delik deşik yıkık dökük hanüman duraksız itiş kakış süresiz karman çorman anne çocuk doğurur köpek soyundan azman beyinler zıpzpı kadar mideler koskocaman aziz fikir buğdayı katıra mahsus saman boş laf hep dalga dalga uöçsuz bucaksız umman hayvanlık orkestrası eşek birinci keman orman keleş nebat kel nebat adamlar orman midelerde ihracat günde beş milyon batman milli servet matbaa bilmem kaç milyar harman yangın evinde satranç plan reform uzman tam bir buçuk asırdır maymunlardan elaman bizdeki hale nispet maymun taklitten pişman hangi yol türke uygun hangi parti tercüman çıkamaz meydanlara camide mahpus iman silah küfrün belinde küfrün elinde ferman cehle sorarsan ilim zehre sorarsan derman rahmet meçhul kelime bilinmez isim rahman kutsal kitaptır fuhuş ahlak okunmaz roman tarih kontra gerçeğe hürriyet hakka düşman millete kastedenin ismi milli kahraman yere batsın bu dünya bu dünyadan hayr uman genç adam at yorganı sana haram uyuman aman efendim aman efendim aman aman
kabus zamanın tıktakları güder yaratıkları kan sızan pençesinde beyninin yırtıkları hayal dalgıç ki arar denizde batıkları bu ne dünya ne dünya çerçöpten çattıkları bak şu maymun soyuna ortaya attıkları aziz ekmek fikirde teneke artıkları ve evlerde baş köşe batının pırtıkları görünmezi görmeye eremez mantıkları ya şu sözde müminler şiltenin kıtıkları yetmez mi bunca zaman yan gelip yattıkları bir nesil özlüyorum doğrultsun yatıkları somunları taş olsun zehirde katıkları yorganları devirsin dişlesin yastıkları bir damla gözyaşına sonsuzluk sattıkları hakka dönünüz hakkın hakkın yaratıkları
yunus emre
kaç mevsim bekleyim daha kapında
ayağımda zincir boynumda kement
beni de piştiğin bela kabında
o kadar kaynat ki buhara benzet
bekletme yunusum bozuldu bağlar
düşüyor yapraklar geçiyor çağlar
veriyor ayrılık dolu semalar
içime bayıltan acı bir lezzet
rüzgara bir koku ver ki hırkandan
geleyim izine doğru arkandan
bırakmam tutmuşum artık yakandan
medet ey devrişim yunusum medet
zeybeğn ölümü
zeybeğimi bir kaç kızan vurdular
çukurda üstüne taş doldurdular
bir de ya kalkarsa diye kurdular
zeybeğim zeybeğim ne oldu sana
Allah deyip şöyle bir doğrulsana
zeybeğim kalkamaz dirilemez mi
odası mühürlü girilemez mi
şu ters akan sular çevrilemez mi
ne güne dek böyle gider bu devran
zeybeğim bir sel ol bir çiğ ol davran
kır at zincirlenmiş ufuk sahibsiz
han kayıp hancı yok konuk sahipsiz
baş köşede sırma koltuk sahipsiz
kızanlar dört yandan hep abandınız
zeybeğin kanına ekmek bandınız
bilemem susarak ölmek mi hüner
lisan çıldırıyor dil nasıl döner
ondan son iz uzak uzak bir fener
öldü mü çatlarım yine inanmam
gzliye yanarım ölüye yanmam
zeybek kaybolduysa bunca kayıp ne
tesbihi dökülmüş aranır nine
balaonu yok ağlar çocuk haline
zeybeğim dünyayı aldın götürdün
bir öldün de beni binbir öldürdün
beyni tırmık tırmık pençelere sor
mevsim niçin ölgün bahçelere sor
sor çukuru nerde serçelere sor
ağla bir dinmeyen hasretle ağla
zeybeksiz yolları gözetle ağla...
bayrak ve sultan
baktım renk yağarken akşam üzeri
her şey ölü yüzde düzgün ve boya
nesi varsa yoksa bu harap dünya
bir büyük hayalin sade benzeri
her şey bir gölgecik o görünmezden
visal başlayınca ölüyor visal
vatan bir hatıra kadın bir misal
sen ulaşmaya bak sonsuza tezden
ey insan sığdığın çizgiden utan
başlangıç noktası birde son durak
her zerrecik ondan arma ve bayrak
bayraklar topluma banada sultan
aman
aman efendim aman
galiba ahir zaman
manzarası yurdumun
tufan gününden yaman
göz görme zaydınlıkta
asümana denk duman
yer dumanmış ne çıkar
duman dolu asüman
türk evi delik deşik
yıkık dökük hanüman
duraksız itiş kakış
süresiz karman çorman
anne çocuk doğurur
köpek soyundan azman
beyinler zıpzpı kadar
mideler koskocaman
aziz fikir buğdayı
katıra mahsus saman
boş laf hep dalga dalga
uöçsuz bucaksız umman
hayvanlık orkestrası
eşek birinci keman
orman keleş nebat kel
nebat adamlar orman
midelerde ihracat
günde beş milyon batman
milli servet matbaa
bilmem kaç milyar harman
yangın evinde satranç
plan reform uzman
tam bir buçuk asırdır
maymunlardan elaman
bizdeki hale nispet
maymun taklitten pişman
hangi yol türke uygun
hangi parti tercüman
çıkamaz meydanlara
camide mahpus iman
silah küfrün belinde
küfrün elinde ferman
cehle sorarsan ilim
zehre sorarsan derman
rahmet meçhul kelime
bilinmez isim rahman
kutsal kitaptır fuhuş
ahlak okunmaz roman
tarih kontra gerçeğe
hürriyet hakka düşman
millete kastedenin
ismi milli kahraman
yere batsın bu dünya
bu dünyadan hayr uman
genç adam at yorganı
sana haram uyuman
aman efendim aman
efendim aman aman
son sığınak
hayat perdenin arkasında
hayatın öte yakasında
şu gaflet yükü insana bak
kendinden varlık cakasında
ve aşksız yobaz işi gücü
namazla cennet takasında
tam dört asırdır müslümanlık
cansız etiket markasında
kur an kalbi kör ezbercide
din üfürükçü musksaında
batı batı der çırpınırlar
batı tükürük hokkasında
makine dimdik demirden put
insanoğğlu ruh laçkasında
hürriyet nerde söyleyeyim
hakka esaret halkasında
zamanla her şey kopuk kesik
biçkisi kader makasında
ey insan sana son sığınak
son peygamberin hırkasında
kabus
zamanın tıktakları
güder yaratıkları
kan sızan pençesinde
beyninin yırtıkları
hayal dalgıç ki arar
denizde batıkları
bu ne dünya ne dünya
çerçöpten çattıkları
bak şu maymun soyuna
ortaya attıkları
aziz ekmek fikirde
teneke artıkları
ve evlerde baş köşe
batının pırtıkları
görünmezi görmeye
eremez mantıkları
ya şu sözde müminler
şiltenin kıtıkları
yetmez mi bunca zaman
yan gelip yattıkları
bir nesil özlüyorum
doğrultsun yatıkları
somunları taş olsun
zehirde katıkları
yorganları devirsin
dişlesin yastıkları
bir damla gözyaşına
sonsuzluk sattıkları
hakka dönünüz hakkın
hakkın yaratıkları
o gelsin
akan sualrı çevir
sıra dağları devir
o gelsin
gönüllerde bir tasvir
güneşi batmaz devir
o gelsin...