eski yunan tragedya şairi. atina'nın yetiştirdiği üç büyük tragedya şairlerinden ilkidir. daha çok koroya ve durağan anlatıya dayanan bir sanat türünü, gelişkin bir tiytroya bir gösteri sanatına dönüştürmüştür.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu. sabah 08:00 akşam 17:00,çalış kazan,maaşını hak et.mesai saatinde dışarıda neler oluyo acep? hava ne durumda? bahar kokularını nasıl hissedeceğim ben,herşeye rağmen bi işinin olması çok iyi...
Aralarında Temel'in de bulunduğu üç mahkum cezaevi yolundadır. Herbirine, hapiste geçirecekleri günler için bir eşya getirilmesine izin verilmistir. Otobüste, biri diğerine döner ve sorar: - Eeee sen ne getirdin? Diğer mahkum bir boya kutusu çıkarır ve bununla her şeyi boyayabileceğini söyler. İkinci mahkum bir deste iskambil kağıdı çıkarır: - Bunlarla poker oynayabilir, fal bakabilir veya herhangi bir kağıt oyunu oynayabilirim.
Üçüncü mahkuma merakla sorarlar: - Sen ne getirdin? Temel bir kutu çıkarır ve gülerek 'Bu tamponları getirdim.' der. Kafası karışan diğer iki mahkum merakla sorarlar: - Bunlarla ne yapabilirsin ki? Temel sırıtır ve elindeki kutuyu göstererek şöyle der: - Kutuda yazdığına göre, bunlarla ata binebilir, yüzmeye gidebilir, hatta paten kayabilirmişim.
Pandora Yunan mitolojisinde, tanrılar tarafından kendisine emanet edilmiş, içi yeryüzünde bulunabilecek bütün kötülüklerin doldurulduğu ve bunun yanına bir de dünyanın kötülüklerine direnme gücü sağlayan umudun kapatıldığı bir kutunun emanet edildiği meraklı, tedbirsiz bir kadını simgelemektedir.
Hititler: Anadolu’nun çocuk ve hayvan seven kavmi..
“Hititler....kumral, karmakarışık uzun dik saçlı, düz burunlu koca şeytanlar, her an gülmeye hazır, konuşkan baş eğmez insanlar. Ama aile hayatını, çocukları ve onların yaramazlıklarını, hayvanları seven iyi insanlar. Galatlar’ınki gibi kadınları alçak gönüllü gösterişsizdiler. Kocaları onlara büyük saygı gösterirdi. Büyük pencereli şehirleri yüksek tepeler üzerinde kurulmuştu.” (Fernand Lequenne, Galatlar, S.61)
rakı&acı şalgam...
eski yunan tragedya şairi. atina'nın yetiştirdiği üç büyük tragedya şairlerinden ilkidir. daha çok koroya ve durağan anlatıya dayanan bir sanat türünü, gelişkin bir tiytroya bir gösteri sanatına dönüştürmüştür.
AŞK (erkegin yakarişi) + KARŞILIK (kadının lütfu) = ILIŞKI
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu.
sabah 08:00 akşam 17:00,çalış kazan,maaşını hak et.mesai saatinde dışarıda neler oluyo acep? hava ne durumda? bahar kokularını nasıl hissedeceğim ben,herşeye rağmen bi işinin olması çok iyi...
Kadın psikolojisini otuz yıldır incelememe rağmen büyük soruya cevap bulamadım. Gerçekte kadınlar ne istiyor?
Sigmund Freud
TAMPON - :)))))
Aralarında Temel'in de bulunduğu üç mahkum cezaevi yolundadır. Herbirine, hapiste geçirecekleri günler için bir eşya getirilmesine izin verilmistir. Otobüste, biri diğerine döner ve sorar:
- Eeee sen ne getirdin?
Diğer mahkum bir boya kutusu çıkarır ve bununla her şeyi boyayabileceğini söyler. İkinci mahkum bir deste iskambil kağıdı çıkarır:
- Bunlarla poker oynayabilir, fal bakabilir veya herhangi bir kağıt oyunu oynayabilirim.
Üçüncü mahkuma merakla sorarlar:
- Sen ne getirdin?
Temel bir kutu çıkarır ve gülerek 'Bu tamponları getirdim.' der.
Kafası karışan diğer iki mahkum merakla sorarlar:
- Bunlarla ne yapabilirsin ki?
Temel sırıtır ve elindeki kutuyu göstererek şöyle der:
- Kutuda yazdığına göre, bunlarla ata binebilir, yüzmeye gidebilir, hatta paten kayabilirmişim.
Pandora Yunan mitolojisinde, tanrılar tarafından kendisine emanet edilmiş, içi yeryüzünde bulunabilecek bütün kötülüklerin doldurulduğu ve bunun yanına bir de dünyanın kötülüklerine direnme gücü sağlayan umudun kapatıldığı bir kutunun emanet edildiği meraklı, tedbirsiz bir kadını simgelemektedir.
Hititler: Anadolu’nun çocuk ve hayvan seven kavmi..
“Hititler....kumral, karmakarışık uzun dik saçlı, düz burunlu koca şeytanlar, her an gülmeye hazır, konuşkan baş eğmez insanlar. Ama aile hayatını, çocukları ve onların yaramazlıklarını, hayvanları seven iyi insanlar. Galatlar’ınki gibi kadınları alçak gönüllü gösterişsizdiler. Kocaları onlara büyük saygı gösterirdi. Büyük pencereli şehirleri yüksek tepeler üzerinde kurulmuştu.” (Fernand Lequenne, Galatlar, S.61)
çok çok çok mutluyum,bu hafta konseri var ve ben biletimi şimdiden aldım.hüzün,özlem,sevgi, mutluluk ve barış dolu şarkılar...
Che'nin günlüklerinden yola çıkarak yapılan Motorsiklet Günlüğü filmi ve filmin müziği çok hoştu.