mesuliyetlerin icaplarını yerine getirmek için her yerin “güllük gülistanlık” olmasını beklemek.. gerçeklerden saklanarak; …uğultulardan ürküp, köşelere sinmek.. hayatı yalanlara ve mazeretlere teslim ederek hep ertelemek hep ertelemek ve hep yanılmak.. …
“Rabbim bana sorumluluktan kaçan inanç ucuzluğuna karşı dayanma gücü ver.”
derdi kader sayıp.. devayı kader saymayan,
düşmeyi kader sayıp.. kalkmayı kader saymayan,
zilleti kader sayıp.. izzeti kader saymayan,
zayıflığı kader sayıp.. güçlülüğü kader saymayan
çarpık anlayışa
reddiye…
…
ve Hama
ve Şatilla
ve Grozni
ve Keşmir
ve Halepçe
ve Srebrenitsa
…
…
…
ve…
ve..
ve!
“Ya lâle açmalıdır göğsümüzde, yahut gül! ”
yorgun bir şiir..
yaslı bir bakış..
küskün bir yürüyüş gibi..
...
yaralar eskir mi?
oysa
yarayı kanata kanata büyür insan..
büyür gece..
ve büyür
sükût..
bu yüzden.. “dilsizdir derin acılar ”
hayatımızı parça parça edip,
her parçaya ayrı ilah dayatanlara..
...
bunun için
ödün verilmeyecek hiçbir değer,
vazgeçilmeyecek hiçbir ilke yok artık..
insanlık onuru.. erdemi.. ahlâkı kurban gitti!
...
tek bir dokunuşla dağılıp eriyebilirmişiz meğer.
ilk sarsılışta, geçip gidebilirmişiz meğer.
gelip geçer,
geçip gidermişiz meğer.
...
masum değiliz..
hiç birimiz!
mesuliyetlerin icaplarını yerine getirmek için
her yerin “güllük gülistanlık” olmasını beklemek..
gerçeklerden saklanarak; …uğultulardan ürküp, köşelere sinmek..
hayatı yalanlara ve mazeretlere teslim ederek
hep ertelemek
hep ertelemek
ve hep yanılmak..
…
“Rabbim bana sorumluluktan kaçan inanç ucuzluğuna karşı dayanma gücü ver.”