az kaldı bakalım..zaten bu sene mevlana yılı...konyada yer kalmamış..aylar önce tükendi biletler..gidemiyoruz ama en azından okulda bir pano hazırlayalım değil mi...
gazneli sultan mahmud döneminde yaşamış ama onun ilgisini çekememiş olan firdevsinin kaleme aldığı dev bir eser...mesnevi tarzında kaleme alınmıştır...bir çok efsaneye yer verilmiştir...turan ve iran savaşları da eserde anlatılanlar arasındadır...firdevsi tam bir fars dili düşkünüdür...ancak 60.000 byet kadar olan eserinde ne kadar az farsça kullanmaya gayret etmişse de eserin %5 yine arapça kelimelerden vücuda gelmiştir....arapçalaraa karşı ilginç bir tavrı vardır...ve şehnamesinde şu anlama gelen bir beyti vardır. 'felek beni çölde kertnkele yiyen bedeviye mahkum etti'
buarada Hz. Ömer zamanında nihavend savaşı ile başlayana arap hakimiyetine telmih yapmaktadır.
babamla beraber inşaata giderdim...şakul derlerdi hep...sonra ilkokula başlayınca çekül olduğunu söylediler...babamın bunu nasıl yanlış biliyor olduğunu düşünmek beni gerçekten üzmüştü..ama ben hala babamdan öğrendiğimi söylüyorum...bu şey şakuldür...ve amudî olarak yerleştirilen cisimlerin yere ru-i zemine doksan derece ile oturtulmasına yardımcı olur..
şahenşah bizde şehinşah olarak da kullanımı olmuştur...farsça bir tamlama olup muzafı ve muzafın ileyhi aynı kelime yani 'şah'tır.şahların şahı anlamına gelir...
hâfız-ı şirazi...ünlü gazel üstadı...iran şiirinin rudeki firdevsi ve sadiden sonraki ismi...divanında sadece 5 tane kaside vardır...biz de yahya kemali çok etkilemiştir...munir nureddin selçukun bestesini yaptığı bir şiiri vardır hatta
az kaldı bakalım..zaten bu sene mevlana yılı...konyada yer kalmamış..aylar önce tükendi biletler..gidemiyoruz ama en azından okulda bir pano hazırlayalım değil mi...
yazmayacaktım ama...trabzonsporluyum en son şampiyonluk tevellüdümden önce olmuş...inşallah mevtimizden önce görmek nasip olur
gazneli sultan mahmud döneminde yaşamış ama onun ilgisini çekememiş olan firdevsinin kaleme aldığı dev bir eser...mesnevi tarzında kaleme alınmıştır...bir çok efsaneye yer verilmiştir...turan ve iran savaşları da eserde anlatılanlar arasındadır...firdevsi tam bir fars dili düşkünüdür...ancak 60.000 byet kadar olan eserinde ne kadar az farsça kullanmaya gayret etmişse de eserin %5 yine arapça kelimelerden vücuda gelmiştir....arapçalaraa karşı ilginç bir tavrı vardır...ve şehnamesinde şu anlama gelen bir beyti vardır.
'felek beni çölde kertnkele yiyen bedeviye mahkum etti'
buarada Hz. Ömer zamanında nihavend savaşı ile başlayana arap hakimiyetine telmih yapmaktadır.
cmuh da bir terim....
yine farsça bir terkip..şah ve eser kelimelerinden mürekkep...eserlerin şahı....
şaheser deyince aklıma mevlana celaleddin-i belhînin mesnevisi geldi...molla camî bu kitap ve mevlana hakkında şöyle demiştir..
'nist peygamber velî dared ketab'
yani ki peygamber değil ama kitabı var!
babamla beraber inşaata giderdim...şakul derlerdi hep...sonra ilkokula başlayınca çekül olduğunu söylediler...babamın bunu nasıl yanlış biliyor olduğunu düşünmek beni gerçekten üzmüştü..ama ben hala babamdan öğrendiğimi söylüyorum...bu şey şakuldür...ve amudî olarak yerleştirilen cisimlerin yere ru-i zemine doksan derece ile oturtulmasına yardımcı olur..
şahenşah bizde şehinşah olarak da kullanımı olmuştur...farsça bir tamlama olup muzafı ve muzafın ileyhi aynı kelime yani 'şah'tır.şahların şahı anlamına gelir...
hâfız-ı şirazi...ünlü gazel üstadı...iran şiirinin rudeki firdevsi ve sadiden sonraki ismi...divanında sadece 5 tane kaside vardır...biz de yahya kemali çok etkilemiştir...munir nureddin selçukun bestesini yaptığı bir şiiri vardır hatta
hafızın kabri olan bahçede bir gül varmış....
kadife en çok gülde güzel durur....kadife kırmızı bir gül...ne temaşadan usanır insan ne koklamaktan...
ilahi sevk....akşemseddini bağdadan akaraya getien kuvve-yi celil...