Açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın, En görkemli saatinde yıldız alacasının, Gizli bir yılan gibi yuvalanmış içimde keder, Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın… Rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları, Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan, O’ nu çok arıyorum.. O’ nu çok arıyorum, Her yerimde vücudumun ağır yanık sızıları… Ayışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu, Gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar, Yaseminler unutulmuş tedirgin gülümser, Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var..
ÇÜNKÜ AYRILIK DA SEVDAYA DAHİL, ÇÜNKÜ AYRILANLAR HALA SEVGİLİ…
gene kelly le çevirdiği ve özellikle denizci olmaya bayıldıkları müzikalleri izlemeye doyamadığım pazar sabahlarını hatırlatıyor. şimdilerde ise sık sık dinler oldum...bu arada something stupid i beraber söylediği nancy sinatra kızı değil, karısıdır..
1945 yılının son günleri. ‘‘Frank Sinatra'nın adı yavaş yavaş büyümektedir. Genç kızlık adıyla Nancy Barbato, yeni adıyla Nancy Sinatra, işte o gün eşinin üstü açık arabasının torpido gözünde elmas bir bilezik bulur.Yılbaşına iki üç gün vardır. ‘‘Frankie bana yılbaşı hediyesi almış’’ diye sevinerek, bileziği bulduğu yerde bırakır.Heyecanla, evinde vereceği yılbaşı partisini bekler. Elmas bileziği bileğinde hissetmektedir. Yılbaşı gecesi herkes oradadır.Eşi sinema ve müzik dünyasında önemli bir yere sahip olduğu için, davetliler de bu çevreden insanlardır. Davetliler arasında Marilyn Maxweel adlı güzel bir aktris de vardır. Nancy Sinatra'nın gözü, bir ara kadının bileğindeki bileziğe takılır. Bu, eşinin iki gün önce arabasının torpido gözünde bulduğu bileziktir. Çıldırır! ...Kadını kolundan tuttuğu gibi kapının önüne koyar. Nancy Sinatra yarım asır sonra kızına o meşum yılbaşı gecesini anlatırken şunları söyleyecektir: ‘‘Başarılı bir erkeğin varsa, öteki kadınlar onu tavlamak için elinden geleni yapar. Eğer erkeğin de buna yatkın biriyse, böyle şeyler senin için sürpriz olmamalı.’’
Eğlen güzelim gününü gün et
Ben vazgeçmişken eğlen,
Karaları ben bağlarım
Sende vakit çok erken! ..
Ayrılık sonrası zaman devreye giriyor ve yaranıza pansuman yapıyor...ilk yardım konusunda oldukça becerikli...
esnek hayaller kurun ki kırılmasın, sadece yamulsunlar. belki düzeltme imkanınız olur. oyun hamuru gibi...istediğiniz şekli verebilirsiniz o zaman...
İzmir' de öyle güzel yaşanır ki...
Açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın,
En görkemli saatinde yıldız alacasının,
Gizli bir yılan gibi yuvalanmış içimde keder,
Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın…
Rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları,
Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan,
O’ nu çok arıyorum.. O’ nu çok arıyorum,
Her yerimde vücudumun ağır yanık sızıları…
Ayışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu,
Gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar,
Yaseminler unutulmuş tedirgin gülümser,
Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var..
ÇÜNKÜ AYRILIK DA SEVDAYA DAHİL,
ÇÜNKÜ AYRILANLAR HALA SEVGİLİ…
acımadı kiiii acımadı kiiiii! .....
haaa tabi tabi! .. hem bu eve gelen ilk kızım hem de Monaco prensesiyim ben zaten! .... biraz daha yaratıcılık lütfen :))))
küçük bir kız çocuğunun annesinin tabutu başında döktüğü gözyaşları...
gene kelly le çevirdiği ve özellikle denizci olmaya bayıldıkları müzikalleri izlemeye doyamadığım pazar sabahlarını hatırlatıyor. şimdilerde ise sık sık dinler oldum...bu arada something stupid i beraber söylediği nancy sinatra kızı değil, karısıdır..
1945 yılının son günleri. ‘‘Frank Sinatra'nın adı yavaş yavaş büyümektedir. Genç kızlık adıyla Nancy Barbato, yeni adıyla Nancy Sinatra, işte o gün eşinin üstü açık arabasının torpido gözünde elmas bir bilezik bulur.Yılbaşına iki üç gün vardır.
‘‘Frankie bana yılbaşı hediyesi almış’’ diye sevinerek, bileziği bulduğu yerde bırakır.Heyecanla, evinde vereceği yılbaşı partisini bekler.
Elmas bileziği bileğinde hissetmektedir.
Yılbaşı gecesi herkes oradadır.Eşi sinema ve müzik dünyasında önemli bir yere sahip olduğu için, davetliler de bu çevreden insanlardır.
Davetliler arasında Marilyn Maxweel adlı güzel bir aktris de vardır.
Nancy Sinatra'nın gözü, bir ara kadının bileğindeki bileziğe takılır.
Bu, eşinin iki gün önce arabasının torpido gözünde bulduğu bileziktir.
Çıldırır! ...Kadını kolundan tuttuğu gibi kapının önüne koyar.
Nancy Sinatra yarım asır sonra kızına o meşum yılbaşı gecesini anlatırken şunları söyleyecektir:
‘‘Başarılı bir erkeğin varsa, öteki kadınlar onu tavlamak için elinden geleni yapar. Eğer erkeğin de buna yatkın biriyse, böyle şeyler senin için sürpriz olmamalı.’’