Ben,ben,ben. Yaramaz bir kız çocuğuyum.Annemin deyimi ile kazık kadar oldum ama hala yaramazlık yapıyorum.Benim yaptığım yaramazlıklar şehir efsanesi halinde hala söylenir.En son Fikret teyzenin ölüm yıl dönümünde konuşuldu.Aslında orada da içimdeki yaramaz kız uslu durmadı, ama allahtan pek fark etmediler. :))) ...Efendim ben bir zamanlar fiziksel olarak küçükken arkadaşlarla dışarıda oynarken,annem yemek yemeğe eve gitmediğimizden.Ekmek arası yapardı dışarıya tüm arkadaşlara getirirdi.Yine oyun oynuyoruz,misketleri yere dizmişiz ben kazanmak üzereyim.Annem elinde ekmek arası ile gelmiş, bu yenecekkkk. Sonra diyorum, hayırrrr. İyi bırak git. :))) .. Yeeeeee... AAAA, sinir geldi ve annem eve girince ekmeği toprağı eşeleyip oraya gömdüm :))) .Ama ajanı görmemişim. Bayan ajan Fikret teyze beni balkondan görmüş ve anneme yetiştirmiş. Tabi ben ev hapsindeyim :))) Ama bu kız evde de uslu durur mu? Hayırrr... İntikamımı da almalıyım. Gözüm dönmüş :))) . Sabahtan Fikret teyzenin banyosuna bir bahane ile girdim ve camı araladım. Sonra da evdekiler o günü pazara gittiler ben evde yalnız kalınca da, bizim banyo camından Fikret teyzenin banyosuna hortumu dayadım ve suyu açtım. Foşşşşşşş... Aman ALLAHIM o ne güzel ses öyle... Ben zevkten dört köşe olmuşum... İntikam alınmıştır. Bütün ev su olmuş... Tabi akıllıyım ya, tüm delilleri de yok ettim. Eve geldiklerinde şokkkk... Benden şüpheleniyorlar ama delil yetersizliği var. Sadece adım çokmış dokuza inmez sekize :))) ...Ben masum halimle tv seyrediyor gibiyim. Mekanın cennet olsun Fikret teyze bende sen de az çekmedin. Ben bu yaptığımı yıllar sonra itiraf ettim. :) Zaman aşımından dolayı ceza almadım tabiki. :) ...Evettt bende yaramazlıklar bitmez... Dediğim gibi hepsi şimdilerde bile konuşuluyor,şehir efsanesi olmuş hepsi...Sırası gelirse diğer yaramazlıklarımı da anlatırım.Ben çocuğumun da yaramaz olmasını isterim. Yaramazlık zeka belirtisiymiş. Bu tıbben böyle kabul ediliyor... Eşiminde mıy mıy biri olmasını hiç istemem... Çekemem valla onun o halini... Tak sepeti koluna herkes yoluna olur... Adaylara duyrulur :))) ...
Bizim köye yazları çingeneler konaklar.Bu çingenelerden birinin 5 erkek,1 kız çocugu var.tabi bu kız dogunca evin efendisi çok kızmış,annesine bu kız benim degil senınki ne yaparsan yap demiş, ama hiç bir zaman aglayıp beni rahatsız etmesin demiş.Tabi bir gün küçük yavrucak ağlamış, babası da kızınca,annesi de bu hiddetten kurtulmak için kızın ağzını sıkıca kapatmış bir süre yavrucak bayılacakken ağzı serrbest bırakılmış tabi kzın akcigerleri zarar görmüş tabi, şimdilik 8 yaşıda olan yavrucak nefesini kesik kesik ancak alabiliyo.........
Karşıma geçip: -benim saçlarım seninkilerden daha güzeeell...benim de ojelerim vaar...ben senden daha güzeliiimmm! diyen şımarık,kıskanç,cadı,küçük kadıncıklar!
Ama erkek çocuklarına laf yok. Onların utangaç ama hayran bakışları çok hoş oluyor. :))
Çocukların geleceğini çalarken
Sizler geleceğinizi kendi ellerinizle ç/aldrmış oluyorsunuz.!
11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü Kutlu Olsun...
Nihat İlikcioğlu
BU DÜNYAYA ÇOCUK GETİRİLMEZ.. HELE BİR DE KIZ ÇOCUĞU OLURSA..:(
yaş 4 saçlar kara gözler mavi aman da aman ;)
bal börek....kızım olduğu için sölüyorsam namerdim ;)
'Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kaat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.'
Nazım Hikmet
Ben,ben,ben. Yaramaz bir kız çocuğuyum.Annemin deyimi ile kazık kadar oldum ama hala yaramazlık yapıyorum.Benim yaptığım yaramazlıklar şehir efsanesi halinde hala söylenir.En son Fikret teyzenin ölüm yıl dönümünde konuşuldu.Aslında orada da içimdeki yaramaz kız uslu durmadı, ama allahtan pek fark etmediler. :))) ...Efendim ben bir zamanlar fiziksel olarak küçükken arkadaşlarla dışarıda oynarken,annem yemek yemeğe eve gitmediğimizden.Ekmek arası yapardı dışarıya tüm arkadaşlara getirirdi.Yine oyun oynuyoruz,misketleri yere dizmişiz ben kazanmak üzereyim.Annem elinde ekmek arası ile gelmiş, bu yenecekkkk. Sonra diyorum, hayırrrr. İyi bırak git. :))) .. Yeeeeee... AAAA, sinir geldi ve annem eve girince ekmeği toprağı eşeleyip oraya gömdüm :))) .Ama ajanı görmemişim. Bayan ajan Fikret teyze beni balkondan görmüş ve anneme yetiştirmiş. Tabi ben ev hapsindeyim :))) Ama bu kız evde de uslu durur mu? Hayırrr... İntikamımı da almalıyım. Gözüm dönmüş :))) . Sabahtan Fikret teyzenin banyosuna bir bahane ile girdim ve camı araladım. Sonra da evdekiler o günü pazara gittiler ben evde yalnız kalınca da, bizim banyo camından Fikret teyzenin banyosuna hortumu dayadım ve suyu açtım. Foşşşşşşş... Aman ALLAHIM o ne güzel ses öyle... Ben zevkten dört köşe olmuşum... İntikam alınmıştır. Bütün ev su olmuş... Tabi akıllıyım ya, tüm delilleri de yok ettim. Eve geldiklerinde şokkkk... Benden şüpheleniyorlar ama delil yetersizliği var. Sadece adım çokmış dokuza inmez sekize :))) ...Ben masum halimle tv seyrediyor gibiyim. Mekanın cennet olsun Fikret teyze bende sen de az çekmedin. Ben bu yaptığımı yıllar sonra itiraf ettim. :) Zaman aşımından dolayı ceza almadım tabiki. :) ...Evettt bende yaramazlıklar bitmez... Dediğim gibi hepsi şimdilerde bile konuşuluyor,şehir efsanesi olmuş hepsi...Sırası gelirse diğer yaramazlıklarımı da anlatırım.Ben çocuğumun da yaramaz olmasını isterim. Yaramazlık zeka belirtisiymiş. Bu tıbben böyle kabul ediliyor... Eşiminde mıy mıy biri olmasını hiç istemem... Çekemem valla onun o halini... Tak sepeti koluna herkes yoluna olur... Adaylara duyrulur :))) ...
sesler geliyor
duyuyorum
ardınca dünya ve renkler dağılıyor
..
küçük kızlar susmuyor..
ilerde bağyan olmaz umarım... :))
cimcime... :))
bu dünyaya çocuk mu getirilir...
Bizim köye yazları çingeneler konaklar.Bu çingenelerden birinin 5 erkek,1 kız çocugu var.tabi bu kız dogunca evin efendisi çok kızmış,annesine bu kız benim degil senınki ne yaparsan yap demiş, ama hiç bir zaman aglayıp beni rahatsız etmesin demiş.Tabi bir gün küçük yavrucak ağlamış, babası da kızınca,annesi de bu hiddetten kurtulmak için kızın ağzını sıkıca kapatmış bir süre yavrucak bayılacakken ağzı serrbest bırakılmış tabi kzın akcigerleri zarar görmüş tabi, şimdilik 8 yaşıda olan yavrucak nefesini kesik kesik ancak alabiliyo.........
bugün çok tatlı bi tane gördüm :)
babasının elinden tutmuş yürümeye çalışan
sürekli dönüp dönüp arkasına bakan
sapsarı lüle lüle saçlı ve de şiş-ko :))
çok tatlıydı ama yaa :))
Karşıma geçip:
-benim saçlarım seninkilerden daha güzeeell...benim de ojelerim vaar...ben senden daha güzeliiimmm!
diyen şımarık,kıskanç,cadı,küçük kadıncıklar!
Ama erkek çocuklarına laf yok.
Onların utangaç ama hayran bakışları çok hoş oluyor. :))
kapıları çalan benim; kapıları birer birer
gözünüze görünemem,göze görünmez ölüler.
hiroşima'da öleli oluyor bir 10 yıl kadar yedi yaşında bir kızım;
büyümez ölü çocuklar.
saçlarım tutuştu önce,gözlerim yandı kavruldu,bir avuç kül oluverdim; külüm havaya savruldu
benim sizden kendim için hiç birşey istediğim yok şeker bile yiyemez ki
kağıt gibi yanan çocuk.
çalıyorum kapınızı teyze,amca bir imza ver çocuklar öldürülmesin;
şeker de yiyebilsinler.
kırmızı rugan ayakkabılı, kocaman gözlü, sevimli ve küçük insan.
ağzında çilek kokulu sakız..
saçlarını taramak acıtmadan
renkli renkli tokalar takmak...
acıyı gömmek içine...
daha da susturmak
zaten sessiz olan çığlığı...
tekrar görüşme umudunu
hiç eksiltmeden yaşamak...