...............BAŞKA BİR HAYAT MÜMKÜN................! ! ! EVET HAYAT HEP SON SÖZÜ SÖYLER, AMA .........,BENİMDE CÜMLELERİM VAR... SERHILDAN JİYAN....BERXWEDAN JİYANE.....
Çekilmez bir adam oldum yine Uykusuz aksi nalet Bi bakıyorsun ki ana avrat söver gibi Azgın bir hayvan döver gibi bugün çalışıyorum Sonra bir de bakıyorsun ki Ağzımda sönük bir sigara gibi tembel bir türkü Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün Evet evet ve beni çileden çıkarıyor Büsbütün Kendime karşı duyduğum nefret ve de merhamet Uekilmez bir adam oldum çekilmez Uykusuz aksi nalet Yine her seferki gibi haksızım Sebep yok Biliyorum Olması da imkansız Bu yaptığım iş ayıp rezalet Fakat elimde değil gülüm Elimde değil sevgilim Sebi kıskanıyorum Beni affet Beni affet sevgilim Beni affet...
GÜLER DUMAN / VAR GİBİ Hasretinle öldür be yar sevmelerle yor beni Bana hatirin kalmaz yad ellerden sor beni Gündüzlere sigdiramam hasretin baitan aiar Bu cefayi hakettim mi ihmal eden yar beni
Hayal etmek mümkün degil gül cemalin sir gibi Sesin duymak iurda dursun gelecegin zor gibi Arinmadim dertlerinden seller gezer tug gibi Hiç mi yüregin sizlamaz bir sevenin var gibi
Gözüm hep yollarda kaldi sonunda sen var gibi Manali bakiilarindan yandi gönlüm kor gibi Gözler kiprige yalvarir görem geldi der gibi Yemin mi ettin dönmemeye bir engelin var gibi
Bu yürek Seni seveceğini biliyordu herhalde Bu kafa seni kuracağını seziyordu hanidir Bire bin veren buğday Elmadaki mayhoşluk Hukuki beşer Çınçınlı hamam Çizmedeki kedi Sanki elleriyle koymuşlar gibi İkimizden bir işmar Seni sevmemiş olsam, sözlerim yarı yarıya Gözlerim yarım Ellerim çolak hüseyin eli Seni sevmesem, nefes almayı beceremem ki Bugün günlerden ne? Cumartesi Seni sevdiğim için, Cumartesi elbet Seni sevdiğim için, bak temmuz ayındayız Ayşe onbaşı, pir sultan abdal, büsbütün sevdalıyım sana Bu gemiler nereye gidiyor, seni sevdiğim için Seni sevdiğimden, suyun akası geliyor Bacaların tütesi Nurhayat’ın halleri, seni sevdiğim için güzel İbrahim’in dilleri İnsan seni sevince, tutsaklığa kızar tabi Savaşın adı geçse, cinifrit olur Ereğli’nin kömürünü düşünür, ne kömür o be Raman’ı düşünür, Çukurova’yı düşünür Seni sevdiği için, Haliç’te bir uğultu Marmara’da bir deniz Isparta bahçesinde güller Seni sevdiği için goncalanıyor Seni sevdiğim için, kilim dokuyor Avşar’da Yarın sabahlar, seni sevdiğim için icat edildi Penisilin, halk şiiri, canlı sinema Mapushaneler, yedi düvel, harbi ispanyol nezlesi Sultan Hamid, don civani Ne bilsinler seni sevdiğimi Başaklanmayan yulafa söylemeli Cılk yumurtaya Paslı demire Kulağını bükmeli kurtlu kirazın Hoşnut değilllerse bu gidaşattan Akıl etsinler seni sevdiğimi, Yeşille turuncunun kafa barıştırması, bu sevdadan ötürü Tepemizdeki o göçmez tavan Sulardaki yakamoz, ortancadaki pembe Ben seni sevdim diye Bingöl vilayetinde, kamyondan inince Tığ gibi bir delikanlıya soruyorum Siz nerenin bulutlarısınız böyle? Biz sizin sevdanızın bulutlarıyız Bir yıldızlı akşamı varsa Ankara’nın 1953 kışları içinde Karnı tok, sırtı pekse hısım akrabanın Konu-komşu, dirlik düzenlik içindeyse Birbirimizi daha çok sevelim diye İnsan seni sevince iş-güç sahibi oluyor Şair oluyor mesela Meyhaneden cayıyor bir akşamüzeri Caysın be güzel Caysın be iyi Tütünü bırakıyor, tütün neyime zarar Keseme zarar, ciğerime zara, sevdama zarar Seni sevince adamın papuçları eskimiyor Beti-benzi yeni çarktan çıkmış gibi Seni sevince insan bilgili saygılı gönlü gani şen Saçları zencefilli Erkencecik evine dönmek istiyor canı Hep seni düşün Hep seni yaşat Hep seni yıka Seni doyur üç öğün Seni bir kanım uyut, sonra uyandır Lokman hekim, seni sev diyor bana Seni sevmeseydim, ilkbaharı kodunsa bul gayrı İstanbul diye bir kent yoktu ki yeryüzünde Umut diye bir şey yoktu ki, seni sevmeseydim Hak, hukuk, bereket diye Eşitlik, kardeşlik, hürriyet diye Yüreğime sağlık ne iyi ettim..!
Yanlızca bir kırıntıydın içime ilk düştüğünde Vakitsiz bir anda... Bilmediğim bir neden beni alıp götürdüğünde o yerlere Keder ve budalalıktan başka yaşamın bir anlamı var mıydı? Aradığım aşkı bulduysam sendedir Ya bu benim içimde dolaşanda kimdir Ya bu benim içimde mekan tutanda kimdir.
Adem evvelinden beri bir yanımız noksandır neylersin... Beni bu alemde divane gibi gezdiren sen değil misin Geriye kalan yanlızca tanımadığım bu tendir Aradığım aşkı bulduysam sendedir Ya bu benim içimde dolaşanda kimdir Ya bu benim içimde mekan tutanda kimdir
Elim sanata düşer usta
Yürek acıya
Ölüm hep bana, bana mı,
Düşer usta?
Sevda ne yana düşer usta
Hicran ne yana
Yalnızlık hep bana, bana mı,
Düşer usta?
Gurbet ne yana düşer usta
Sıla ne yana
Hasret hep bana, bana mı,
Düşer usta?
DEBUSSY _ CLAİR DE LUNE
ARİF KEMAL / İŞÇİ KIZ
her akşam yorgun işten dönerken
görürdüm onu yolumda ben
düşürmüştü gönlüme bir sızı
o üzüm gözlü işçi kızı
ellerinde işten kalan iz var
tütün işlemiş o parmaklar
allıksız yanaklarıyla ağzı
izmir narı gibi kırmızı
benimle aynı işte çalışan
o genç kızın ayşe'dir adı
çok darbe yedik biz patronlardan
nihayet bir gün grev patladı
ayşe'yle geçtik grevin başına
ayşe oldu kavga yoldaşı
ve işte o gün ayşe yoldaşla
grev meydanında nişanlandık
o da bir işçi ben de bir işçi
bir sınıfın evladıyız biz
gaye uğruna verip el ele
kızıl bir ufka gitmekteyiz
VOLKAN KONAK / MİMOZA ÇİÇEĞİ
Canımı yoluna koyduğum
Mimoza çiçeğimsin
Kanatlanıp göğe uçma
uçma sevdiceğim
Avcın değilim ki senin
Kaçma sevdiğim
Yıktın dağlarımı yıktın
Mimoza çiçeğimsin
Başkası okşanıp sevilmez
Delirme sevdiceğim
Yaktın ciğerimi yaktın
Yapma sevdiğim
Öpüp okşayamam ben seni
Mimoza çiçeğimsin
Alaca karganın gülüsün
Ellerin çiçeğisin
Değişmem dünyaya seni
Gitme sevdiğim
Yıktın dağlarımı yıktın
Mimoza çiçeğimsin
Başkası okşanıp sevilmez
Delirme sevdiceğim
Yaktın ciğerimi yaktın
Yapma sevdiğim
Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz aksi nalet
Bi bakıyorsun ki ana avrat söver gibi
Azgın bir hayvan döver gibi bugün çalışıyorum
Sonra bir de bakıyorsun ki
Ağzımda sönük bir sigara gibi tembel bir türkü
Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün
Evet evet ve beni çileden çıkarıyor
Büsbütün
Kendime karşı duyduğum nefret ve de merhamet
Uekilmez bir adam oldum çekilmez
Uykusuz aksi nalet
Yine her seferki gibi haksızım
Sebep yok
Biliyorum
Olması da imkansız
Bu yaptığım iş ayıp rezalet
Fakat elimde değil gülüm
Elimde değil sevgilim
Sebi kıskanıyorum
Beni affet
Beni affet sevgilim
Beni affet...
GÜLER DUMAN / VAR GİBİ
Hasretinle öldür be yar sevmelerle yor beni
Bana hatirin kalmaz yad ellerden sor beni
Gündüzlere sigdiramam hasretin baitan aiar
Bu cefayi hakettim mi ihmal eden yar beni
Hayal etmek mümkün degil gül cemalin sir gibi
Sesin duymak iurda dursun gelecegin zor gibi
Arinmadim dertlerinden seller gezer tug gibi
Hiç mi yüregin sizlamaz bir sevenin var gibi
Gözüm hep yollarda kaldi sonunda sen var gibi
Manali bakiilarindan yandi gönlüm kor gibi
Gözler kiprige yalvarir görem geldi der gibi
Yemin mi ettin dönmemeye bir engelin var gibi
TAYFUN TALİPOĞLU
LOKMAN HEKİMİN SEV DEDİĞİ
Bu yürek
Seni seveceğini biliyordu herhalde
Bu kafa seni kuracağını seziyordu hanidir
Bire bin veren buğday
Elmadaki mayhoşluk
Hukuki beşer
Çınçınlı hamam
Çizmedeki kedi
Sanki elleriyle koymuşlar gibi
İkimizden bir işmar
Seni sevmemiş olsam, sözlerim yarı yarıya
Gözlerim yarım
Ellerim çolak hüseyin eli
Seni sevmesem, nefes almayı beceremem ki
Bugün günlerden ne?
Cumartesi
Seni sevdiğim için, Cumartesi elbet
Seni sevdiğim için, bak temmuz ayındayız
Ayşe onbaşı, pir sultan abdal, büsbütün sevdalıyım sana
Bu gemiler nereye gidiyor, seni sevdiğim için
Seni sevdiğimden, suyun akası geliyor
Bacaların tütesi
Nurhayat’ın halleri, seni sevdiğim için güzel
İbrahim’in dilleri
İnsan seni sevince, tutsaklığa kızar tabi
Savaşın adı geçse, cinifrit olur
Ereğli’nin kömürünü düşünür, ne kömür o be
Raman’ı düşünür, Çukurova’yı düşünür
Seni sevdiği için, Haliç’te bir uğultu
Marmara’da bir deniz
Isparta bahçesinde güller
Seni sevdiği için goncalanıyor
Seni sevdiğim için, kilim dokuyor Avşar’da
Yarın sabahlar, seni sevdiğim için icat edildi
Penisilin, halk şiiri, canlı sinema
Mapushaneler, yedi düvel, harbi ispanyol nezlesi
Sultan Hamid, don civani
Ne bilsinler seni sevdiğimi
Başaklanmayan yulafa söylemeli
Cılk yumurtaya
Paslı demire
Kulağını bükmeli kurtlu kirazın
Hoşnut değilllerse bu gidaşattan
Akıl etsinler seni sevdiğimi,
Yeşille turuncunun kafa barıştırması, bu sevdadan ötürü
Tepemizdeki o göçmez tavan
Sulardaki yakamoz, ortancadaki pembe
Ben seni sevdim diye
Bingöl vilayetinde, kamyondan inince
Tığ gibi bir delikanlıya soruyorum
Siz nerenin bulutlarısınız böyle?
Biz sizin sevdanızın bulutlarıyız
Bir yıldızlı akşamı varsa Ankara’nın
1953 kışları içinde
Karnı tok, sırtı pekse hısım akrabanın
Konu-komşu, dirlik düzenlik içindeyse
Birbirimizi daha çok sevelim diye
İnsan seni sevince iş-güç sahibi oluyor
Şair oluyor mesela
Meyhaneden cayıyor bir akşamüzeri
Caysın be güzel
Caysın be iyi
Tütünü bırakıyor, tütün neyime zarar
Keseme zarar, ciğerime zara, sevdama zarar
Seni sevince adamın papuçları eskimiyor
Beti-benzi yeni çarktan çıkmış gibi
Seni sevince insan bilgili saygılı gönlü gani şen
Saçları zencefilli
Erkencecik evine dönmek istiyor canı
Hep seni düşün
Hep seni yaşat
Hep seni yıka
Seni doyur üç öğün
Seni bir kanım uyut, sonra uyandır
Lokman hekim, seni sev diyor bana
Seni sevmeseydim, ilkbaharı kodunsa bul gayrı
İstanbul diye bir kent yoktu ki yeryüzünde
Umut diye bir şey yoktu ki, seni sevmeseydim
Hak, hukuk, bereket diye
Eşitlik, kardeşlik, hürriyet diye
Yüreğime sağlık ne iyi ettim..!
Ah, küçücük gemi, sulara attın şimdi kendini, delisin
Ah, yakarlar seni, dönmezsin bir daha geri, delisin
Ah, peşimde rüzgâr, ne yağmurlar dost ne bir kıyı var,
deliyim
Ah, düşlerim kaldı, yalnızım düşlerim kaldı, deliyim
Kime sorsam dönüşüm yok
Nereye gitsem mavi
Yelkenimde deli rüzgâr
Her yanım tuz, deliyim
Ah, yaralı kalbin, yanıp gidecek yaralı kalbin, delisin
Ah, küçücük gemi, dönmezsin bir daha geri, delisin
Ah, deniz olayım, tuzumu rüzgârda savurayım, deliyim
Ah, ne yelken ne yel, köpüklerde kaybolayım, deliyim
ezginin günlüğü.
Yanlızca bir kırıntıydın içime ilk düştüğünde
Vakitsiz bir anda...
Bilmediğim bir neden beni alıp götürdüğünde o yerlere
Keder ve budalalıktan başka yaşamın bir anlamı var mıydı?
Aradığım aşkı bulduysam sendedir
Ya bu benim içimde dolaşanda kimdir
Ya bu benim içimde mekan tutanda kimdir.
Adem evvelinden beri bir yanımız noksandır neylersin...
Beni bu alemde divane gibi gezdiren sen değil misin
Geriye kalan yanlızca tanımadığım bu tendir
Aradığım aşkı bulduysam sendedir
Ya bu benim içimde dolaşanda kimdir
Ya bu benim içimde mekan tutanda kimdir
oyun, yâren, cümbüş nerde, gönlüm orada
canım can çekişmede, canım canım
düğün, bayram, seyran nerde, gönlüm orada
canım can çekişmede, canım canım
yere göğe, saza söze sığmazdı gönlüm
canım can çekişmede, canım canım
düşe kalka, gide gide tozlu yollarda
canım can çekişmede, canım canım
soluğumla istesem dağı delerdim
gece gündüz demeden demir döğerdim
önceden çiçeğidim, yeni göğerdim
canım can çekişmede, canım canım
BANU
nesli çoktan tükenmiş olan erkek modeli.