Hangi taşı kaldırsam Anamla babam Hangi dala uzansam Hısım akrabam Ne güzel bir dünya bu İyi ki geldim Süt dolu bir torbayla Şöylece çıkageldim Kime elimi verdimse Döndürüp yüzümü baktımsa Kısmet kapıyı çaldı Kör pınara su geldi Ben şakıyıp durdukça öyle Gülün kokusu geldi Bebesi olmayana Bunalıp da kalmışa Acılarla yüklü Dargın yüreklere Yetiştim geldim İyi ki geldim
Hasretliğin beni üryan eyledi Yolların gözlerim gel sevdiğim gel Gönül kuşu kalktı yar yar cevlan eyledi Amman amman amman hey cevlan eyledi Yolların gözlerim gel sevdiğim gel
Evvel ahir sensin vazgeçmem senden Sevgi muhabbetin vallah çıkmıyor candan Gönül göç eyledi burdan kevn-ü mekandan Yolların gözlerim gel sevdiğim gel Yolların gözlerim gel sevdiğim gel
Gönül sofu gördü yolundan şaştı yolundan şaştı Hakimler bozuldu haddeden aştı Şimdi gönül burdan Şahı Merdana düştü Yolların gözlerim gel sevdiğim gel Yolların gözlerim gel sevdiğim gel
Bozuldu yolcular yollarda kaldı Ayin erkan gitti dillerde kaldı Erenlerin zayıf hallerde kaldı Yolların gözlerim gel sevdiğim gel
Pir Sultan’ım Allah Allah diyelim Gelin nikabını elden koyalım Takdir böyle imiş biz ne diyelim Yolların gözlerim gel sevdiğim gel
Söz: Pir Sultan Abdal Müzik: Anonim Kaynak Kişi: Cafer Doğan Derleyen: Sabahat Akkiraz
seni düşündüm günlerce her akşam üstü sesin kulaklarımda bir yanık türkü hasretin bir hançer gibi girdi kalbime geçmiyor ki sensiz gülüm bir ömür böyle
resmin elimde ismin dilimde düşlerimde her gece hep seninle seni benden alan kahrolası gurbette sensiz olmadı
gözlerine vuruldum ben ayrı kalmak zor günlerim nasıl geçiyor bir de bana sor yetsin artık bu hasretlik gücüm kalmadı inan bana şiir sözlüm sensiz olmadı
resmin elimde ismin dilimde düşlerimde her gece hep seninle seni benden alan kahrolası gurbette sensiz olmadı
arif sağ - yolunsonu görünüyor
ferdi tayfur - yolun sonuna geldim
FIRAT
Ana bağrım hem gözyaşım
Yanık türküm sensin fırat
Durmak bilmez gece gündüz
Derdimizi bilen fırat
Akışına kulak verdik
Boylarında ateş yaktık
Bir gömüldük bir dirildik
Yaramızı gören fırat
Söz: Hasan Devran
Müzik: Lütfü Gültekin
GÖKLERDE KARTAL GİBİYDİM
Göklerde kartal gibiydim
Kanatlarımdan vuruldum
Mor çiçekli dal gibiydim
Bahar vaktinde kırıldım
Yar olmadı bana devir
Her Günüm Bir başka zehir
Hapishanelerde demir
Parmaklıklara sarıldım
Şiir: Sebahattin Ali
KERPİÇ KERPİÇ ÜSTÜNDE
Kerpiç kerpiç üstünde
Bu kerpiçin aslı ne
Diyen türkülerime
Diyen ozanlarıma
Mühür mühür üstüne
Bu mühürün aslı ne
Kime yetmiş toprağı
Kim getirmiş ekmeğe
Masal masal üstüne
Bu masalın aslı ne
Yetmez mi türkülerim
Masal benim neyime
Söz: Hasan Hüseyin Korkmazgil
Müzik: Lütfü GültekiN
EZGİLİ YÜREK
Hangi taşı kaldırsam
Anamla babam
Hangi dala uzansam
Hısım akrabam
Ne güzel bir dünya bu
İyi ki geldim
Süt dolu bir torbayla
Şöylece çıkageldim
Kime elimi verdimse
Döndürüp yüzümü baktımsa
Kısmet kapıyı çaldı
Kör pınara su geldi
Ben şakıyıp durdukça öyle
Gülün kokusu geldi
Bebesi olmayana
Bunalıp da kalmışa
Acılarla yüklü
Dargın yüreklere
Yetiştim geldim
İyi ki geldim
RUHİ SU
geldik dünyaya
bir gönül yıkmaya değil
yapmaya geldik dünyaya
arifin sözünden hisse
kapmaya geldik dünyaya
derdimize baktık pek çok
itaatsiz ibadet yok
bir karın aç bir karın tok
gezmeye geldik dünyaya
halımıza baktık yaman
durmadan akıyor zaman
koca bir deryayı umman
yüzmeye geldik dünyaya
tacettin bilir nesini
duyduk vicdanın sesini
münafığın hillesini
çözmeye geldik dünyaya
Tersname
Sana diyeceğim var eğlen yolcu
Kurduğun yuvayı yık da öyle git
Zamanede ilk görevdir insana
Baştan dinden haktan çık da öyle git
Bir sudan geçince köprüyü devir
Sel basmış tarlaya ırmağı çevir
Birlik dümenini tersine kıvır
Sağa sola sövüp dök de öyle git
Allah bir deseler sen söyle haşa
Nadan ehliyle çıkmaz başa
Komşunun açlığı tatlı temaşa
Bir tekme de sen vur yık da öyle git
Ortak isen hesap etme ölçmeyi
İhmal etme dost ırzına geçmeyi
Bir döğüşte çok ayıp gör kaçmayı
Beş on yumruk yiyip sel de öyle git
Elinden tut çamurlara at körü
Beriye ötede öteye beri
Kapıya gelirse döv misafiri
Bir de ana avrat çek de öyle git
Kızına bakanın oğlunu öldür
Meclise girersen büyüğe saldır
Kefeni soy mezarlara kül doldur
Ölünün dişini sök de öyle git
Ciğerin yarası sivri cam ister
Kötülük meydanında kendini göster
Adamın cömerdi yavuz it besler
Meteliği başa kak da öyle git
Küfür eksik etme aziz dilinden
Gaddarlık kılıncın koyma belinden
Hiçbir şey gelmezse bile elinden
Fesat tohumunu ek de öyle git
Hasılı sözümün tersine yürü
Görmesin gözlerin topalı körü
Kısa yerden eksik etme ömürü
Mahzuni Şerif’ten bık da öyle git
Mahzuni Şerif
GEL SEVDİĞİM GEL
Hasretliğin beni üryan eyledi
Yolların gözlerim gel sevdiğim gel
Gönül kuşu kalktı yar yar cevlan eyledi
Amman amman amman hey cevlan eyledi
Yolların gözlerim gel sevdiğim gel
Evvel ahir sensin vazgeçmem senden
Sevgi muhabbetin vallah çıkmıyor candan
Gönül göç eyledi burdan kevn-ü mekandan
Yolların gözlerim gel sevdiğim gel
Yolların gözlerim gel sevdiğim gel
Gönül sofu gördü yolundan şaştı yolundan şaştı
Hakimler bozuldu haddeden aştı
Şimdi gönül burdan Şahı Merdana düştü
Yolların gözlerim gel sevdiğim gel
Yolların gözlerim gel sevdiğim gel
Bozuldu yolcular yollarda kaldı
Ayin erkan gitti dillerde kaldı
Erenlerin zayıf hallerde kaldı
Yolların gözlerim gel sevdiğim gel
Pir Sultan’ım Allah Allah diyelim
Gelin nikabını elden koyalım
Takdir böyle imiş biz ne diyelim
Yolların gözlerim gel sevdiğim gel
Söz: Pir Sultan Abdal
Müzik: Anonim
Kaynak Kişi: Cafer Doğan
Derleyen: Sabahat Akkiraz
Gam çekme haline divane gönül
Sana da bulunur, elde neler var!
Ayva mı, turunç mu, nar mı istersin?
Sun elini beri, dalda neler var!
Bunu ben demedim; aşıklar diyen,
Yaralı sineme hançerler koyan,
Bilmem boz geyiktir, bilmem ak ceylan,
Yüce yüce sarp kayada neler var!
Karacaoğlan der ki, yaralı sinem,
Elimden aldırdım gül yüzlü sunam,
Kimi cennet ister, kimi cehennem,
Cennetten beride yolda neler var!
seni düşündüm günlerce
her akşam üstü
sesin kulaklarımda bir yanık türkü
hasretin bir hançer gibi girdi kalbime
geçmiyor ki sensiz gülüm bir ömür böyle
resmin elimde ismin dilimde
düşlerimde her gece hep seninle
seni benden alan kahrolası gurbette
sensiz olmadı
gözlerine vuruldum ben
ayrı kalmak zor
günlerim nasıl geçiyor bir de bana sor
yetsin artık bu hasretlik gücüm kalmadı
inan bana şiir sözlüm sensiz olmadı
resmin elimde ismin dilimde
düşlerimde her gece hep seninle
seni benden alan kahrolası gurbette
sensiz olmadı