PARADİGMA: ALGI VE DÜŞÜNCEYE YÖN VEREN HARİTA (-003-)
Sevgiye karışan 'beklenti' denen illeti hemen silin aşkın ak sayfalarından. Göreceksiniz ki, o zaman aşk, başka bir güzel. Göreceksiniz ki, o zaman sevgili, daha bir romantik. Göreceksiniz ki, o zaman sevmek ve sevilmenin damaklarda bıraktığı tat, yıllanmış şarap gibi, beklenti zehrine karışmadan bir başka döndürüyor insanın başını. Ben, beklentisiz seviyorum... (Bir İnternet Sitesinden Alıntı)
ARKADAŞ KARDEŞTEN İLERİ
Bir arkadaşım olsun istiyorum Bedenimin yılgın duruşundan Yaşadığım sıkıntıları bilsin istiyorum Çare bulunamaz belki ama Arkadaşlık kendini unutup Yaşamı beraberindeki ile sırtlamak Değil mi Kemal KABCIK
İÇ DÜNYA: Olayların algılandığı, yorumlanıp anlamlandırıldığı, bireylerin özelliğinde yer alan, dışarıdan gözlemleyen süreç. Birey kendi öznel iç dünyasının doğrudan farkındadır. Öznel iç dünya, bizim mahrem dünyamızdır; ancak bizim tarafımızdan gözlemlenebilir. İletişim, anlamını, iç dünyadaki bu algı ve yorumlarda bulur. Bu kitapta iç dünya, “can” olarak da adlandırılmıştır. Konu Başlığı: Kavramlar Sözlüğü Kitap Adı: Keşke’siz Bir Yaşam İçin İLETİŞİM DONANIMLARI Sayfa: 195 Kitap Yazarı: Doğan CÜCELOĞLU
“VAROLOŞUN BEŞ BOYUTU: İnsanoğlunun, ilişkileri içinde varoluşunu tanımlamak için cevap aradığı beş soru. Beş soru şunlardır:
1- Kaale alınıyor muyum? Beni umursuyorlar mı? 2- Kabul ediliyor muyum? Beni olduğum gibi, yargılamadan kabul ediyorlar mı? 3- Değerli miyim? Beni vazgeçilmez ve emsalsiz olarak görüyorlar mı? 4- Yeterli miyim? Beni becerikli, yapabilecek güçte görüp yapabileceğime güveniyorlar mı? 5- Beni ben olduğum için özleyip benimle zaman geçirmek istiyorlar mı? ” Konu Başlığı: Kavramlar Sözlüğü Kitap Adı: Keşke’siz Bir Yaşam İçin İLETİŞİM DONANIMLARI Sayfa: 199 Kitap Yazarı: Doğan CÜCELOĞLU
En çok ilgilendiği alanları sezip ve bunlar üzerinde çalışmak, kaydedilen her gelişme için daha önceden uygulamaya koyduğunuz bazı talepleri kaldırmak etkili olabilir. Yusuf Ziya GÜNAY
İNANÇ 7: SORUMLULUK ALMADAN GERÇEK BAŞARI GERÇEKLEŞEMEZ:
Başarılı kişiler sorumluluğun gücüne inanırlar. Başarıdan ayrı düşünülemeyecek bir inanç varsa; o da sorumluluk yüklenilmeden, büyük başarı elde edilemeyeceğidir. Herhangi bir daldaki başarılı insanları incelerseniz; onların en iyi, en zeki, en hızlı ya da en güçlü değil, en çok sorumluluk alan olduğunu görürsünüz. Ünlü Rus Balerini Anna PAVLONA, “Başarının sırr bir hedefi durmaksızın takip etmektir.” Demiş Bu bizim temel başarı formülümüzün bir diğer anlatımıdır, yani sonuçlarınızı bilmek ve bunları sürekli geliştirmek gibi... (Kişisel Başarıda Zirveye Ulaşmanın Yolu SINIRSIZ GÜÇ Sayfa: 85-86 Anthony ROBBINS)
Karşılaşılan engeller yıkılmak için değil; üzerlerinden aşılmak için vardır. Kemal KABCIK
Boşa tüketilmiş nefesler; umut arar girdabında Sevgi yoksulu garibana demir attım bu limanda
Çığlık çığlığa kaldı ve nefes yemiyordu kalemi döndürmeye. Ve tükenen yalnızlığına bir umut gerekliydi. Kendini unutabilmiş bir insanın çığlığında, sayfalara ne yazılabilirdi ki:
Çığlık Çığlığa Dümen Başında
Yalnızlıklar yorgunu umutlu çile dolu hasretliğinle... Islah olur, tutunur, tutuşur AŞK dolu hitabelerinle... Lafzı arar çığlık çığlığa; AŞK ile tutuşan nefesinle... Demir atıp yalnızlığına; tutuşabilse O’da hayalinle.. Işığınla yol alırlar; gözlerin pusula; hayali resminle.. Zayi olmaz, gelir bir gün; umutla bıraktığın izlerinle... Ay; sabahın aydınlığında, dikkat kesilmiş bakışlara gülümsüyordu adeta. Bahçesine; gündoğumundan önce girmişti her zaman ki gibi. Karanlıkta renk vermeyen çiçekler; sabahın ışıkları ile “günaydın” diyordu sanki kendine. Bir derdi de kalmamıştı; yaşanan hasretlik ve yaşanan çile son bulmuştu; nikah masasında. Artık bir daha ayrılmayacaklar; hasretin ve çile dolu hayatın kazanımları ile geleceğe yürüyeceklerdi. Çayı demlemişti Yusuf. Kıyamadı sevgilisini kaldırmaya ve yudumlanan çay elde; O da selam gönderiyordu güle ve aya; içinde taşıdığı çocuksu coşkusu ile. Hislenmişti yine; sevgi dolu yüreği çırpınışlara geçti ve titreyen bedeni ile “Züleyha da keşke şu an yanımda olsaydı” dedi kendine. Şafak vaktini ve şafakta yaşanan güzellikleri Züleyha’nında görmesini istiyordu. Güllerin; aydınlandıkça parlayan renklerini, güneşe saygı gösterip kendini gizleme telaşına düşen ayın saklı gülüşünü onunda görmesini istiyordu. Bu sabah geç kaldığını fark etti ve sabah şafak vakti yaşanılan güzellikleri; uyandığında Züleyha’ya da anlatıp ilgisini çekmesi gerektiğine karar verdi.
Bardakta yudumlanacak çay kalmayınca bahçeyi terk etti ve mutfağa doğru; ocak başına yöneldi. Gördüklerine inanamıyordu; Züleyha yataktan kalmış kahvaltı masasını hazırlamış ve Yusuf için doğan güne uyum sağlamaya çalışıyordu. Züleyha, Yusuf’a tam seslenecekti ki; Yusuf, mutfak kapısından içeri girdi ve ikisi aynı anda “Günaydın” dedi; sanki yarışırlarcasına. Yusuf olanlardan habersizdi. Züleyha; Yusuf’tan hemen sonra yataktan kalmış, Yusuf’un demlediği çaydan çaktırmadan içerek; Yusuf’un bahçe içerisindeki kendinden geçiş anını seyretmişti. Yusuf, bahçeye eli boş çıkmamıştı; yanında defteri ve kalemi de almıştı. Yusuf, aydınlanan şafakta, kağıdına, ay ve gülün resmini çiziyordu harf harf. Duygulanmıştı; onu gizlice seyre dalan Züleyha; onun içindi Yusuf’u rahatsız etmeme düşüncesindeki ince ayrıntı. Yusuf, kahvaltı masasına oturdu; Züleyha ise; henüz karalama aşamasında yeni doğan hislerin dökümüne yöneldi. Islanmıştı defter; Yusuf’un dikkatsiz hareketinden dolayı. Islanan defteri silerek sayfalarını araladı; şafak atışının resmini görebilmek için:
Şafakta Ay ve Gül
İçimde bir his Paylaşıma sunulamayan Yokluğun sorun yaratmamalı Gülde yansıyan yanakların Gökte gizem içinde ay Aydınlığa selam duruyor Ve gizleniyor tebessümün ile Yapraklar titremede Esen meltemle Saçların geliyor aklıma Savrulan ve tutuşan dizeler Yangını anlatma çabasında
Duygulanmıştı yine Züleyha. Unutulmayan kendini mısraların arasında görünce; yangını anlamlandırması zor olmadı. Bir karşılık vermeyi istedi ve:
Züleyha: Atan şafakta yalnız kalmadığın için senin adına sevindim doğrusu. Yangın yeri telaşını henüz anlatamamışsın ama şiirinde.
Züleyha mutluydu yazılan şiiri görünce. Aslında sabırsızdı; uyandığı anda Yusuf’un yanına gitmeyi istiyordu. Ama o nedense, Yusuf’u yalnız bırakması gerektiğine inanmıştı. Kendide biliyordu şiir yazmasını o yüzden ikisinin bir araya gelmemesi gerekiyordu; kısa bir süreliğine. Züleyha da şiirini okumayı istedi. Yusuf’un neler diyebileceğini merak ediyordu ve şiiri ezberinden, Yusuf için okumayı denedi:
Bir sevda idi sabahın şafağına sunulan Gülümsemeler bir gülün canlı renginde Gizlenme mutfak penceresi perdesinde Bir yangın ve tutuşan dizeler sayfalarda Telaşsız, çırpınışsız, tedirginlik, karmaşa Yalnızlık siper almış aydınlık içinde gök Ve aydınlığına selam duran bir çift his
'HER İNSAN KENDİ GEMİSİNİN KAPTANIDIR.' KEMAL KABCIK
BAŞARI; DÜŞÜNCE YOLU İLE, KİŞİ YAPABİLECEK OLDUKLARININ EN İYİSİNİ YAPTIĞINA İNANMASI VEYA EĞER İSTERSE BİR FAZLASINI YAPABİLECEĞİNE İNANARAK; BİR SONRAKİ ÇALIŞMALARINDA DAHA BİR GAYRETLİ OLMASI GEREKTİĞİNE KENDİNİ İNANDIRARAK, VERİMLİLİĞİNİ ARTIRMASI GEREKTİĞİ KONUSUNDA KARAR ALMASIDIR. KISACA BAŞARI; İNSANIN KENDİ KUSURUNU FARK ETMESİ VE DÜZELME YOLUNDA İLK ADIMI ATABİLMESİDİR. KEMAL KABCIK
Güz beyleri Güz beyleri Kızarmış yapraklar saltanatı, nal sesleri cam çekiçler göğsünüzde hiçbir uyku silemez yüzünüzden yılın değil bu ömrün hazanı başka göklerden bir yıldız başka dağlardan bir ırmak başka atlaslarda yaşadı bağrınıza kadar battığınız gece hiçbir yağmur yıkayamaz artık bu duayı bulutların atlarla birlikte uyuduğu bir zamanlar sizin olan mevsimden bir yaprak düşüyor ne zaman gözlerimin önünden geçseniz cam çekiç yüreğimden kopmayan çığ Siz yoktunuz ben sizin mevsiminize geldiğimde Murathan Mungan
Bu şiir bağlantı sağladığımda, rastgele sayfasından yazdığım şiirdir. Bir düşüncem yok. Bir şey anlatmaya çalışmıyorum. Aradığımda bulayım diye; SAMİMİYET sayfasına mesaj çektim.
Karakterlerinde gelişime açık tutdukları; gözlemleyen bilinçleri vardır. Etki altında kalmadan kendince doğru olanı bulurlar. Kemal KABCIK
Borç köleliğin başlangıcıdır. Victor HUGO (Unutulmayan ALTIN SÖZLER Antolojisi Sayfa: 326 Can sever EYÜBOĞLU)
Zengin olmak istiyorsan kazanmayı düşündüğün kadar biriktirmeyi de düşün. Benjamin FRANKLİN (Unutulmayan ALTIN SÖZLER Antolojisi Sayfa: 327 Can sever EYÜBOĞLU)
Çalışmak dinlenmenin hardalıdır. Cenap ŞEHABETTİN (Unutulmayan ALTIN SÖZLER Antolojisi Sayfa: 121 Can sever EYÜBOĞLU)
Mal da yalan mülk de yalan var biraz sende oyalan. Yunus EMRE (Unutulmayan ALTIN SÖZLER Antolojisi Sayfa: (kendim ekledim) Can sever EYÜBOĞLU)
GİRİŞİMCİ TUTUM: Kişi davranışını, içinde bulunduğu koşulların ötesinde kendi istediği amaçları gerçekleştirme yönünde kullanma gücüne sahiptir anlayışını belirten tutum. Bu anlayışa göre, istersek çevresel koşulların ve onların uyardığı duygu ve heyecanların ötesine geçer, inandığımız ilkeleri davranışlarımızda yaşatabiliriz. (İYİ DÜŞÜN DOĞRU KARAR VER SAYFA: 332 DOĞAN CÜCELOĞLU)
Kimin ters giderse bir zaman işi Muhallebi yerken kırılır dişi FİGANİ (Unutulmayan ALTIN SÖZLER Antolojisi Sayfa: 121 Can sever EYÜBOĞLU)
Para para para. NAPOLYON (Unutulmayan ALTIN SÖZLER Antolojisi Sayfa: kendim ekledim Can sever EYÜBOĞLU)
KAZAN PARADİGMASI: Bu tutum kendini diğerleriyle ilişki içinde görmeyen kişinin yaklaşımıdır. “Ben kendi kazancımı bilirim, sen de kendi kazancını bil. Ben istediğimi alınca memnun olurum, sen de istediğini alacak şekilde hareket et, senin kazanman ya da kaybetmen beni ilgilendirmez,” şeklinde düşünür. Yarışma ve rekabet söz konusu değildir. (İYİ DÜŞÜN DOĞRU KARAR VER SAYFA: 334 DOĞAN CÜCELOĞLU)
Yapabilirler, çünkü yapabileceklerini düşünüyorlar VIRGIL (Kişisel Başarıda Zirveye Ulaşmanın Yolu SINIRSIZ GÜÇ Sayfa 63 Anthony ROBBINS)
Bir iş üzerinde yoğunlaşabilirler, kendi başına yapabileceği işleri yardım almaksızın yapabilirler. Yusuf Ziya GÜNAY
KİŞİNİN KENDİYLE İLİŞKİ İÇİNDE OLMASI: Yaşamının bilincinde olarak kendi ilke ve değerleri çevresinde düşünce, duygu ve davranışlarını kişinin anlamlandırması. (İYİ DÜŞÜN DOĞRU KARAR VER SAYFA: 334 DOĞAN CÜCELOĞLU)
Her disiplinli bir çalışmanın; birden fazla ürünü olur Jim ROHN (Kişisel Başarıda Zirveye Ulaşmanın Yolu SINIRSIZ GÜÇ Sayfa 12 Anthony ROBBINS)
Davanıza bir adam kazanma istiyorsanız, önce onu samimi arkadaş olduğunuza inandırmalısınız. Abraham LİNCOLN (Kişisel Başarıda Zirveye Ulaşmanın Yolu SINIRSIZ GÜÇ Sayfa 237 Anthony ROBBINS)
NE İSTEDİĞİNİZİ BİLİN:
Ne istediğinizi hem kendinize hem de bir başkasına tanımlamalısınız. Ne kadar yüksek, ne kadar uzak, ne kadar çok? Ne zaman, nerede, nasıl, kiminle? İş hayatınızda bir krediye ihtiyacınız varsa; nasıl isteneceğini bilirseniz, bu krediyi bulursunuz. “Üretim hattını genişletmek için biraz daha paraya ihtiyacımız var, bize biraz kredi verir misiniz? ” derseniz, krediyi alamazsınız. Kesin olarak neye ihtiyacınız olduğunu, niçin ihtiyacınız olduğunu ve ne zaman ihtiyacınız olduğunu tanımlamalısınız. Onunla ne üretebileceğinizi de göstermek zorundasınız. (Kişisel Başarıda Zirveye Ulaşmanın Yolu SINIRSIZ GÜÇ Sayfa 221 Anthony ROBBINS)
Gücün ve mutluluğun temeli sağlıktır Benjamin DISRAELI (Kişisel Başarıda Zirveye Ulaşmanın Yolu SINIRSIZ GÜÇ Sayfa 174 Anthony ROBBINS)
Üyenin kendisini tanıtmak için yazdığı not Yüreğinden öpülecek insanların sessizce ama gururla hep aramızda yaşadıklarına inanan, bunların kozalarının diğerlerinden şeffaf olduğunu bilen, bu 'insan'ların incitmekten sakındıklarını ve çok çabuk incitildiklerini gören, çok parası olmanın 'zenginlik' demek olmadığına kesinlikle inanan bir kurbağa prensesim işte... Öldüğümde arkamda bırakmak istediklerim var: Kimseye haksızlık yapmamış olmak, Tükettiğim kadar ürettiğim bir şeyler bırakmak, Sorumluluk ve hak bilen dürüst bir evlat yetiştirmek, Aldığım paranın helal olması ve haketmiş olmak, 6 Milyar dostum olması, Umudun her daim yaşam sevinci için var olması gerektiğine inandırdığım yüzlerce dost, Ve 'aşk yok' diyenlere 'aşk var' diyen en az bir şiir....
ÜZGÜN DEĞİLİM SEVDİĞİM İÇİN YANILGILARMIIŞ İNSANI VAR EDEN TEDBİR GEREĞİ DİKKAT ETSEM DE YAPRIKLARIMA DÖNÜP BAKMASINI BİLMESEM; GERİDE BIRAKTIKLARIMA ZAMAN İÇİNDE KENDİMİ TÜKETEBİLİYORUM.
TÜKENME; AKIP GİDEN ZAMANA VE HAYATA AYAK UYDUR VE DÜŞÜN; NEDEN VAROLDUĞUMUZA..
PARADİGMA: ALGI VE DÜŞÜNCEYE YÖN VEREN HARİTA
(-003-)
Sevgiye karışan 'beklenti' denen illeti hemen silin aşkın ak sayfalarından. Göreceksiniz ki, o zaman aşk, başka bir güzel. Göreceksiniz ki, o zaman sevgili, daha bir romantik. Göreceksiniz ki, o zaman sevmek ve sevilmenin damaklarda bıraktığı tat, yıllanmış şarap gibi, beklenti zehrine karışmadan bir başka döndürüyor insanın başını. Ben, beklentisiz seviyorum...
(Bir İnternet Sitesinden Alıntı)
ARKADAŞ KARDEŞTEN İLERİ
Bir arkadaşım olsun istiyorum
Bedenimin yılgın duruşundan
Yaşadığım sıkıntıları bilsin istiyorum
Çare bulunamaz belki ama
Arkadaşlık kendini unutup
Yaşamı beraberindeki ile sırtlamak
Değil mi
Kemal KABCIK
İÇ DÜNYA: Olayların algılandığı, yorumlanıp anlamlandırıldığı, bireylerin özelliğinde yer alan, dışarıdan gözlemleyen süreç. Birey kendi öznel iç dünyasının doğrudan farkındadır. Öznel iç dünya, bizim mahrem dünyamızdır; ancak bizim tarafımızdan gözlemlenebilir. İletişim, anlamını, iç dünyadaki bu algı ve yorumlarda bulur. Bu kitapta iç dünya, “can” olarak da adlandırılmıştır.
Konu Başlığı: Kavramlar Sözlüğü
Kitap Adı: Keşke’siz Bir Yaşam İçin İLETİŞİM DONANIMLARI Sayfa: 195
Kitap Yazarı: Doğan CÜCELOĞLU
“VAROLOŞUN BEŞ BOYUTU: İnsanoğlunun, ilişkileri içinde varoluşunu tanımlamak için cevap aradığı beş soru. Beş soru şunlardır:
1- Kaale alınıyor muyum? Beni umursuyorlar mı?
2- Kabul ediliyor muyum? Beni olduğum gibi, yargılamadan kabul ediyorlar mı?
3- Değerli miyim? Beni vazgeçilmez ve emsalsiz olarak görüyorlar mı?
4- Yeterli miyim? Beni becerikli, yapabilecek güçte görüp yapabileceğime güveniyorlar mı?
5- Beni ben olduğum için özleyip benimle zaman geçirmek istiyorlar mı? ”
Konu Başlığı: Kavramlar Sözlüğü
Kitap Adı: Keşke’siz Bir Yaşam İçin İLETİŞİM DONANIMLARI Sayfa: 199
Kitap Yazarı: Doğan CÜCELOĞLU
En çok ilgilendiği alanları sezip ve bunlar üzerinde çalışmak, kaydedilen her gelişme için daha önceden uygulamaya koyduğunuz bazı talepleri kaldırmak etkili olabilir.
Yusuf Ziya GÜNAY
İNANÇ 7: SORUMLULUK ALMADAN GERÇEK BAŞARI GERÇEKLEŞEMEZ:
Başarılı kişiler sorumluluğun gücüne inanırlar. Başarıdan ayrı düşünülemeyecek bir inanç varsa; o da sorumluluk yüklenilmeden, büyük başarı elde edilemeyeceğidir. Herhangi bir daldaki başarılı insanları incelerseniz; onların en iyi, en zeki, en hızlı ya da en güçlü değil, en çok sorumluluk alan olduğunu görürsünüz. Ünlü Rus Balerini Anna PAVLONA, “Başarının sırr bir hedefi durmaksızın takip etmektir.” Demiş Bu bizim temel başarı formülümüzün bir diğer anlatımıdır, yani sonuçlarınızı bilmek ve bunları sürekli geliştirmek gibi...
(Kişisel Başarıda Zirveye Ulaşmanın Yolu SINIRSIZ GÜÇ Sayfa: 85-86 Anthony ROBBINS)
Karşılaşılan engeller yıkılmak için değil; üzerlerinden aşılmak için vardır.
Kemal KABCIK
Sevda Yoksuluna Aşk Gemisi
Boşa tüketilmiş nefesler; umut arar girdabında
Sevgi yoksulu garibana demir attım bu limanda
Çığlık çığlığa kaldı ve nefes yemiyordu kalemi döndürmeye. Ve tükenen yalnızlığına bir umut gerekliydi. Kendini unutabilmiş bir insanın çığlığında, sayfalara ne yazılabilirdi ki:
Çığlık Çığlığa Dümen Başında
Yalnızlıklar yorgunu umutlu çile dolu hasretliğinle...
Islah olur, tutunur, tutuşur AŞK dolu hitabelerinle...
Lafzı arar çığlık çığlığa; AŞK ile tutuşan nefesinle...
Demir atıp yalnızlığına; tutuşabilse O’da hayalinle..
Işığınla yol alırlar; gözlerin pusula; hayali resminle..
Zayi olmaz, gelir bir gün; umutla bıraktığın izlerinle...
Ay; sabahın aydınlığında, dikkat kesilmiş bakışlara gülümsüyordu adeta. Bahçesine; gündoğumundan önce girmişti her zaman ki gibi. Karanlıkta renk vermeyen çiçekler; sabahın ışıkları ile “günaydın” diyordu sanki kendine. Bir derdi de kalmamıştı; yaşanan hasretlik ve yaşanan çile son bulmuştu; nikah masasında. Artık bir daha ayrılmayacaklar; hasretin ve çile dolu hayatın kazanımları ile geleceğe yürüyeceklerdi. Çayı demlemişti Yusuf. Kıyamadı sevgilisini kaldırmaya ve yudumlanan çay elde; O da selam gönderiyordu güle ve aya; içinde taşıdığı çocuksu coşkusu ile. Hislenmişti yine; sevgi dolu yüreği çırpınışlara geçti ve titreyen bedeni ile “Züleyha da keşke şu an yanımda olsaydı” dedi kendine. Şafak vaktini ve şafakta yaşanan güzellikleri Züleyha’nında görmesini istiyordu. Güllerin; aydınlandıkça parlayan renklerini, güneşe saygı gösterip kendini gizleme telaşına düşen ayın saklı gülüşünü onunda görmesini istiyordu. Bu sabah geç kaldığını fark etti ve sabah şafak vakti yaşanılan güzellikleri; uyandığında Züleyha’ya da anlatıp ilgisini çekmesi gerektiğine karar verdi.
Bardakta yudumlanacak çay kalmayınca bahçeyi terk etti ve mutfağa doğru; ocak başına yöneldi. Gördüklerine inanamıyordu; Züleyha yataktan kalmış kahvaltı masasını hazırlamış ve Yusuf için doğan güne uyum sağlamaya çalışıyordu. Züleyha, Yusuf’a tam seslenecekti ki; Yusuf, mutfak kapısından içeri girdi ve ikisi aynı anda “Günaydın” dedi; sanki yarışırlarcasına. Yusuf olanlardan habersizdi. Züleyha; Yusuf’tan hemen sonra yataktan kalmış, Yusuf’un demlediği çaydan çaktırmadan içerek; Yusuf’un bahçe içerisindeki kendinden geçiş anını seyretmişti. Yusuf, bahçeye eli boş çıkmamıştı; yanında defteri ve kalemi de almıştı. Yusuf, aydınlanan şafakta, kağıdına, ay ve gülün resmini çiziyordu harf harf. Duygulanmıştı; onu gizlice seyre dalan Züleyha; onun içindi Yusuf’u rahatsız etmeme düşüncesindeki ince ayrıntı. Yusuf, kahvaltı masasına oturdu; Züleyha ise; henüz karalama aşamasında yeni doğan hislerin dökümüne yöneldi. Islanmıştı defter; Yusuf’un dikkatsiz hareketinden dolayı. Islanan defteri silerek sayfalarını araladı; şafak atışının resmini görebilmek için:
Şafakta Ay ve Gül
İçimde bir his
Paylaşıma sunulamayan
Yokluğun sorun yaratmamalı
Gülde yansıyan yanakların
Gökte gizem içinde ay
Aydınlığa selam duruyor
Ve gizleniyor tebessümün ile
Yapraklar titremede
Esen meltemle
Saçların geliyor aklıma
Savrulan ve tutuşan dizeler
Yangını anlatma çabasında
Duygulanmıştı yine Züleyha. Unutulmayan kendini mısraların arasında görünce; yangını anlamlandırması zor olmadı. Bir karşılık vermeyi istedi ve:
Züleyha: Atan şafakta yalnız kalmadığın için senin adına sevindim doğrusu. Yangın yeri telaşını henüz anlatamamışsın ama şiirinde.
Yusuf, ağzında çiğnediği lokması ile konuşurken dikkatliydi: “Aklıma gelmedi” dedi geveleyerek.
Züleyha mutluydu yazılan şiiri görünce. Aslında sabırsızdı; uyandığı anda Yusuf’un yanına gitmeyi istiyordu. Ama o nedense, Yusuf’u yalnız bırakması gerektiğine inanmıştı. Kendide biliyordu şiir yazmasını o yüzden ikisinin bir araya gelmemesi gerekiyordu; kısa bir süreliğine. Züleyha da şiirini okumayı istedi. Yusuf’un neler diyebileceğini merak ediyordu ve şiiri ezberinden, Yusuf için okumayı denedi:
Bir sevda idi sabahın şafağına sunulan
Gülümsemeler bir gülün canlı renginde
Gizlenme mutfak penceresi perdesinde
Bir yangın ve tutuşan dizeler sayfalarda
Telaşsız, çırpınışsız, tedirginlik, karmaşa
Yalnızlık siper almış aydınlık içinde gök
Ve aydınlığına selam duran bir çift his
'HER İNSAN KENDİ GEMİSİNİN KAPTANIDIR.'
KEMAL KABCIK
'İNSANLAR KARŞILAŞILAN FIRTINALARLA DEĞİL, GEMİYİ LİMANA GETİRİP GETİREMEDİĞİNLE İLGİLENİR.'
XSENTUS İ.Ö. 9 yy.
BAŞARI; DÜŞÜNCE YOLU İLE, KİŞİ YAPABİLECEK OLDUKLARININ EN İYİSİNİ YAPTIĞINA İNANMASI VEYA EĞER İSTERSE BİR FAZLASINI YAPABİLECEĞİNE İNANARAK; BİR SONRAKİ ÇALIŞMALARINDA DAHA BİR GAYRETLİ OLMASI GEREKTİĞİNE KENDİNİ İNANDIRARAK, VERİMLİLİĞİNİ ARTIRMASI GEREKTİĞİ KONUSUNDA KARAR ALMASIDIR. KISACA BAŞARI; İNSANIN KENDİ KUSURUNU FARK ETMESİ VE DÜZELME YOLUNDA İLK ADIMI ATABİLMESİDİR.
KEMAL KABCIK
Güz Beyleri
Güz beyleri Güz beyleri
Kızarmış yapraklar saltanatı, nal sesleri
cam çekiçler göğsünüzde
hiçbir uyku silemez yüzünüzden
yılın değil bu ömrün hazanı
başka göklerden bir yıldız
başka dağlardan bir ırmak
başka atlaslarda yaşadı
bağrınıza kadar battığınız gece
hiçbir yağmur yıkayamaz artık bu duayı
bulutların atlarla birlikte uyuduğu
bir zamanlar sizin olan mevsimden
bir yaprak düşüyor
ne zaman gözlerimin önünden geçseniz
cam çekiç
yüreğimden kopmayan çığ
Siz yoktunuz ben sizin mevsiminize geldiğimde
Murathan Mungan
Bu şiir bağlantı sağladığımda, rastgele sayfasından yazdığım şiirdir. Bir düşüncem yok. Bir şey anlatmaya çalışmıyorum. Aradığımda bulayım diye; SAMİMİYET sayfasına mesaj çektim.
Karakterlerinde gelişime açık tutdukları; gözlemleyen bilinçleri vardır. Etki altında kalmadan kendince doğru olanı bulurlar.
Kemal KABCIK
27. DÜŞÜNCE
Borç köleliğin başlangıcıdır. Victor HUGO
(Unutulmayan ALTIN SÖZLER Antolojisi Sayfa: 326 Can sever EYÜBOĞLU)
Zengin olmak istiyorsan kazanmayı düşündüğün kadar biriktirmeyi de düşün. Benjamin FRANKLİN
(Unutulmayan ALTIN SÖZLER Antolojisi Sayfa: 327 Can sever EYÜBOĞLU)
Çalışmak dinlenmenin hardalıdır. Cenap ŞEHABETTİN
(Unutulmayan ALTIN SÖZLER Antolojisi Sayfa: 121 Can sever EYÜBOĞLU)
26. DÜŞÜNCE
Mal da yalan mülk de yalan var biraz sende oyalan. Yunus EMRE
(Unutulmayan ALTIN SÖZLER Antolojisi Sayfa: (kendim ekledim) Can sever EYÜBOĞLU)
GİRİŞİMCİ TUTUM: Kişi davranışını, içinde bulunduğu koşulların ötesinde kendi istediği amaçları gerçekleştirme yönünde kullanma gücüne sahiptir anlayışını belirten tutum. Bu anlayışa göre, istersek çevresel koşulların ve onların uyardığı duygu ve heyecanların ötesine geçer, inandığımız ilkeleri davranışlarımızda yaşatabiliriz.
(İYİ DÜŞÜN DOĞRU KARAR VER SAYFA: 332 DOĞAN CÜCELOĞLU)
Kimin ters giderse bir zaman işi
Muhallebi yerken kırılır dişi FİGANİ
(Unutulmayan ALTIN SÖZLER Antolojisi Sayfa: 121 Can sever EYÜBOĞLU)
25. DÜŞÜNCE
Para para para. NAPOLYON
(Unutulmayan ALTIN SÖZLER Antolojisi Sayfa: kendim ekledim Can sever EYÜBOĞLU)
KAZAN PARADİGMASI: Bu tutum kendini diğerleriyle ilişki içinde görmeyen kişinin yaklaşımıdır. “Ben kendi kazancımı bilirim, sen de kendi kazancını bil. Ben istediğimi alınca memnun olurum, sen de istediğini alacak şekilde hareket et, senin kazanman ya da kaybetmen beni ilgilendirmez,” şeklinde düşünür. Yarışma ve rekabet söz konusu değildir.
(İYİ DÜŞÜN DOĞRU KARAR VER SAYFA: 334 DOĞAN CÜCELOĞLU)
Yapabilirler, çünkü yapabileceklerini düşünüyorlar VIRGIL
(Kişisel Başarıda Zirveye Ulaşmanın Yolu SINIRSIZ GÜÇ Sayfa 63 Anthony ROBBINS)
24. DÜŞÜNCE
Bir iş üzerinde yoğunlaşabilirler, kendi başına yapabileceği işleri yardım almaksızın yapabilirler.
Yusuf Ziya GÜNAY
KİŞİNİN KENDİYLE İLİŞKİ İÇİNDE OLMASI: Yaşamının bilincinde olarak kendi ilke ve değerleri çevresinde düşünce, duygu ve davranışlarını kişinin anlamlandırması.
(İYİ DÜŞÜN DOĞRU KARAR VER SAYFA: 334 DOĞAN CÜCELOĞLU)
Her disiplinli bir çalışmanın; birden fazla ürünü olur Jim ROHN
(Kişisel Başarıda Zirveye Ulaşmanın Yolu SINIRSIZ GÜÇ Sayfa 12 Anthony ROBBINS)
23. DÜŞÜNCE
Davanıza bir adam kazanma istiyorsanız, önce onu samimi arkadaş olduğunuza inandırmalısınız. Abraham LİNCOLN
(Kişisel Başarıda Zirveye Ulaşmanın Yolu SINIRSIZ GÜÇ Sayfa 237 Anthony ROBBINS)
NE İSTEDİĞİNİZİ BİLİN:
Ne istediğinizi hem kendinize hem de bir başkasına tanımlamalısınız. Ne kadar yüksek, ne kadar uzak, ne kadar çok? Ne zaman, nerede, nasıl, kiminle? İş hayatınızda bir krediye ihtiyacınız varsa; nasıl isteneceğini bilirseniz, bu krediyi bulursunuz. “Üretim hattını genişletmek için biraz daha paraya ihtiyacımız var, bize biraz kredi verir misiniz? ” derseniz, krediyi alamazsınız. Kesin olarak neye ihtiyacınız olduğunu, niçin ihtiyacınız olduğunu ve ne zaman ihtiyacınız olduğunu tanımlamalısınız. Onunla ne üretebileceğinizi de göstermek zorundasınız.
(Kişisel Başarıda Zirveye Ulaşmanın Yolu SINIRSIZ GÜÇ Sayfa 221 Anthony ROBBINS)
Gücün ve mutluluğun temeli sağlıktır Benjamin DISRAELI
(Kişisel Başarıda Zirveye Ulaşmanın Yolu SINIRSIZ GÜÇ Sayfa 174 Anthony ROBBINS)
Üyenin kendisini tanıtmak için yazdığı not
Yüreğinden öpülecek insanların sessizce ama gururla hep aramızda yaşadıklarına inanan,
bunların kozalarının diğerlerinden şeffaf olduğunu bilen,
bu 'insan'ların incitmekten sakındıklarını ve çok çabuk incitildiklerini gören,
çok parası olmanın 'zenginlik' demek olmadığına kesinlikle inanan bir kurbağa prensesim işte...
Öldüğümde arkamda bırakmak istediklerim var:
Kimseye haksızlık yapmamış olmak,
Tükettiğim kadar ürettiğim bir şeyler bırakmak,
Sorumluluk ve hak bilen dürüst bir evlat yetiştirmek,
Aldığım paranın helal olması ve haketmiş olmak,
6 Milyar dostum olması,
Umudun her daim yaşam sevinci için var olması gerektiğine inandırdığım yüzlerce dost,
Ve 'aşk yok' diyenlere 'aşk var' diyen en az bir şiir....
ÜZGÜN DEĞİLİM SEVDİĞİM İÇİN
YANILGILARMIIŞ İNSANI VAR EDEN
TEDBİR GEREĞİ DİKKAT ETSEM DE YAPRIKLARIMA
DÖNÜP BAKMASINI BİLMESEM; GERİDE BIRAKTIKLARIMA
ZAMAN İÇİNDE KENDİMİ TÜKETEBİLİYORUM.
TÜKENME; AKIP GİDEN ZAMANA VE HAYATA AYAK UYDUR VE DÜŞÜN; NEDEN VAROLDUĞUMUZA..
TÜKENME..