Yıkılan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin bayrağı Kırmızı zemin üzerinde sol üst köşede yer alan Sarı Orak-Çekiç sembolü ve bir sarı yıldızdan meydana geliyordu.
Orak-çekiçin kaynagını biliyoruz. Komünist Enternasyonal öncesinde partilerin enternasyonal bir amblemi yoktu. Bu Ekim Devrimi(1917) ’nin ardından Bolşeviklerle birlikte ortaya çıktı ve sonrasında Komünist Enternasyonal’le birlikte genelleşti. Bolşeviklerin komünist ismini resmen de benimsemeleri, Komünist Enternasyonal kuruluşuna denk düşüyor. Orak-çekiç amblemini benimserlerken neler tartıştılar, bunu nasıl anlamlandırdılar ve hangi temel esaslara bagladılar, bunu şu an için çok somut olarak bilmiyoruz.
Yine de bu türden bir amblemin benimsenmesinin somut nedenleri konusunda bazı noktalar yeterince açık. Orak-çekiç, devrimin zaferinin ve sosyalizmin başarıyla inşasının temel bir koşulu olarak İşçi sınıfı ile Köylülügün ittifakını simgeliyor...
Beyaz zemin üzerindeki ortalanmış koyu kırmızı haçtan oluşur. Bayraktaki haç, iskandivav ülkelerinin(isveç,norveç,danimarka,finlandiya) bayraklarındaki iskandinav haçı değil, ortalanmış Aziz George 'un haçıdır.
İlk defa 1191 'de Aziz George 'un bayrağı olarak kullanılan bu bayrak, 1278'de Britanya'daki İngiltere ülkesinin bayrağı olarak kabul edilmiştir.
Bu çarpılarla, haçlarla dolu mavi-kırmızı-beyaz bayrak bizim ülkemizde 'İngiliz bayrağı' diye bilinir.Ama yanlıştır.Çünkü Büyük britanya(birleşik krallık) ile İngiltere farklı şeylerdir.
Birlesik Krallık bayrağı; ilk versiyonu İskoç Krali 4. james'in 1606'da İngiltere krali (1. james) olmasiyla ortaya cikar: Bu versiyon İskoc bayrağı (mavi uzerine beyaz çapraz haç) ile ingiliz bayraginin (beyaz uzerine kırmızı haç) üstüste bindirilmesinden ibarettir, adina da 'union flag' denir. (o siralarda ingiltere'yle coktan birlestigi icin galler'in ejderhasi bu bayrakta yer almiyor) . Sonraları 1801'de Büyük britanya ile İrlanda birlestiginde İrlanda bayragini da (beyaz uzerine kirmizi capraz hac) union flag'e dahil etmek icap eder, ortaya bugünku bayrak çıkar. Güney irlanda 1921'de bagimsizliğını kazanmasına rağmen bayraga mudahale edilmez, bugune kadar şeklini muhafaza eder. Union jack'teki jack'in geminin pruvasinda yer alan bayrak diregi anlamina gelen 'jack staff''tan geldigi dusunuluyor, birlesik krallik donanmasinin gemileri tabi sozkonusu gemiler. son olarak 1908'de parlamento'nun verdigi 'Union jack milli bayrak kabul edilmistir' karariyla da terim resmileşir, 'union flag' kullanimdan tümüyle kalkar.
1908'den sonra Ayan meclisi'ne, 1919 mart'ında da Tevfik paşa'nın yerine Sadrazamlığa getirilmiş; aynı zamanda Hariciye vekilliği yapmış Osmanlı devlet adamı. Kuvayi Milliyeyi dağıtmak için Kuvayi İnzibatiye'yi kurmuştur.
Vahdettin'in çeşitli nedenlerden dolayı hiç sevmediği, fakat İngiliz hayranlığı nedeniyle sadrazam yaptığı kişidir.
1853'te istanbul'da doğmuş, 6 ekim 1923'te nice/fransa'da ölmüştür.
ABD, Türkiye'nin stratejik bor madenine 'özel' ilgi gösteriyor. ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Taylor'ın, Ankara ziyaretinde, 'kapalı kapılar ardında' bor madeni ve özelleştirme yasasını görüştüğü bildirildi.
Taylor bor için gelmiş Geçtiğimiz Ocak ayında Türkiye'ye ani bir ziyarette bulunan ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Taylor'ın Dodge&Cox ve Rio Tinto Holding'in eski yönetim kurulu üyesi olduğu ve Türkiye'ye bor madenleri için geldiği ortaya çıktı. Uluslararası firmaların gözü nükleer teknolojiden, bilgisayar ve silah sanayiine kadar pekçok alanda kullanılan ve dünya bor rezervinin yüzde 70'ine sahip Türkiye üzerinde.
Türkiye ziyaretinde, kapalı kapılar ardında hükümet yetkilileriyle görüşen ve özelleştirme yasasıyla yakından ilgilenen ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Taylor'ın ziyaretinin arkasında bor madenlerinin yattığı ortaya çıktı.
Hükümetteki görevinden önce dünya bor piyasasına egemen olan Dodge&Cox ve Rio Tinto Holding'in yönetim kurulu üyesi ve bu şirketlerin sermaye ilişkilerini kontrol eden kişi olan Taylor'ın ziyaretinin arkasında bor lobilerinin istekleri yatıyor. Dünya bor rezervinin yüzde 70'ine sahip Türkiye'nin yıllık ihracat geliri sadece 250 milyon dolar.
Yasa el altında bekliyor
Taylor ocak ayında Türkiye'ye yaptığı ani ziyaretinde ilk görüşmesini özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu ile yapmıştı. Karakoyunlu tarafından hazırlanan ve Özelleştirme Yasa Tasarısı yasalaşırsa, özelleştirmenin önündeki tüm hukuki engeller kalkacak; hemen ardından da, zaten el altında hazır bekletilen Maden Yasası'nın gündeme gelmesi ve 'bor'un devlet eliyle işletilen stratejik maden olmadığı' iddia edilerek özelleştirilmesi bekleniyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar, bor mineralinin bir yakıt ve enerji hammaddesi olarak kullanılabileceğini ortaya koyarken, uluslararası tekeller de hesaplarını buna göre yapıyor. Bor lobilerinin yerli işbirlikçileri, Taylor'ın ani ziyaretini 'ABD'nin Türkiye'ye verdiği önemin göstergesi' olarak lanse ettiler.
Borda uluslararası ağ
Borun devletleştirildiği 1978 yılından önce Rio Tinto, Türk Borax adlı firması aracılığıyla, Türkiye'deki bor madenlerinin yüzde 80'ini işletirken, bugün ise Anatolia Mineral Development Ltd. eliyle Türkiye'deki altın, gümüş, bakır, çinko aramasını da elinde bulunduruyor. Merkezi Avustralya'da bulunan Rio Tinto Ltd.'nin bir alt kuruluşu da Türkiye'nin, özellikle Bergama köylülerinin yakından tanıdığı eski adıyla Eurogold olan Normandy şirketi.
ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Taylor, şimdiki görevinden önce Dodge&Cox adlı şirkette, Yönetim Kurulu üyesi idi. Dünya çapında bir tekel olan şirketler grubunda 'para ve sermaye ilişkilerini kontrol etmek' gibi önemli bir görevi olan Taylor, bu görevinden 13 Mart 2001 tarihinde istifa etti. Ancak, Taylor'ın söz konusu çok uluslu şirketlerle ilişkilerinin devam ettiği belirtiliyor. Taylor'ın yöneticilik yaptığı Dodge&Cox'un, dolayısıyla Rio Tinto'nun Rohm&haas, Ford, General Motors ve Motorola ile de ortaklık ilişkileri var.
Devlet Denetim Elemanları Derneği (DENETDE) 'nin 'Denetim' adlı dergisinde Ortakları ve kontrolündeki diğer şirketlerle dünyanın maden pazarını elinde bulunduran, adeta bir ağ gibi her tarafa kollarını uzatan Rio Tinto, bu özelliğinden dolayı Avustralya'da 'Rio Tinto Ahtapotu' diye adlandırılıyor.
RİO TİNTO AHTAPOTU
Rio Tinto'nun kuruluş hikayesi 1873'lere dayanıyor. Rio Tinto Limitedíin ortaklık yapısı oldukça ilginç. Şu anda Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı bankaların neredeyse tamamının hissesi bulunuyor. Chase Manhattan ile J.P. Morgan'ın birleştiği, Citicorpíun, Salomon Smith Barney, Citibank ve ABN Amro'ya sahip olduğu, HSBC'nin de aynı sermaye grubundan olduğu dikkate alındığında cenderenin boyutları anlaşılıyor. Bunların dışında kalan Deutchebank, Alman firması olmasına rağmen sözkonusu bankalarla birlikte hareket ediyor. Bu da finans sektöründe rekabetin olmadığını gösteriyor.
DÜNYANIN EN KALİTELİ ALTINI BERGAMA'DA
Normandy Madencilik A.Ş. Yönetim Kurulu görevli üyesi Orhan Güçkan, İzmir 3. İdare Mahkemesi'nin, Bergama
Ovacık altın madeniyle ilgili Sağlık Bakanlığı'nın verdiği 1 yıllık deneme üretimi iznine ilişkin yürütmenin durdurulması kararına saygılı olduklarını söyledi. Dünya genelinde 800'ün üzerinde altın madeni işletmesinin faaliyet gösterdiğini ifade eden Orhan Güçkan, Bergama'daki madenlerinin bunlar içinde en iyisi olduğunu söyledi.
Güçkan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Gümüşhane'de görünür altın rezervimiz 12 ton, Bergama'da ise 24 ton olmak üzere Normandy Madencilik'in toplam 36 ton altın rezervi var. Toplumla anlaşıp ikna ederek, bu engelleri aşacağız.' (1 mart 2002-yeni şafak)
Uzaya gönderilen ilk uydu olan Sputnik 1 ve Sputnik 2 de de Türk kaynaklarından elde edilen bor kullanılmıştır. 1970lerde bütün isletme hakklari Etibank a devredilmiş ama o zamandan beride dogru dürüst yararlanamamıştır Turkiye.Osmanlı zamanında bile Almanlar Eskişehir bolgesiyle ilgilenmiş, oradaki rezevleri hükümete 10 milyon ton olarak göstermiş, ama Etibank zamanında yapılan ölçumlerde 700 milyon tonun uzerinde rezervin oldugu görülmüştür.
Yıkılan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin bayrağı Kırmızı zemin üzerinde sol üst köşede yer alan Sarı Orak-Çekiç sembolü ve bir sarı yıldızdan meydana geliyordu.
Orak-çekiçin kaynagını biliyoruz. Komünist Enternasyonal öncesinde partilerin enternasyonal bir amblemi yoktu. Bu Ekim Devrimi(1917) ’nin ardından Bolşeviklerle birlikte ortaya çıktı ve sonrasında Komünist Enternasyonal’le birlikte genelleşti. Bolşeviklerin komünist ismini resmen de benimsemeleri, Komünist Enternasyonal kuruluşuna denk düşüyor. Orak-çekiç amblemini benimserlerken neler tartıştılar, bunu nasıl anlamlandırdılar ve hangi temel esaslara bagladılar, bunu şu an için çok somut olarak bilmiyoruz.
Yine de bu türden bir amblemin benimsenmesinin somut nedenleri konusunda bazı noktalar yeterince açık. Orak-çekiç, devrimin zaferinin ve sosyalizmin başarıyla inşasının temel bir koşulu olarak İşçi sınıfı ile Köylülügün ittifakını simgeliyor...
Beyaz zemin üzerindeki ortalanmış koyu kırmızı haçtan oluşur. Bayraktaki haç, iskandivav ülkelerinin(isveç,norveç,danimarka,finlandiya) bayraklarındaki iskandinav haçı değil, ortalanmış Aziz George 'un haçıdır.
İlk defa 1191 'de Aziz George 'un bayrağı olarak kullanılan bu bayrak, 1278'de Britanya'daki İngiltere ülkesinin bayrağı olarak kabul edilmiştir.
Bu çarpılarla, haçlarla dolu mavi-kırmızı-beyaz bayrak bizim ülkemizde 'İngiliz bayrağı' diye bilinir.Ama yanlıştır.Çünkü Büyük britanya(birleşik krallık) ile İngiltere farklı şeylerdir.
Birlesik Krallık bayrağı; ilk versiyonu İskoç Krali 4. james'in 1606'da İngiltere krali (1. james) olmasiyla ortaya cikar:
Bu versiyon İskoc bayrağı (mavi uzerine beyaz çapraz haç) ile ingiliz bayraginin (beyaz uzerine kırmızı haç) üstüste bindirilmesinden ibarettir, adina da 'union flag' denir. (o siralarda ingiltere'yle coktan birlestigi icin galler'in ejderhasi bu bayrakta yer almiyor) .
Sonraları 1801'de Büyük britanya ile İrlanda birlestiginde İrlanda bayragini da (beyaz uzerine kirmizi capraz hac) union flag'e dahil etmek icap eder, ortaya bugünku bayrak çıkar.
Güney irlanda 1921'de bagimsizliğını kazanmasına rağmen bayraga mudahale edilmez, bugune kadar şeklini muhafaza eder.
Union jack'teki jack'in geminin pruvasinda yer alan bayrak diregi anlamina gelen 'jack staff''tan geldigi dusunuluyor, birlesik krallik donanmasinin gemileri tabi sozkonusu gemiler. son olarak 1908'de parlamento'nun verdigi 'Union jack milli bayrak kabul edilmistir' karariyla da terim resmileşir, 'union flag' kullanimdan tümüyle kalkar.
Tam adı 'Büyük britanya ve kuzey irlanda birleşik krallığı' olan İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşan ülkenin bayrağıdır.
üç yatay mavi çizgi, adanın üç bölgesini ifade ediyor: Batı, orta, doğu. Ayrıca bilim, erdem ve güzellik anlamına geldiği de söyleniyor.
2 yatay beyaz çizgi Adaleti ve İyiliği temsil ediyor.
Kırmızı eşkenar üçgen de insanın üç hakkını temsil ediyor: Özgürlük, Eşitlik ve Kardeşlik.
Üçgenin ortasındaki yıldız da egemenliği ve bağımsızlığı anlatıyor.Ayrıca sosyalizmin sembolü.
1908'den sonra Ayan meclisi'ne, 1919 mart'ında da Tevfik paşa'nın yerine Sadrazamlığa getirilmiş; aynı zamanda Hariciye vekilliği yapmış Osmanlı devlet adamı.
Kuvayi Milliyeyi dağıtmak için Kuvayi İnzibatiye'yi kurmuştur.
Vahdettin'in çeşitli nedenlerden dolayı hiç sevmediği, fakat İngiliz hayranlığı nedeniyle sadrazam yaptığı kişidir.
1853'te istanbul'da doğmuş, 6 ekim 1923'te nice/fransa'da ölmüştür.
KAPALI KAPILAR ARDINDA
ABD, Türkiye'nin stratejik bor madenine 'özel' ilgi gösteriyor. ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Taylor'ın, Ankara ziyaretinde, 'kapalı kapılar ardında' bor madeni ve özelleştirme yasasını görüştüğü bildirildi.
Taylor bor için gelmiş
Geçtiğimiz Ocak ayında Türkiye'ye ani bir ziyarette bulunan ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Taylor'ın Dodge&Cox ve Rio Tinto Holding'in eski yönetim kurulu üyesi olduğu ve Türkiye'ye bor madenleri için geldiği ortaya çıktı.
Uluslararası firmaların gözü nükleer teknolojiden, bilgisayar ve silah sanayiine kadar pekçok alanda kullanılan ve dünya bor rezervinin yüzde 70'ine sahip Türkiye üzerinde.
Türkiye ziyaretinde, kapalı kapılar ardında hükümet yetkilileriyle görüşen ve özelleştirme yasasıyla yakından ilgilenen ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Taylor'ın ziyaretinin arkasında bor madenlerinin yattığı ortaya çıktı.
Hükümetteki görevinden önce dünya bor piyasasına egemen olan Dodge&Cox ve Rio Tinto Holding'in yönetim kurulu üyesi ve bu şirketlerin sermaye ilişkilerini kontrol eden kişi olan Taylor'ın ziyaretinin arkasında bor lobilerinin istekleri yatıyor. Dünya bor rezervinin yüzde 70'ine sahip Türkiye'nin yıllık ihracat geliri sadece 250 milyon dolar.
Yasa el altında bekliyor
Taylor ocak ayında Türkiye'ye yaptığı ani ziyaretinde ilk görüşmesini özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu ile yapmıştı. Karakoyunlu tarafından hazırlanan ve Özelleştirme Yasa Tasarısı yasalaşırsa, özelleştirmenin önündeki tüm hukuki engeller kalkacak; hemen ardından da, zaten el altında hazır bekletilen Maden Yasası'nın gündeme gelmesi ve 'bor'un devlet eliyle işletilen stratejik maden olmadığı' iddia edilerek özelleştirilmesi bekleniyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar, bor mineralinin bir yakıt ve enerji hammaddesi olarak kullanılabileceğini ortaya koyarken, uluslararası tekeller de hesaplarını buna göre yapıyor. Bor lobilerinin yerli işbirlikçileri, Taylor'ın ani ziyaretini 'ABD'nin Türkiye'ye verdiği önemin göstergesi' olarak lanse ettiler.
Borda uluslararası ağ
Borun devletleştirildiği 1978 yılından önce Rio Tinto, Türk Borax adlı firması aracılığıyla, Türkiye'deki bor madenlerinin yüzde 80'ini işletirken, bugün ise Anatolia Mineral Development Ltd. eliyle Türkiye'deki altın, gümüş, bakır, çinko aramasını da elinde bulunduruyor. Merkezi Avustralya'da bulunan Rio Tinto Ltd.'nin bir alt kuruluşu da Türkiye'nin, özellikle Bergama köylülerinin yakından tanıdığı eski adıyla Eurogold olan Normandy şirketi.
ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Taylor, şimdiki görevinden önce Dodge&Cox adlı şirkette, Yönetim Kurulu üyesi idi. Dünya çapında bir tekel olan şirketler grubunda 'para ve sermaye ilişkilerini kontrol etmek' gibi önemli bir görevi olan Taylor, bu görevinden 13 Mart 2001 tarihinde istifa etti. Ancak, Taylor'ın söz konusu çok uluslu şirketlerle ilişkilerinin devam ettiği belirtiliyor. Taylor'ın yöneticilik yaptığı Dodge&Cox'un, dolayısıyla Rio Tinto'nun Rohm&haas, Ford, General Motors ve Motorola ile de ortaklık ilişkileri var.
Devlet Denetim Elemanları Derneği (DENETDE) 'nin 'Denetim' adlı dergisinde Ortakları ve kontrolündeki diğer şirketlerle dünyanın maden pazarını elinde bulunduran, adeta bir ağ gibi her tarafa kollarını uzatan Rio Tinto, bu özelliğinden dolayı Avustralya'da 'Rio Tinto Ahtapotu' diye adlandırılıyor.
RİO TİNTO AHTAPOTU
Rio Tinto'nun kuruluş hikayesi 1873'lere dayanıyor. Rio Tinto Limitedíin ortaklık yapısı oldukça ilginç. Şu anda Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı bankaların neredeyse tamamının hissesi bulunuyor. Chase Manhattan ile J.P. Morgan'ın birleştiği, Citicorpíun, Salomon Smith Barney, Citibank ve ABN Amro'ya sahip olduğu, HSBC'nin de aynı sermaye grubundan olduğu dikkate alındığında cenderenin boyutları anlaşılıyor. Bunların dışında kalan Deutchebank, Alman firması olmasına rağmen sözkonusu bankalarla birlikte hareket ediyor. Bu da finans sektöründe rekabetin olmadığını gösteriyor.
DÜNYANIN EN KALİTELİ ALTINI BERGAMA'DA
Normandy Madencilik A.Ş. Yönetim Kurulu görevli üyesi Orhan Güçkan, İzmir 3. İdare Mahkemesi'nin, Bergama
Ovacık altın madeniyle ilgili Sağlık Bakanlığı'nın verdiği 1 yıllık deneme üretimi iznine ilişkin yürütmenin durdurulması kararına saygılı olduklarını söyledi. Dünya genelinde 800'ün üzerinde altın madeni işletmesinin faaliyet gösterdiğini ifade eden Orhan Güçkan, Bergama'daki madenlerinin bunlar içinde en iyisi olduğunu söyledi.
Güçkan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Gümüşhane'de görünür altın rezervimiz 12 ton, Bergama'da ise 24 ton olmak üzere Normandy Madencilik'in toplam 36 ton altın rezervi var. Toplumla anlaşıp ikna ederek, bu engelleri aşacağız.'
(1 mart 2002-yeni şafak)
Uzaya gönderilen ilk uydu olan Sputnik 1 ve Sputnik 2 de de Türk kaynaklarından elde edilen bor kullanılmıştır. 1970lerde bütün isletme hakklari Etibank a devredilmiş ama o zamandan beride dogru dürüst yararlanamamıştır Turkiye.Osmanlı zamanında bile Almanlar Eskişehir bolgesiyle ilgilenmiş, oradaki rezevleri hükümete 10 milyon ton olarak göstermiş, ama Etibank zamanında yapılan ölçumlerde 700 milyon tonun uzerinde rezervin oldugu görülmüştür.
En büyük rezervin bizde olmasına karşın işlemeyi beceremeyip devamlı ihraç ettiğimiz bir maden.