Yaılan en büyük salaklık 'Yapılan en büyük bir salaklık' başlığını açıp, insanların bu başlığa üşüştüğünü gördüğünde sebepsiz yere sevindirik olmaktır. Hatta bu sevinci katlayarak 'Len bi site mi neyin açıyım ben' moduna girmektir. Biz buna halk arasında 'gaza gelmek' diyoruz. Yürü be gazman kim tutar seni aman ha gaz kaçağına dikkat
Efenim, aşıh olmah çoğu insan tarafından fazlacana ilgi görülen bir kavram olup çıkıyor günümüzde. Gelin görün ki yeterli kontenjanı olmadığı halde insanlarımız hala bu kavrama bir rabet gösteriyorlar.
Aşıh olmah; gevurların da dedii gibin 'There re lots of butterflies in my stomach' bişidir.
Ellerin kabzederken bakışlarımı, Dökülürken bütün hislerim toprağa Bilmeni isterim; Bir çöl yılanının zehri bile daha çok acı verir bana. Seninkisi yalnızca kurtuluş serumu.. İstersen gümüş kurşunlara esir et bedenimi. Akanın kan olmadığın göreceksin.. Özlemlerimin, aykırılıklarımdan sızdığını fark edeceksin..
Aç gözlü kargaların Kan kokan nefeslerinden korurken kendimizi Ölümlüler dost oldu aşkımıza Metal bir soğukluk kaplıyordu cümlelelerimizi Ateşle oynayan bir yalandı dudaklardan dökülen Biz âşıktık, Gülüşün sisli bir yalnızlıktı Ayrılırken İğreti bir yaşam vadediyordu düşlerimiz.. Bakışlarımıza kar yağıyordu Bir beyaz ölüm kaplıyordu gözbebeklerimizi
Kaplumbağa.. Kaplumbağalar.. Kartondan yapılmış elleri ve ayakları.. Kabuğu ceviz kabuğundan Biri yarısı diğeri diğer yarısı.. Söylicem yine.. Çünkü bir şey değişmedi..
Sen nerdesin bilmiyorum ama.. Kaplumbağalar hala bende..
Hani şu hiç bir zaman aşağı inmeyi başaramamış, örümcek ağlarının yanında bir yerlerde duran, yer çekimine karşı muazzam bir direnç sarfeden, omuzlarımı dikleştiren, 'seni haltederim' gülüşü takınmama sebebiyet veren, büyüdükçe büyüyen, hiç bir zaman kaybetmeyen EGOMdan mı bahsediyoruz? :)) Asla vazgeçemem.. Yani o benden vazgeçemiyo aslında ;)
Farklı ve kesinlikle beyin aracılığıyla üretilmemiş bir fikir saçması (hey hey heeey cümlemin gidiş hatını yiiyiiiiim beaa) Bence bi insan burda çömez olarak takıldıktan sonra ekşi sözlük olayına girer tam tersi söz konusu ise; kişi şöle dior olsa gerek; 'yaauuuww ben çok geliştim ahanda az biraz da gelişmeyeyim böle güçüleyim..Güçül güçül, cebine gireyim..vs' :)) De gedin ya
Yaılan en büyük salaklık 'Yapılan en büyük bir salaklık' başlığını açıp, insanların bu başlığa üşüştüğünü gördüğünde sebepsiz yere sevindirik olmaktır. Hatta bu sevinci katlayarak 'Len bi site mi neyin açıyım ben' moduna girmektir. Biz buna halk arasında 'gaza gelmek' diyoruz. Yürü be gazman kim tutar seni aman ha gaz kaçağına dikkat
Efenim, aşıh olmah çoğu insan tarafından fazlacana ilgi görülen bir kavram olup çıkıyor günümüzde. Gelin görün ki yeterli kontenjanı olmadığı halde insanlarımız hala bu kavrama bir rabet gösteriyorlar.
Aşıh olmah; gevurların da dedii gibin 'There re lots of butterflies in my stomach' bişidir.
Bu kadar mıı? ? ?
Deiiiiiiiiiillllll.
Canım cicim ayları geçince efenim, memleketimize döner Müslüm Babadan takılma ayları başlar
..
Ellerin kabzederken bakışlarımı,
Dökülürken bütün hislerim toprağa
Bilmeni isterim;
Bir çöl yılanının zehri bile daha çok acı verir bana.
Seninkisi yalnızca kurtuluş serumu..
İstersen gümüş kurşunlara esir et bedenimi.
Akanın kan olmadığın göreceksin..
Özlemlerimin, aykırılıklarımdan sızdığını fark edeceksin..
..
(Ölüm üzerine)
Aç gözlü kargaların
Kan kokan nefeslerinden
korurken kendimizi
Ölümlüler dost oldu aşkımıza
Metal bir soğukluk kaplıyordu cümlelelerimizi
Ateşle oynayan bir yalandı dudaklardan dökülen
Biz âşıktık,
Gülüşün sisli bir yalnızlıktı
Ayrılırken
İğreti bir yaşam vadediyordu düşlerimiz..
Bakışlarımıza kar yağıyordu
Bir beyaz ölüm kaplıyordu gözbebeklerimizi
İnsanı, dier canlı varlıklardan ayıran ve üstün kılan tek unsurun 'farkında olduğunun farkında olması' olduunu..
'Hiçbir şey gördüklerinden ibaret değildi hem de hiçbir şey..'
Kaplumbağa..
Kaplumbağalar..
Kartondan yapılmış elleri ve ayakları..
Kabuğu ceviz kabuğundan
Biri yarısı
diğeri diğer yarısı..
Söylicem yine..
Çünkü bir şey değişmedi..
Sen nerdesin bilmiyorum ama..
Kaplumbağalar hala bende..
Ego mu?
Hani şu hiç bir zaman aşağı inmeyi başaramamış, örümcek ağlarının yanında bir yerlerde duran, yer çekimine karşı muazzam bir direnç sarfeden, omuzlarımı dikleştiren, 'seni haltederim' gülüşü takınmama sebebiyet veren, büyüdükçe büyüyen, hiç bir zaman kaybetmeyen EGOMdan mı bahsediyoruz? :)) Asla vazgeçemem.. Yani o benden vazgeçemiyo aslında ;)
Öncelikle neyi silme? sorusuna cvp verilerek gidilmeli deil mi?
Cam silebilme yetkisi olanlar: Temizlikçiler
İnsan silebilme yetkisi olanlar: Benciller, acımasızlar, umursamayanlar..
Makyaj silebilme yetkisi olanlar: Kadınlar, palyaçolar..
Kan silebilme yetkisi olanlar: Katiller :))
Bilgileri silebilme yetkisi olanlar: Virüsler, solucanlar..
Resim silme yetkisi olanlar: Tiner, aseton, etil..
Şimdilik bu kdr geldi aklıma ne yapalım.. Tabiki deee idare edelim.. Ben deil, siz! :))
Farklı ve kesinlikle beyin aracılığıyla üretilmemiş bir fikir saçması (hey hey heeey cümlemin gidiş hatını yiiyiiiiim beaa)
Bence bi insan burda çömez olarak takıldıktan sonra ekşi sözlük olayına girer tam tersi söz konusu ise; kişi şöle dior olsa gerek; 'yaauuuww ben çok geliştim ahanda az biraz da gelişmeyeyim böle güçüleyim..Güçül güçül, cebine gireyim..vs' :)) De gedin ya