Akıl oyunları: bir insanın idealleri uğruna bıkmadan usanmadan / kararlılıkla nasıl mücadele edebileceğinin güzel bir örneğidir.. filmin kahramanı John Nash, gösterdiği sıradışı mücadeleyle şizofreni ile birlikte yaşamına devam eder. ve tarih, akıl hastalığını yine aklıyla yenmesine şahit olur... ve kendisine buluşlardan dolayı Nobel Ekonomi Ödülü verilir
İman ve güzel ahlaktır. Bunlar yoksa insanın giydirilmiş kütükten bir farkı yoktur. Nasıl ki her sarı renkli maden altın değilse, her beden de hakiki anlamda insan değildir. İnsan doğulur , Fakat asıl önemli olan insan olarak yaşayıp, insan olarak ölebilmektir...
Bir kalemin gene yol vermiş binbir kelâma Ebruli dimağın ebeden var ola.. Işıldıyorsun sırça köşk’ün aynasından ziyâde Gönlüm şimdi hüzünlü bir nümayişten azâde Espoir-
Gece gündüzün, gündüz gecenin noktasıdır. Mevsimler birbirlerinin noktasıdır. Nokta, kalemin kader çizgisinin kazasıdır. Her yağmur tanesi de toprağa bulutun yazısının bir noktasıdır. Tarla da ki tohumlar da tek tek birer noktadır, geleceğe ümit aşılayan üç nokta misalidir. Noktalar vardır zulmün esiri, noktalar vardır adaletin tecellisidir. Noktalar yazının ve hayatın sanki birer düğümü gibidir. Kimisi çözülür, kimisi ise kördüğümdür asla çözülmez
Akıl oyunları: bir insanın idealleri uğruna bıkmadan usanmadan / kararlılıkla
nasıl mücadele edebileceğinin güzel bir örneğidir..
filmin kahramanı John Nash, gösterdiği sıradışı mücadeleyle şizofreni ile birlikte yaşamına devam eder.
ve tarih, akıl hastalığını yine aklıyla yenmesine şahit olur...
ve kendisine buluşlardan dolayı Nobel Ekonomi Ödülü verilir
İstanbul hala sen-li kokuyor...
İman ve güzel ahlaktır. Bunlar yoksa insanın giydirilmiş kütükten bir farkı yoktur.
Nasıl ki her sarı renkli maden altın değilse, her beden de hakiki anlamda insan değildir.
İnsan doğulur ,
Fakat asıl önemli olan insan olarak yaşayıp, insan olarak ölebilmektir...
‘’ muâdilim yoktur benim’’ derdin..
zaman, hep seni haklı çıkarıyor..
ya ben mi?
ne sen sor, ne ben söyleyim ahvâlimi..
Bir kalemin gene yol vermiş binbir kelâma
Ebruli dimağın ebeden var ola..
Işıldıyorsun sırça köşk’ün aynasından ziyâde
Gönlüm şimdi hüzünlü bir nümayişten azâde
Espoir-
gitmeleri sever, gittiği yerleri değil..
gittiğini sanır..
amaa aslında hep, bir türlü terk edip ‘’ gidemediği ‘’ yerdedir..
Biraz halim yok gibiyim
Boğazım, burnum da bir garip
Aahh sen ne fenasın ey grip
Bulaşıkları yağ-çözsüz
Beni ıhlamursuz bırakma sahip :)))
Gece gündüzün, gündüz gecenin noktasıdır. Mevsimler birbirlerinin noktasıdır.
Nokta, kalemin kader çizgisinin kazasıdır. Her yağmur tanesi de toprağa bulutun yazısının bir noktasıdır.
Tarla da ki tohumlar da tek tek birer noktadır, geleceğe ümit aşılayan üç nokta misalidir.
Noktalar vardır zulmün esiri, noktalar vardır adaletin tecellisidir.
Noktalar yazının ve hayatın sanki birer düğümü gibidir.
Kimisi çözülür, kimisi ise kördüğümdür asla çözülmez
kendi alevinle yakmaya hazırlamalısın kendini..
önce kül olmadan, nasıl yeni olabilirsin kii..
Çok hamiyetperversin, lâkin eriyip gidiyorsun..
Güzel şiirler söylersin ama kendini heder ediyorsun..