Hülya hanım(!)cık 29.07.2024 - 11:46 mesajinda bir şeyler anlatıyordu tatlı tatlı.
Kendisini OLDUKÇA İÇ İÇE tanıdığım için, mesajının şifresini çözüp 05 08 2024, 05.58 mesajımla yorumumu yapmıştım.
Ancak, kendisi yeni gözdesine aklınca temiz görüneceği boş hayaline kapılarak geçmişine ait soru işaretleriyle birlikte sözünü ettiğim 29.07.2024 - 11:46 mesajını da ortadan kaldırmış.
Böylece benim mesajım havada kalmış oluyordu. Eksik anlamayı gidermek için her iki mesaji da aşağıda tekrar giriyorum. Mesaj/lar/ını neden kaldırdığını merak edenler kendisine sorabilirler :)))
HÜLYA'nın KISALTILMIŞ MESAJI Başlık: Şu An Gönderen: Hülya hanım(!)cık Tarih - saat: 29.07.2024 - 11:46 "2 saatlik bir otobüs yolculuğundayım. Küçük bir tatil KAÇAMAĞI (.....) Ben UTANÇTAN hiç o tarafa bakmıyorum, telefonu elime aldım, ölü taklidi yapıyorum..."
BENİM MESAJIM Başlık: Şu An Gönderen: Alı Mahir Anafarta 05 08 2024, 05.58 lginç bir yazı, keyifle okudum. Ama özellikle kaçamak ve utanç sözcükleri dikkatimi çekti.
Çünkü iyi bilirim/bilirsiniz; kaçamak sözcüğü, yeni ve bilinmez limanlarda aranan DEĞİŞİK HEYECANI tanımlar. Ve ayrıca bir çeşit İTİRAFTIR...Yürekliliğiniz için kutlarım.
Utanç ise bu kadar mı ayaklara düştü...diyecektim ama vazeçtim :)))))
ŞU AN Güneşli Melek 07.07.2024 - 13:13 Sesi geliyor sokaktan ; "Eskiler alırım.". Eskiciiii ! (.....) Eskici, anı toplayıcı, zaman bükücü çığırtkan...
YORUMUM: Bu da ilginç bir yazıydı bütünüyle... Ve bana şunu çağrıştırdı: "Ne zaman ki beceremezsin 'temiz' kalmasını ve ne zaman ki ihanetin o asla silinemeyecek onursuzca utanmazlığına bulaşırsın, işte o zaman eskicinin deyişiyle 'üç mandal' bile etmezsin!"
[Hay çenem tutulsun, öylesine konuşuyorum işte... Kimse üzerine alınmasın, lafım meclisten dışarı :))]
İlginç bir yazı, keyifle okudum. Ama özellikle kaçamak ve utanç sözcükleri dikkatimi çekti.
Çünkü iyi bilirim/bilirsiniz; kaçamak sözcüğü, yeni ve bilinmez limanlarda aranan DEĞİŞİK HEYECANI tanımlar. Ve ayrıca bir çeşit İTİRAFTIR...Yürekliliğiniz için kutlarım.
Utanç ise bu kadar mı ayaklara düştü... diyecektim ama vazeçtim :)))))
Eskici, anı toplayıcı çığırtkan. Sesi geliyor sokaktan ; "Eskiler alırım.".
Ömrümüzce biriktirdiğimiz, bedelini hiçbir şeyle ölçemeyeceğimiz anılarımızı, sadece kokumuzun, dokumuzun değil, ruhumuzun sindiği eşyalarımızı "yok pahasına" almak için dolaşıyor bu sıcakta. Eskiciiii ! Eskiler var, olmaz mı hiç? Ama verirsem yerine yenisini koymak gerek, buna hazır değilim. Mesela kalbimi söküp atamam, iyi kötü pek çok anı var o mezarlıkta, kıyamam...
Sen topla anıları, götür pazarda sat, başka anılar eklensin üzerine. Ya da topla anıları, götür sobada yak, çare olur az da olsa fukaralık kederine...
O şimdi ne yapıyor Şu anda şimdi, şimdi Evde mi, sokakta mı, Çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı Kolunu kaldırmış olabilir, Hey gülüm, Beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi
O şimdi ne yapıyor, Şu anda, şimdi, şimdi Belki dizinde bir kedi yavrusu var, okşuyor Belki de yürüyordur, adımını atmak üzeredir, Her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren Sevgili, canımın içi ayaklar...
Ve ne düşünüyor Beni mi Yoksa ne bilim Fasulyenin neden bir türlü pişmediğini mi Yahut, yahut insanların çoğunun Neden böyle bedbaht olduğunu mu...
Hülya hanım(!)cık 29.07.2024 - 11:46 mesajinda bir şeyler anlatıyordu tatlı tatlı.
Kendisini OLDUKÇA İÇ İÇE tanıdığım için, mesajının şifresini çözüp 05 08 2024, 05.58 mesajımla yorumumu yapmıştım.
Ancak, kendisi yeni gözdesine aklınca temiz görüneceği boş hayaline kapılarak geçmişine ait soru işaretleriyle birlikte sözünü ettiğim 29.07.2024 - 11:46 mesajını da ortadan kaldırmış.
Böylece benim mesajım havada kalmış oluyordu. Eksik anlamayı gidermek için
her iki mesaji da aşağıda tekrar giriyorum. Mesaj/lar/ını neden kaldırdığını merak edenler kendisine sorabilirler :)))
HÜLYA'nın KISALTILMIŞ MESAJI
Başlık: Şu An
Gönderen: Hülya hanım(!)cık
Tarih - saat: 29.07.2024 - 11:46
"2 saatlik bir otobüs yolculuğundayım. Küçük bir tatil KAÇAMAĞI (.....) Ben UTANÇTAN hiç o tarafa bakmıyorum, telefonu elime aldım, ölü taklidi yapıyorum..."
BENİM MESAJIM
Başlık: Şu An
Gönderen: Alı Mahir Anafarta
05 08 2024, 05.58
lginç bir yazı, keyifle okudum.
Ama özellikle kaçamak ve utanç sözcükleri dikkatimi çekti.
Çünkü iyi bilirim/bilirsiniz; kaçamak sözcüğü,
yeni ve bilinmez limanlarda aranan
DEĞİŞİK HEYECANI tanımlar. Ve ayrıca bir çeşit İTİRAFTIR...Yürekliliğiniz için kutlarım.
Utanç ise bu kadar mı ayaklara düştü...diyecektim ama vazeçtim :)))))
Saygılar Ha'mfendi...
ŞU AN
Güneşli Melek
07.07.2024 - 13:13
Sesi geliyor sokaktan ; "Eskiler alırım.".
Eskiciiii !
(.....)
Eskici, anı toplayıcı, zaman bükücü çığırtkan...
YORUMUM:
Bu da ilginç bir yazıydı bütünüyle...
Ve bana şunu çağrıştırdı:
"Ne zaman ki beceremezsin 'temiz' kalmasını
ve ne zaman ki ihanetin o asla silinemeyecek onursuzca utanmazlığına bulaşırsın, işte o zaman eskicinin deyişiyle 'üç mandal' bile etmezsin!"
[Hay çenem tutulsun, öylesine konuşuyorum işte... Kimse üzerine alınmasın, lafım meclisten dışarı :))]
İlginç bir yazı, keyifle okudum.
Ama özellikle kaçamak ve utanç sözcükleri dikkatimi çekti.
Çünkü iyi bilirim/bilirsiniz; kaçamak sözcüğü,
yeni ve bilinmez limanlarda aranan
DEĞİŞİK HEYECANI tanımlar. Ve ayrıca bir çeşit İTİRAFTIR...Yürekliliğiniz için kutlarım.
Utanç ise bu kadar mı ayaklara düştü... diyecektim ama vazeçtim :)))))
Saygılar Ha'mfendi...
Eskici, anı toplayıcı çığırtkan.
Sesi geliyor sokaktan ; "Eskiler alırım.".
Ömrümüzce biriktirdiğimiz, bedelini hiçbir şeyle ölçemeyeceğimiz anılarımızı, sadece kokumuzun, dokumuzun değil, ruhumuzun sindiği eşyalarımızı "yok pahasına" almak için dolaşıyor bu sıcakta.
Eskiciiii !
Eskiler var, olmaz mı hiç? Ama verirsem yerine yenisini koymak gerek, buna hazır değilim.
Mesela kalbimi söküp atamam, iyi kötü pek çok anı var o mezarlıkta, kıyamam...
Sen topla anıları, götür pazarda sat, başka anılar eklensin üzerine.
Ya da topla anıları, götür sobada yak, çare olur az da olsa fukaralık kederine...
Eskici, anı toplayıcı, zaman bükücü çığırtkan...
O şimdi ne yapıyor
Şu anda şimdi, şimdi
Evde mi, sokakta mı,
Çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı
Kolunu kaldırmış olabilir,
Hey gülüm,
Beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi
O şimdi ne yapıyor,
Şu anda, şimdi, şimdi
Belki dizinde bir kedi yavrusu var, okşuyor
Belki de yürüyordur, adımını atmak üzeredir,
Her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren
Sevgili, canımın içi ayaklar...
Ve ne düşünüyor
Beni mi
Yoksa ne bilim
Fasulyenin neden bir türlü pişmediğini mi
Yahut, yahut insanların çoğunun
Neden böyle bedbaht olduğunu mu...
O şimdi ne düşünüyor
Şu anda, şimdi, şimdi...
N. Hikmet