Bugünlerde eski bir anım bana çok ağır geliyor örneğin. Birkaç gün önce bütün netliğiyle aklımda canlandı ve o gün bugün dilimden bir türlü düşmeyen sıkıcı bir şarkı gibi onu bırakamıyorum. Oysa bırakmak lazım bunun gibi yüzlerce anım var ama zaman zaman arasından bir tanesi çıkar ve ağırlık yapmaya başlar
Bana nasıl bakıyorsan, baktığında bende ne görüyorsan öyleyim işte, aynı olduğum göründüğüm gibiyim, yaşamak buysa yaşıyorum, kendi dünyamda vaktimi, bekliyorum, ya sen nasılsın
Baharın ilk tomurcuğu gibiyim, içimde açmaya hazırlanan umutlar var. Kimi zaman rüzgârın savurduğu bir yaprak, kimi zaman denizin kıyıya vurduğu dingin dalga.
Canım çok şey anlatmak istiyor ama yorgunum. Beynim yorgun, bedenim yorgun, bunca şeyi affeden kalbim bile yorgun artık. Heveslerim yorgun, iyimserliğim yorgun, konuşarak anlaşmaya olan inancım bile yorgun. Çok yorgunum....
ne çok ziyana uğrar şu soru, 'nasılsın'
sahte cevaplarıyla , iyiyim!
hı öyle.
ya sen?
?si=lfTtfgKsAIHSk2Ho
Bugünlerde eski bir anım bana çok ağır geliyor örneğin. Birkaç gün önce bütün netliğiyle aklımda canlandı ve o gün bugün dilimden bir türlü düşmeyen sıkıcı bir şarkı gibi onu bırakamıyorum. Oysa bırakmak lazım bunun gibi yüzlerce anım var ama zaman zaman arasından bir tanesi çıkar ve ağırlık yapmaya başlar
Nedametli mi, metanetli mi, netameli mi … her neyse… yine tehlikeli sulardayım…
Sen nasılsın sahil-i selametim sen nasılsın?
Bana nasıl bakıyorsan, baktığında bende ne görüyorsan öyleyim işte, aynı olduğum göründüğüm gibiyim, yaşamak buysa yaşıyorum, kendi dünyamda vaktimi, bekliyorum, ya sen nasılsın
Eyvallah, iyimiyim bilmiyorum Allah bilir, ama iyi biri olmaya çalışıyorum,
Ya sen napan nasılsın.
Bir yanımız gıran girsin böyle hayata,
bir yanımız o nambır nambır...
((((((( :
Nasıl mıyım?
Ülkem gibiyim...
Bir o kadar yükten arınmış, bir bu kadar yükü sırtlanmış gibi...
Sen nasılsın?
Nasıl bu kadar uzak ? Nasıl bu kadar soğuk ? Nasıl bu kadar karanlık ?
Sen nasılsın ?
Sinir olmak. YOK..!
Sinir etmek. VAR ..!
:)
Elif aynı durumdayım. Bu admin eline kalem alamadığı için silgiye yapışmış silip duruyor canı sıkıldıkça.
Sinir olmamak elde değil..
Ben yani sen…
Nasılım bugün ?
Filozof gibi adam oluşumun, bir feylesof olup çıkışımın, bu asrın bir büyük düşünürü olmaklığımın sırrı, esrarı, çilesi sende…
Hiç bilmiyorum ki nasılsın?
İnsanlara mutluluğu andıran,
Hayvanları koruyup kollayan,
Alışverişte savurgan,
Ama kendine alıngan..
yokluğunun acısını boncuk boncuk diziyorum ömür ipime
sus ki söylensin sensizliğin gazelleri
ben varlık aynasında yokluktayım
sen nasılsın?
Ruhun ve kalbin bedende ayna karşındaki yansıması
Olması muhal, realize edilmesi afaki, farazi, ütopik senaryolarla inanmadığın halde aşk dileniyorsun…
Sen hangi bataklığın gülüsün ?
Hangi gülün dikenisin ?
Evinde televizyonun karşısında çekirdek çitleyerek aşktan bahsediyorsun…
Sen nerenin kazasısın ?
Baharın ilk tomurcuğu gibiyim,
içimde açmaya hazırlanan umutlar var.
Kimi zaman rüzgârın savurduğu bir yaprak,
kimi zaman denizin kıyıya vurduğu dingin dalga.
Ne şair olabildim, ne şiir kalabildim...
VefaSızım, Sen nasılsın?
hiç susmak bilmeyen bir ihtişamla nazar edilmenin haklı gururu sarsın benliğini , iyi diyelim.
sen?
kalsam ben değilim kalan
gitsen sen değilsin giden
sussam alemin sesi karışıyor yokluğuna
konuşsam lâl kesilir alem bana...
sen nasılsın?
Yokluğun kıyısında duruyoruz
Sönük gözlerimiz, yanık ellerimiz
Hiçliğin düşünü kuruyoruz
Serin sözlerimiz, gergin tellerimiz
le....
S......N.... ¿
gitsem mi kalsam mı bilemedim.
sen?
ben de yorgunum
Canım çok şey anlatmak istiyor ama yorgunum. Beynim yorgun, bedenim yorgun, bunca şeyi affeden kalbim bile yorgun artık. Heveslerim yorgun, iyimserliğim yorgun, konuşarak anlaşmaya olan inancım bile yorgun. Çok yorgunum....
S.... N....¿
Bazan bir damla yaş süzülür insanın gözünden yaşanmamış maziye… Yine öyle bir akşam…
Sen nasılsın?
Dudağına bir parmak bal çalındıysa şayet, bir ömür gölgelerin peşinde dolanıp duruyorsun…
Ey dolunay, sen nasılsın?
Özlemini, hasretini duyduğumuz aşkların rüyalarıyla, hayalleriyle hop oturup hop kalkıyoruz… Vakit, miat dolmak üzere…
Sen nasılsın?