"göreceli " uydurması da tıpkı "ölçüt " uydurması gibi sorumsuzca,Türkçe konuşan büyük bir kitleye ukalaca dayatmaktır.Özellikle 1960 lı yıllardan sora,yabancı dilden - dilimize yapılan çeviriler sırasında,bazı sözcüklerin tam karşılığı bulunamayınca (göreceli) gibi.Bu kelime dilimizde görmek fiili olarak tanımlanır.Sonundaki mek veya mak takılarını kaldırdığımız zaman geriye (gör) kökü kalıyor.Şimdi bu kök kelimeyi,özüne ters düşmemek kaydı ile : şimdiki zaman,geniş zaman ,dili ve mişli geçmiş zamanlarda kullanabiliriz.Burada göreceli deyimine atıfta bulunursak,şu örneği verebiliriz:İstasyona yanaşan kara treni görünce,bir an da 1956 yılında,Selçuk-çamlıca istasyonunu anımsadım.Yıl 2006.Aslında somut olarak hiç bir şey görmemiştim.Ama neleri gördüğüm bende saklı.Dil kültürümüz,biraz geç kalmış olmakla birlikte,kısmen Arapça ve Farsça kelime zenginlikleri sayesinde anlatım zorluğu çekilmemelidir.
Göreceli diye bir kelime yoktur. Bu kelime uydurulmuştur. Göreli diye bir kelime vardır. Einstein öyle icat etmiştir. Mekana, duruma, olaya veya zamana göre değişebilir demektir. Kişiden kişiye göre değişmeye göreli denmez, subjektif yani kişisel denir.
Göreceli kişiden kişiye, toplumdan topluma değişen değer yargılarıdır. Güzel-çirkin gibi, Doğru-Yanlış gibi, Haklı-Haksız gibi, Büyük-Küçük gibi, İyi-Kötü gibi.
"göreceli " uydurması da tıpkı "ölçüt " uydurması gibi sorumsuzca,Türkçe konuşan büyük bir kitleye ukalaca dayatmaktır.Özellikle 1960 lı yıllardan sora,yabancı dilden - dilimize yapılan çeviriler sırasında,bazı sözcüklerin tam karşılığı bulunamayınca (göreceli) gibi.Bu kelime dilimizde görmek fiili olarak tanımlanır.Sonundaki mek veya mak takılarını kaldırdığımız zaman geriye (gör) kökü kalıyor.Şimdi bu kök kelimeyi,özüne ters düşmemek kaydı ile : şimdiki zaman,geniş zaman ,dili ve mişli geçmiş zamanlarda kullanabiliriz.Burada göreceli deyimine atıfta bulunursak,şu örneği verebiliriz:İstasyona yanaşan kara treni görünce,bir an da 1956 yılında,Selçuk-çamlıca istasyonunu anımsadım.Yıl 2006.Aslında somut olarak hiç bir şey görmemiştim.Ama neleri gördüğüm bende saklı.Dil kültürümüz,biraz geç kalmış olmakla birlikte,kısmen Arapça ve Farsça kelime zenginlikleri sayesinde anlatım zorluğu çekilmemelidir.
Göreceli diye bir kelime yoktur. Bu kelime uydurulmuştur. Göreli diye bir kelime vardır. Einstein öyle icat etmiştir. Mekana, duruma, olaya veya zamana göre değişebilir demektir. Kişiden kişiye göre değişmeye göreli denmez, subjektif yani kişisel denir.
rölatif.
Karsilastirilan iki 'sey'i birbirinden cikarinca elde edilen, 'sey'lerin birbirine goreceli olarak olan degerleridir.
Tanrı'ya göre bu ruh bu bedenden ayrılacak
Bana göre ikisi birlikte sonsuzluğa oynayacak
:/
Göreceli kişiden kişiye, toplumdan topluma değişen değer yargılarıdır.
Güzel-çirkin gibi,
Doğru-Yanlış gibi,
Haklı-Haksız gibi,
Büyük-Küçük gibi,
İyi-Kötü gibi.
görecesiz bence angelina julie'nin çirkin olduğunu kim söyleyebilir hıı :)
mesela güzellik
ya da mutluluk
kişiye göre değişen.
gelen ölümü görmeyenlei uyarmak için gör eceli denir.