Karnında böyle kelebekler uçuşur, Kamikaziye binmiş gibi hissedersin kendini, Herkesin sana hayretle bakıp nasıl bu kadar Polyanaya benzediğini sormalarına bir mana veremezsin... Onun aklına her geldiğinde gülümsediğini farkına varıp, kendini toparlamaya çalışırsın, ama boşuna; Olan olmuştur, düğmeye basılmıştır...
Lüks bir lokantada yenilen kazıktır.Öncesi (başlangıc) hoştur herşey güzeldir.Sonrası suyu çıkar.(Hesap ödeme zamanıdır ki büyük bir kazıktır) İşte böyle bir şey aşık olmak
Kelime anlamı olarak, bir insanın herhangi bir şeye olan çok yoğun duygusal ve düşünsel ilgi birikimi....diyebilirim... Öznel düşüncem ise,herşeyde olduğu gibi,yine kendimden hareketle,insanın pençesinden kurtulamadığı cansıkıntısı ve lanetten kaçmak için,varolan duygusal ve düşünsel dünyasına yerleştirdiği,çoğu zaman kendisinin yarattığı nesneye,bütün yaşamsal enerjisini yoğunlaştırması....
saatler önce yolunu gözleyerek beklemeye koyulmak bir otobüs terminalinde veya bir ders çıkışına derse girmeden önce gitmek ve dersin bitmesini beklemek, beraber gülmek, beraber yürümek, geleceğe beraber bakıp, planlarını beraber yapmaktan keyif almak, evindeki bütün su bardaklarına çiçek doldurmak sonra su içmeye bardak bulamamak, ayrılık için saatlerce ağlamak, özlemenin güzelliğini anlamak, bir gün görebilmek için saatlerce otobüslerde yolculuk yapmak ve heyecandan uyuyamamak, heyecanlanmak, heyecanlanmak, yanında gaz çıkarmaktan utanmamak gülebilmek, birlikte dut toplamak, tavla oynamak, herşeyden keyif almak önemli olan birlikte olmak....... Aşk birlikte olmak olabilmektir, heyecanı kaybetmeden umutlarını yitirmeden.....
sandığın gibi değildi hiç birşey...senin gördün ben gibi değildim ben...adi bir hayatın piç bir sokak çocuğuydum yalnızca...hep nefret ettiğin insanlar gibiydim,onlar gibi düşünür onlar gibi konuşurdum...merhamet etmedim, kimseden görmediğimden...yalnızca görmek istediğin kişi oldum sen varken...ben değildim öptüğün o çocuk...ne benim bildiğim ben ne senin bildiğin...bir hiç olarak geldim hayata bi bok olarak geri döneceğim...ne döktüğün göz yaşına değerim, ne tek bi dokunuşuna...hiç iyi olamadım...ben hep hayatta kötü adam rolünü oynadım...rolden öteye gittim...ben hiç iyi olmadım...ne senden önce nede senden sonra...ben hep aynıydım...senin gördüğün değildim ben...hep çekip gitmek istedim daha önce yaptığım gibi sıfırlamak istedim tekrar hayatı tüm anıları tüm insanları hatta seni bile...gitmek istedim çok defa sen varken bile...hep ilk adımı attım ikincisine cesaret edemeden...sen hep olmamı istediğin kişiye aşık oldun...hep onunla hayal kurdun,onla plan yaptın...ben hiç olmadım hayallerinde...hep bi köşede seni dinledim...gözlerini izledim,hayyallerindeki o mutlu tebessümü seyrettim,kendime acıyarak,bende olabilirdim o hayallerde diyerek...şimdi yine gitmek istiyorum...defolup gitmek...seni hiç sevemedim beni sevdiğin kadar ama hiç kimseyi sevemedim seni sevdiğim kadar...sevilmedim hiç senin sevdiğin kadar...öpülüp koklanmadım,dokunulmadım...gitmek istiyorum yinede sana ait değilim...adi hayatın piç bi sokak çocuğuyum yalnızca...herkesi bıraktın benim olmak için şimdi ben seni bırakıyorum kendim olabilmek için...aslıma dönmek için....rolüme devam etmeliydim bu hayatta nede olsa bu hayatın kötü adamı bendim...
Yasliydi cok yasli... Odasina girdim, tek basina oturmus, agliyordu... Nesi oldugunu sordum. Dedi ki: ''Ayakkabilarim cok sıkıyor... Ama artik bir onemi yok cunku dans etmeyi unuttum! '' Londo Mollari
ümitsiz bir yaşamın son perdesi çekilmiş olduğunda gözlerin içine o gözlerden akar küçücük bir umut yanaklardan süzülerek... tek bir an için o gözlerden akan umuda boğulmayı göze alabilmektir aşk... aşık olmaktır o umudun içinde boğulup kaybolmak gitmek...
işe gitmek için yatağından bi türlü kalkamamak... hep işten çıkış saatini gözlemek... ulan şu haftasonu bi gelseyi bölee daha içten sölemek.) bu yazdıklarımı okuyup bana gülenlere, allah senide düşürecek sende göreceksin ebenin bale papucunu az biraz daha bekle demek...
aşık olunmaz aşık doğulur...(iyi salladım) .........................:P
denememek lazım
çok kötü oluyo deneyince
kalp vuruşlarının eşliğinde tutuk nefes alıp vermek
kimisi için çok kolay kimisi için çok zor
aşk bir sudur iç iç kudur...
her ne olursa olsun bence dünyanın en muhteşem duygusu yaaa.
AŞIK OLMAK İSTİYORUM... :)
ve iki kez aşık oldum
bundandır iki kez ölmüşlüğüm
baska problemleri we ugras gösterecekleri bir sey olmayan kisiliklerin bagimlisi olduklari SAÇMALIK..
vücudun salgıladığı bir çeşit salgıymış uzmanlara göre... o zaman ben kısaca sümük demek istiyorum.
ayvayı yemek...
Karnında böyle kelebekler uçuşur,
Kamikaziye binmiş gibi hissedersin kendini,
Herkesin sana hayretle bakıp nasıl bu kadar Polyanaya benzediğini sormalarına bir mana veremezsin...
Onun aklına her geldiğinde gülümsediğini farkına varıp, kendini toparlamaya çalışırsın, ama boşuna;
Olan olmuştur, düğmeye basılmıştır...
Lüks bir lokantada yenilen kazıktır.Öncesi (başlangıc) hoştur herşey güzeldir.Sonrası suyu çıkar.(Hesap ödeme zamanıdır ki büyük bir kazıktır) İşte böyle bir şey aşık olmak
akıl işi değil
var olmayan bir mevhumun büyüsüne kapılmak istemek..
aşık olmak kolaydır..
uğruna bir ömür tüketecek aşkı bulmak zordur...
Kelime anlamı olarak, bir insanın herhangi bir şeye olan çok yoğun duygusal ve düşünsel ilgi birikimi....diyebilirim...
Öznel düşüncem ise,herşeyde olduğu gibi,yine kendimden hareketle,insanın pençesinden kurtulamadığı cansıkıntısı ve lanetten kaçmak için,varolan duygusal ve düşünsel dünyasına yerleştirdiği,çoğu zaman kendisinin yarattığı nesneye,bütün yaşamsal enerjisini yoğunlaştırması....
yada marla var orda ondandır...
sanırım bu karın ağrısı ondan...
galiba bazen imkansızı seçmekk............:((((((((((
serin sulardan kızgın kumlara atmaktır kendini
elini eteğini işten güçten çekip; patrondan yerini sağlam tut:ikazı almaya iteleyen bi durum.
saatler önce yolunu gözleyerek beklemeye koyulmak bir otobüs terminalinde veya bir ders çıkışına derse girmeden önce gitmek ve dersin bitmesini beklemek, beraber gülmek, beraber yürümek, geleceğe beraber bakıp, planlarını beraber yapmaktan keyif almak, evindeki bütün su bardaklarına çiçek doldurmak sonra su içmeye bardak bulamamak, ayrılık için saatlerce ağlamak, özlemenin güzelliğini anlamak, bir gün görebilmek için saatlerce otobüslerde yolculuk yapmak ve heyecandan uyuyamamak, heyecanlanmak, heyecanlanmak, yanında gaz çıkarmaktan utanmamak gülebilmek, birlikte dut toplamak, tavla oynamak, herşeyden keyif almak önemli olan birlikte olmak.......
Aşk birlikte olmak olabilmektir, heyecanı kaybetmeden umutlarını yitirmeden.....
sandığın gibi değildi hiç birşey...senin gördün ben gibi değildim ben...adi bir hayatın piç bir sokak çocuğuydum yalnızca...hep nefret ettiğin insanlar gibiydim,onlar gibi düşünür onlar gibi konuşurdum...merhamet etmedim, kimseden görmediğimden...yalnızca görmek istediğin kişi oldum sen varken...ben değildim öptüğün o çocuk...ne benim bildiğim ben ne senin bildiğin...bir hiç olarak geldim hayata bi bok olarak geri döneceğim...ne döktüğün göz yaşına değerim, ne tek bi dokunuşuna...hiç iyi olamadım...ben hep hayatta kötü adam rolünü oynadım...rolden öteye gittim...ben hiç iyi olmadım...ne senden önce nede senden sonra...ben hep aynıydım...senin gördüğün değildim ben...hep çekip gitmek istedim daha önce yaptığım gibi sıfırlamak istedim tekrar hayatı tüm anıları tüm insanları hatta seni bile...gitmek istedim çok defa sen varken bile...hep ilk adımı attım ikincisine cesaret edemeden...sen hep olmamı istediğin kişiye aşık oldun...hep onunla hayal kurdun,onla plan yaptın...ben hiç olmadım hayallerinde...hep bi köşede seni dinledim...gözlerini izledim,hayyallerindeki o mutlu tebessümü seyrettim,kendime acıyarak,bende olabilirdim o hayallerde diyerek...şimdi yine gitmek istiyorum...defolup gitmek...seni hiç sevemedim beni sevdiğin kadar ama hiç kimseyi sevemedim seni sevdiğim kadar...sevilmedim hiç senin sevdiğin kadar...öpülüp koklanmadım,dokunulmadım...gitmek istiyorum yinede sana ait değilim...adi hayatın piç bi sokak çocuğuyum yalnızca...herkesi bıraktın benim olmak için şimdi ben seni bırakıyorum kendim olabilmek için...aslıma dönmek için....rolüme devam etmeliydim bu hayatta nede olsa bu hayatın kötü adamı bendim...
ikide bi gelip bu tittimin terimine gözü takılmak...
Yasliydi cok yasli...
Odasina girdim, tek basina oturmus, agliyordu...
Nesi oldugunu sordum.
Dedi ki:
''Ayakkabilarim cok sıkıyor... Ama artik bir onemi yok cunku dans etmeyi unuttum! ''
Londo Mollari
ümitsiz bir yaşamın son perdesi çekilmiş olduğunda gözlerin içine
o gözlerden akar küçücük bir umut yanaklardan süzülerek...
tek bir an için o gözlerden akan umuda boğulmayı göze alabilmektir aşk...
aşık olmaktır o umudun içinde boğulup kaybolmak gitmek...
bilimum kafe ve barlara gidip hesabı ödemeden kaçmak...
Ölünesi duygu.
işe gitmek için yatağından bi türlü kalkamamak...
hep işten çıkış saatini gözlemek...
ulan şu haftasonu bi gelseyi bölee daha içten sölemek.)
bu yazdıklarımı okuyup bana gülenlere, allah senide düşürecek sende göreceksin ebenin bale papucunu az biraz daha bekle demek...
az biraz salaklaşmak...
Köşe kapmaca oynamak.