Doymayan bünye kapanmayan iştah bitmeyen istek tükenmeyen arzu içine girdik ne istediğini bilmeyen gençlik hep olumsuzluğu seçtik dünyayı sevdik zengin parasıyla fakir yarasıyla uğraşır oldu ahlak maneviyat haliyle biraz soldu genç kızlar manken oldu erkekler kayboldu samanlıkta ine arar gibi gençleri mabetlerde arar olduk annemizi babamızı üzerken ferah bulduk sonrada helak olduk onlardan hep dua beklerken beddualarına müncer olduk para da çokluk kulluk da yokluk gördük almış başını gidiyor uyuşturucu on yaşındaki çocuğa kadar gelmiş Hatice nine hasan dede irmiş kimin umurun da hastaneler kanser meydanlar konser dolmuş askerlerimiz şehit olmuş kimin umurun da tarlayı ekmeden biçmeye gittik şartlara uymadan cennete girmişiz teknolojide ilerde kulluk da geride kalmışız kulluk etmeden kuluz sanmışız ortadaki sade kâr münafıklara kanmışız hep ben bilirim sandık hep parayı andık ası talebelerin karşısında hocalar bocalar olmuş zalimi âlim âlimi zalim sandık insan düşmanlığımız ölesiye sürdü minnoşlar dairelerin içinden ürdü hayvan sevgisi insan sevgisini geçti insanlar materyalist hayatı seçti kimi cebindeki parayı saydı kimi ulu dağdan kaydı akıllı cep telefonları çıktı sevgiyi muhabbeti yıktı insanları seçtik fakirse hemen geçtik kulluk borcumuzu ödemenin yollarını bulamadık İslam fidanını içimizde sulamadık komşu hakkı bilmedik mazlumun düşmüşün gözyaşını silmedik laf taşımak için maliyetsiz kargolar havada uçuştu argolar kimsenin sorunu bizi ilgilendirmez yetkililer kimseyi bilgilendirmez oldu nemelazım her şeyi yer ağzım dedik ehli olmayanlar idareci oldu kabirler birden doldu dikenlerin yüzünden güller soldu tarladan kalkan mas sülün öşür ü paraları pavyon gazino da düşür bayramlarda anayı babayı bıraktı beş yıldızlı otele baktı içi boş şeyler bize hoş geldi dolu şeyler boş geldi manevi değerlerimiz kör paraya sattık evden eşyaları eskimeden attık cümbür cemaat battık sarsılmaz imanımız bu uğurda feda canımız şimdi durmadan ehlisünnete saldırıyor içimden parça aldırıyor hepimiz ekranlara kitlendik toplumca fikirlerde bitlendik her şeyde bit yeniği var insandan kaybolursa ar hadi yaraları sar sarabilirsen aile içi şiddet kabuk bağladı yara git gide açılıyor akraba taallukatla ar nasıl gelecek iki dünya saadeti bırakacaksın batıl âdeti batıl insanı batırır öyle ya bu halimiz nasıl düzelecek dertlerimiz bitecek reçetemiz nedir önce midene helalinden indir kalbe Allah dedir o zaman açılır gölgelik sedir doymayan bünyene bi bakıver künyene beşersin buradan geçersin yoksa toprak doyursun gözünü unutma katiyen özünü burada tok olursan mahkemeyi Kübra da yok olursun biz ne ye tokuz şiddete hiddette dökmeye bükmeye ağlatmaya sızlatmaya kırmaya yarmaya parçalamaya yok etmeye tokuz biz niye açız manevi sohbete cennete cemaline açız evet istekler bitmeyecek yanlış şeylere gitmeyecek meşru yerleri seçecek ömür güneşi batarken yan gelmiş yatarken sıratı nasıl geçerim dünya arzularını nasıl seçerim benim arzum sıratı geçmek Kevser şerbetinden içmek olmalı dünyayı sevdik ya kardeşim dünya sarışın dünyayı seversen suça karışın dünyada sadece alıcıyız ahirette kalıcıyız ona göre hazırlığını yap burada sevapları kap çoksa para kapansın yara fakirleri bul aç kalmasın öksüz yetim dul dünya ahiretin tarlası o genç kızlarımız olsun cennet ablası günah girdabına düşmüş erkekler kıymetli kisvetini çıkarmasın iffetin bırakalım anamızın babamızın elini öpmeyi ayaklarını öpelim o asi duyguları çöpe dökelim onları bedduasını değil hep duasını alalım hep doğru yolda kalalım her işinde çek besmeleyi şerif olursun ailen de herif eğer kadınsa adın her yemeğe girecek tadın eğer başladı dizi bıraktık İslam’ı izi ekranın başın da tat olur mu aşın da yemeğin başında ihlas olacak aşında bak o çocuk uyuşturucuya ulaşamaz kötülüklere bulaşamaz yaptığın işte ihlas az seni beni huzura götürecek kulluk caddesi helak a götürür insanın sahtesi açıyı kederi sevince döndür hasedi kini için de söndür ne kadar çekersen çek çile işine etme hile metreni litreni denk tut insanlığına hormon katma sorumsuzca yan gelip yatma eğer çekiyorsa hile akımı ruhuna yaptır bakımı manevi radarları aç egolardan kaç egolarımız bizi kasan ermiş Hatice nine hasan dede değil mi kötülükleri asan kanser ve konser şayet manevi konserleri ihmal edersen kanser olursun hastalığın nereden geldiğini bilemezsin yanlışları hafızandan silemezsin İslam’ın üç şartını ve bin aydan hayırlı bir geceyi barındıran insanı günahlardan arındıran ay gediğinde azami itinam gösterelim ve kur an kurban hizmetin de yer alalım dosdoğru kalalım şehitlerimiz onlar bizim yiğitlerimiz onların makamı Resülallah Efendimizin yanı onlar Allah için verdi canı kulluğa gelelim bizden istenen kulluk şartı her şeyi tartacak tartı burada kul olamazsak tartanın başında pul oluruz
... Ve Dahi böyle olmayacağına kanaatim var. Eksik olan şeyler tamamlanmıyor, Yarınlar hiçbir zaman yakın değil. Dünün benden aldıkları da hayatın cabası. ... Ve Dahi eksiğiz Usta! Suyunu özleyen balık kadar, Yağmura hasret toprak kadar, Cümlesin kaybetmiş bir nokta kadar.. Eksiğiz işte.. ... Ve Dahi dolmayacağız..
'Tanrı size istediğiniz insanları değil,ihtiyacınız olan insanları verir. Öyle ki bu insanlar size yardım edecek, sizi incitecek, acı verecek, sizi terk edecek sizi sevecek ve olmanız gereken insan olabilmenizi sağlayacaktır.'
..ve dahi toplamlarinin iç carpimina eşit olduğunu,bazen carptiklarinin topladiklarinin cikarimiyla yalnizliga bolundugunu bu bölünmenin ne eşeyli ne eşeysiz dogrudan değil dolayli yoldan olduğunu...arada bir kafani gömdüğun kumdan çikarip sağina soluna bakman ve dahi sagli sollu yapay bir bileşimde bilesmen degil daha çok ayrişip kendini bulman gerektiğini öğreneceksin..(bu sabah sadece çay içmiştim oysa.))
Ve dahi: 'Yine sen geldin hatırıma Canlandı fotoğraflar, çamurdan kuşlar Gelmişsin, bahar gelmiş gibi Canlandı içimin çorağın da otlar Yüreğim bir gelinin gözlerini ödünç aldı Duvağı açılmadan Bir yavru kuşun kanat çırpınışlarını İskeleye bağlı bir kayığı Öpen, öpen, öpen dalganın yumuşak direncini Yüreğim ödünç verdi evrene Yazgısını'
Giy ateşten gömlekleri bir bir yansın üzerin! VE DAHİ Ve dahi kır topraktan çömlekleri zaten tedirgin halim (Ve dahi) Bir benim bir bendim ve bir kendim ortadayım Bitmez derdim bu hal beni yer bitirir bildim
Sagopa Kajmer Ateşten Gömlek parçasının nakaratında bu dizeyi kullanmaktadır... ve dahi
"Hayatta bir şeyi o kadar çok istemek iyi değil biliyor musun? Hayatı ondan ibaret sanıyorsun sonra.”
bağlaçlar aşkına...
dahil oldum havaya,suya,toprağa.
Sevgilinin gülüşü, bûse için desturdur; zira her meyvenin evveli elbette çiçektir..
(Nâbî)
Geçmiş iyi bir şey olsaydı geçmezdi.
Kanser ve konser
Doymayan bünye kapanmayan iştah bitmeyen istek tükenmeyen arzu içine girdik ne istediğini bilmeyen gençlik hep olumsuzluğu seçtik dünyayı sevdik zengin parasıyla fakir yarasıyla uğraşır oldu ahlak maneviyat haliyle biraz soldu genç kızlar manken oldu erkekler kayboldu samanlıkta ine arar gibi gençleri mabetlerde arar olduk annemizi babamızı üzerken ferah bulduk sonrada helak olduk onlardan hep dua beklerken beddualarına müncer olduk para da çokluk kulluk da yokluk gördük almış başını gidiyor uyuşturucu on yaşındaki çocuğa kadar gelmiş Hatice nine hasan dede irmiş kimin umurun da hastaneler kanser meydanlar konser dolmuş askerlerimiz şehit olmuş kimin umurun da tarlayı ekmeden biçmeye gittik şartlara uymadan cennete girmişiz teknolojide ilerde kulluk da geride kalmışız kulluk etmeden kuluz sanmışız ortadaki sade kâr münafıklara kanmışız hep ben bilirim sandık hep parayı andık ası talebelerin karşısında hocalar bocalar olmuş zalimi âlim âlimi zalim sandık insan düşmanlığımız ölesiye sürdü minnoşlar dairelerin içinden ürdü hayvan sevgisi insan sevgisini geçti insanlar materyalist hayatı seçti kimi cebindeki parayı saydı kimi ulu dağdan kaydı akıllı cep telefonları çıktı sevgiyi muhabbeti yıktı insanları seçtik fakirse hemen geçtik kulluk borcumuzu ödemenin yollarını bulamadık İslam fidanını içimizde sulamadık komşu hakkı bilmedik mazlumun düşmüşün gözyaşını silmedik laf taşımak için maliyetsiz kargolar havada uçuştu argolar kimsenin sorunu bizi ilgilendirmez yetkililer kimseyi bilgilendirmez oldu nemelazım her şeyi yer ağzım dedik ehli olmayanlar idareci oldu kabirler birden doldu dikenlerin yüzünden güller soldu tarladan kalkan mas sülün öşür ü paraları pavyon gazino da düşür bayramlarda anayı babayı bıraktı beş yıldızlı otele baktı içi boş şeyler bize hoş geldi dolu şeyler boş geldi manevi değerlerimiz kör paraya sattık evden eşyaları eskimeden attık cümbür cemaat battık sarsılmaz imanımız bu uğurda feda canımız şimdi durmadan ehlisünnete saldırıyor içimden parça aldırıyor hepimiz ekranlara kitlendik toplumca fikirlerde bitlendik her şeyde bit yeniği var insandan kaybolursa ar hadi yaraları sar sarabilirsen aile içi şiddet kabuk bağladı yara git gide açılıyor akraba taallukatla ar nasıl gelecek iki dünya saadeti bırakacaksın batıl âdeti batıl insanı batırır öyle ya bu halimiz nasıl düzelecek dertlerimiz bitecek reçetemiz nedir önce midene helalinden indir kalbe Allah dedir o zaman açılır gölgelik sedir doymayan bünyene bi bakıver künyene beşersin buradan geçersin yoksa toprak doyursun gözünü unutma katiyen özünü burada tok olursan mahkemeyi Kübra da yok olursun biz ne ye tokuz şiddete hiddette dökmeye bükmeye ağlatmaya sızlatmaya kırmaya yarmaya parçalamaya yok etmeye tokuz biz niye açız manevi sohbete cennete cemaline açız evet istekler bitmeyecek yanlış şeylere gitmeyecek meşru yerleri seçecek ömür güneşi batarken yan gelmiş yatarken sıratı nasıl geçerim dünya arzularını nasıl seçerim benim arzum sıratı geçmek Kevser şerbetinden içmek olmalı dünyayı sevdik ya kardeşim dünya sarışın dünyayı seversen suça karışın dünyada sadece alıcıyız ahirette kalıcıyız ona göre hazırlığını yap burada sevapları kap çoksa para kapansın yara fakirleri bul aç kalmasın öksüz yetim dul dünya ahiretin tarlası o genç kızlarımız olsun cennet ablası günah girdabına düşmüş erkekler kıymetli kisvetini çıkarmasın iffetin bırakalım anamızın babamızın elini öpmeyi ayaklarını öpelim o asi duyguları çöpe dökelim onları bedduasını değil hep duasını alalım hep doğru yolda kalalım her işinde çek besmeleyi şerif olursun ailen de herif eğer kadınsa adın her yemeğe girecek tadın eğer başladı dizi bıraktık İslam’ı izi ekranın başın da tat olur mu aşın da yemeğin başında ihlas olacak aşında bak o çocuk uyuşturucuya ulaşamaz kötülüklere bulaşamaz yaptığın işte ihlas az seni beni huzura götürecek kulluk caddesi helak a götürür insanın sahtesi açıyı kederi sevince döndür hasedi kini için de söndür ne kadar çekersen çek çile işine etme hile metreni litreni denk tut insanlığına hormon katma sorumsuzca yan gelip yatma eğer çekiyorsa hile akımı ruhuna yaptır bakımı manevi radarları aç egolardan kaç egolarımız bizi kasan ermiş Hatice nine hasan dede değil mi kötülükleri asan kanser ve konser şayet manevi konserleri ihmal edersen kanser olursun hastalığın nereden geldiğini bilemezsin yanlışları hafızandan silemezsin İslam’ın üç şartını ve bin aydan hayırlı bir geceyi barındıran insanı günahlardan arındıran ay gediğinde azami itinam gösterelim ve kur an kurban hizmetin de yer alalım dosdoğru kalalım şehitlerimiz onlar bizim yiğitlerimiz onların makamı Resülallah Efendimizin yanı onlar Allah için verdi canı kulluğa gelelim bizden istenen kulluk şartı her şeyi tartacak tartı burada kul olamazsak tartanın başında pul oluruz
Hüseyin Çelebi
... Ve Dahi böyle olmayacağına kanaatim var.
Eksik olan şeyler tamamlanmıyor,
Yarınlar hiçbir zaman yakın değil.
Dünün benden aldıkları da hayatın cabası.
... Ve Dahi eksiğiz Usta!
Suyunu özleyen balık kadar,
Yağmura hasret toprak kadar,
Cümlesin kaybetmiş bir nokta kadar..
Eksiğiz işte..
... Ve Dahi dolmayacağız..
'Tanrı size istediğiniz insanları değil,ihtiyacınız olan insanları verir.
Öyle ki bu insanlar size yardım edecek, sizi incitecek, acı verecek, sizi terk edecek sizi sevecek ve olmanız gereken insan olabilmenizi sağlayacaktır.'
Lao Tzu
..ve dahi toplamlarinin iç carpimina eşit olduğunu,bazen carptiklarinin topladiklarinin cikarimiyla yalnizliga bolundugunu bu bölünmenin ne eşeyli ne eşeysiz dogrudan değil dolayli yoldan olduğunu...arada bir kafani gömdüğun kumdan çikarip sağina soluna bakman ve dahi sagli sollu yapay bir bileşimde bilesmen degil daha çok ayrişip kendini bulman gerektiğini öğreneceksin..(bu sabah sadece çay içmiştim oysa.))
ve dahi ölümü özledim,
ve dahi ölmeye hasret
o zaman ölüm nedir
ölmek yok olmak mı
ölüm doğum ne alaka
iki si de sancılı...
...ve dahi bildiğini herşey, kendini birşey sanmayacaksın!
Ve dahi dahilerden uzak duracaksin..aptalligin çırılçıplak...
ve dahi kır topraktan çömlekleri. zaten tedirgin halim.
'Çobanla bile muhabbet et..Hiç birşey bilmiyorsa bile koyun gütmesini senden daha iyi biliyordur.'
- Mevlâna Celâleddin-i Rûmî -
ve fakat gibi, tutkulu ve güçlü,vurgulu bulduğum sevimli deyiş...
hatda ve hatta
bir anlam ifade ederken aklına sonradan gelen bir takım anlatımını anına katmak
Mızraklı İlmihal de konuya başlama cümlesi.
Ve dahi unutkanlığın şu kadar sebebleri vardır... gibi
Ve dahi:
'Yine sen geldin hatırıma
Canlandı fotoğraflar, çamurdan kuşlar
Gelmişsin, bahar gelmiş gibi
Canlandı içimin çorağın da otlar
Yüreğim bir gelinin gözlerini ödünç aldı
Duvağı açılmadan
Bir yavru kuşun kanat çırpınışlarını
İskeleye bağlı bir kayığı
Öpen, öpen, öpen dalganın yumuşak direncini
Yüreğim ödünç verdi evrene
Yazgısını'
(Alıntı)
...yine geldi, aynı kapıya
ölümü taşıyan bir mezardı yüzü
nasıl giderdi başka kapıya..
nadim-i peşimanım..
@..
ve dahi
dahil edemem bu cümleye
dahiyane yanlarımın küçücük sırrını dahi
ve dahi;
azalar şahit günahlarıma
ve dahi;
geceler şahit baş ağrılarıma
ve dahi;
sabahlar şahit ağaran saçlarıma..
Giy ateşten gömlekleri bir bir yansın üzerin! VE DAHİ
Ve dahi kır topraktan çömlekleri zaten tedirgin halim (Ve dahi)
Bir benim bir bendim ve bir kendim ortadayım
Bitmez derdim bu hal beni yer bitirir bildim
Sagopa Kajmer Ateşten Gömlek parçasının nakaratında bu dizeyi kullanmaktadır... ve dahi
de -da anlamındadır
dönmeyeceğim..
kimse
sen
bir sigara molasına sığan bütün telaşlarda, yalnız sen oldun....
ve hep habersiz kaldın sevildiğinden...
ah mine'l-aşk ve hâlâtihî
ahraka kalbî bi harârâtihî