içime sızıyor
güneşin şedit kızıllığı
çatlatıyor damarlarımı
bir ateş kütlesi ki
cayır cayır yanıyor
aklımdan fena ihtimaller geçiyor
düşmanlarıma olan bütün kinimi
unuttum
çılgın bir hayattan sonra
pir aşkına
yar aşkına yanmaya devam
alevler vücudun tamamını örtünceye kadar
taşa toprağa, oduna tahtaya, çula çaputa değinceye kadar
dervişlere özgü harlı ateşle yanmaya devam..
sus meryem
pasif bir susma olmasın susuşun
kim ne söylerse söylesin
sen sus
sadece konuşmanın
vede gecenin bitmediği saatlere of
yine esirim, neticesiz med-cezirlere
müptelayım namütenahi sessizliğe
düşerim zemine uzun yağmurlarda
buz parçası gibi dağılırım, darmadağınık
en ince cetvelle hemen şimdi
eskimiş kalbimi ölçüp ölçüp
şehrin meydanlarına bırakıyorum
terk ettiğim sokaklarına ruhumun izlerine
ömerdi adın
bir akşam vakti düştün toprağa
ruhun sonsuzluğa doğru yükseldi
en son kalpler sustu
güneş sustu
can damarda
içimizde garip oluşumlar
zamana alışamadık elisa
terkisinde karanfil tütsüleri
mutluluk vadeden yollar var önümüzde
büyüsü sarıp sarmalar bizi
Senden başka hiçbir ilah yok
mislin yok, benzerin yok, ortağın yok
eşitin yok ve zıddın yok
ne çoksun
ne üçsün
ne de iki
bir takım zanlar içindeyim
gözlerim kapalı
fokur fokur beynim kanıyor
fikir kıvrımları arasından
akıyor bir düş damlası



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!