en ince cetvelle hemen şimdi
eskimiş kalbimi ölçüp ölçüp
şehrin meydanlarına bırakıyorum
terk ettiğim sokaklarına ruhumun izlerine
ömerdi adın
bir akşam vakti düştün toprağa
ruhun sonsuzluğa doğru yükseldi
en son kalpler sustu
güneş sustu
can damarda
rüzgar sert eserdi gecelerce kışın
lambalar bile
nefesimizin buğusuna sokulurdu
bir dev gibi
korkardım üzerimize düşen gölgelerden
hem fırtınadan
hiç ummadığım bir yerlere
götürür beni
evvel emirde zihnime yerleşenlere
kimselerin görmediği
bilmediği
öylesine geçmişime
sisli bir derunilik içimde
akşamın morunu kırmızısını seyrediyorum
ufka yayılmışlar bir bir
gökyüzünün çehresine
kara sevdalara karışıyor
kör geceler
birbirinden gittikçe uzaklaşan zıt kutuplardayım
beraber çağrılıyoruz her defasında
bana seslendiklerinde
sen cevap veriyorsun
senin adını söylediklerinde ben
şimdi
yeni bir şeylere başlamanın zamanı
uzun süredir kırgın olduğumuz
eski bir dostun
eskimeyen sesine
merhaba demenin
yine ılık rüzgarlar eser
ikindi vakitleri
yağmurlar yağar
güneşin son kızılından
düşen her damla
kim bilir kaç evvel
sabahın ufku
emzirir gözlerde ki hüznü
kaygıyı
sevinci
sarı solgun yaprakları
rüzgarlara bırakır kendini



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!