ey beyit beyit duygularını desteleyip durduğum
ey hilal kaşlı
tut ellerimi ve sevdiğini söyle
ne gün bana yar uzaklığında
ne ben yare gün yakınlığındayım
her ne varsa
bir yol gidiyor zamanın gizemine
bizim mahalle pek sevimliydi
köşe başında küçücük ama
içinde tatlı dil ve sıcacık güler yüz bulduğumuz
bir dükkanı vardı
akşam pencerenin önünde
keyifle yudumlanan kahvenin tadını çıkarırken
tamda o vakitlerde
hemen yandaki pencereyi açan torunum
havayı derin derin içine soludu
hani bir fikre kapılırsın belli belirsiz
bir ekmek alırsın
kokusu bir açlığı kızdırır bir yerlerde
bir yoksul vardır hemen köşede
ekmeğin elde taşınması bile burkar içini
çözülüyor her şey
kum saati misali yavaşça eriyor düşler
kırkı çıkmamış bir bebeğin
dudağının kenarından akan gülücük gibi
bir kelebek gibi
üç gün üç gece
nice zaman var ki
simli aynalarda uykular bölünüyor leyla
gecenin son vaktine onlarca efkar yağıyor
adanmış özlemler kör kuyulara gizlenmiş leyla
sahralara savrulan ayrılıklar zehir
sabah ve soğuk
ölü bir şafak örtmüş üstümü
bütün kör duygularım uyanık
henüz söylenmemiş şeyler ezberimde
hayallerime en olmayacak tohumlar ekiliyor ölüm adına
akşamdan bir akşama
mahyalar kurulsun gönüllerimize
hücrelerini aydınlatsın ışıklar bir bir
beyaz karanfillerimiz kaldırsın yüzlerini
rayihalar karışsın fecirlere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!