kişniyor beyaz atlılar
dört nala koşuyorlar
kırılmış bir gökyüzü adresine
bir kır çiçeğine
zindan taşlarında büyümüş
delikanlıydık
ter atmaya başlamıştı bıyıklarımız
nisan yağmurlarının ıslattığı mevsimlerde
yüreğimiz kamaşırdı milliyetçi fikirlerle
başımız üzeri vardı mavi kelebeklerimiz
hep yeni hayallere dalardı gözlerimiz
devlet olmak, millet olmak hiç de kolay değil
hiç ağaçların kısa zamanda büyüyüp
birden bir orman olduğunu gördünüz mü
hiç tarihin bir devrinde
birden bir milletin ortaya çıktığını okudunuz mu
ulu çınarlar gibidir millet olmak
acıları anlamak istemiyorsanız
en azından susun
bugün 28 şubat
binlerce mağdurun zulüm gördüğü gün.
irtica hortladı
vatan topraklarımızın her bir karışı
şüheda toprağıyla bir cennet bahçesi
bu vatan cihat meydanı kadar aziz
şahadeti bir bardak soğuk su içercesine
zevk ve imanla kabul etmiş
ocak ve şubat geldi geçti
dönüşü olmayan zamanlar bıraktı heybemize
bedeli mahfuz günahlarla yazılmış
beyhude vakitlerin son rotası
bir yaprak daha çevirdik duvar takviminden
yeni kayıplarımızla
altı çocuklu bir aile reisiydi
ne iş varsa yapardı
hiç yaşına başına bakmadan
defalarca iner çıkardı birkaç kat iskeleden
espiriliydi, güleçti
herkesle şakalaşır,
pervane gibiyim cemali güneşine
düşüp ,tutuşup ben her dem yanıp parlayasım gelir
gece uzamış, gündüz kısalmış umurumda değil
gece olur ,gündüz olur sana kavuşmuşum ,
senden ayrılmışım, ne çıkar
kutlu bir titreyişin
derin bir ürperişin
yüce bir haşyetin göğsümüze dokunan rüzgarıdır acı
Hakkın hatırını her şeyin üzerinde tutmanın
silinmez mührüdür
ölümsüz hatırasıdır
C*
acılar sürülür kar beyaz dağlara
dağ gibi yükselen bir sessizlik kan içinde
bir sessizlik ki geceler kadar karanlık
yüklenir ölümün ağır yükünü
hey gidi yüreği yaralı memleketim benim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!