Dönüp durduk yıllar boyu mütemadiyen
Akarsular gibi erişince sakin bir denize
Ne eser kaldı o şaşaalı akışımızdan
Ne de o görkemli gürültümüzden
Bir sessizlik vadisinin
sakini olduk şimdi.
kelimelerle anlatamayacağım gibi..
elimden tutmayı bekleyen bir el var sanki bir yerlerde
elinden tutmayı beklediğim
gitmek için heves ederken
gitme dur diyen
bana mühürlü
hiç bilmediği pencere önlerinde
açan rengarenk çiçekler
insanın sevincidir bazen
saksılara dökülen sular
önce onun yüreğini serinletir
Yürüyor bak yalınayak.
Avuçlarına düşen dua, kar taneleri gibi yayılıyor semaya.
Şehir üşüyor.
Üveyikler can veriyor.
Mehmet yağız bir delikanlı
Vatan aşkıyla yanıp tutuşur
Mehmet ülkesini sever
Hem de canından çok
Mehmet duydu ki düşman sarmış dört bir yanı
Duydu ki vatan gidiyor elden
Mehmet yağız bir delikanlı
Vatan aşkıyla yanıp tutuşur
Mehmet ülkesini sever
Hem de canından çok
Mehmet duydu ki düşman sarmış dört bir yanı
Duydu ki vatan gidiyor elden
razıyım bir kum taneciği olmaya bastığın yerlerde
yeter ki fırsat bulsun merakım ölmeden önce
razıyım bir kelamına bir nebze muhabbetine
ister hülyama ister serabıma ister rüyama gel
unutulmak ihtimali nar yangınından da öte
faturalar
ev kirası
mutfak masrafı
beni ömrüm boyunca
her şeyden çok hırpaladığı halde
bu durumlarda devleti suçlamak da imkansız
I-
ne seni unutabildim
ne de bu gece çaresizliğimi
bu gece sensiz sersefilim ,can kardeşim mustafa
bir ömür akıyor içimde onca yıl her sesten bir şeyler
dışarıdan bakma öyle
gel buyur …
korkma, gir ateşe
yedi defa
selam söyle




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!