BAZEN FIRTINANIN ORTASINDA DİMDİK AYAKTA DURMAK GEREKİR... BUNU BAŞARMAK GENELDE ZORDUR ANCAK, KALBİNİZE DOKUNAN BİR DOST ELİ VARSA, YÜZÜNÜZDE BİR TEBESSÜMLE RÜZGARA KARŞI DURURSUNUZ... KALBİNİZE DOKUNAN DOST ELLER TÜKENMESİN.
bir zamanlar gerçekten iyi bir sanat dergisiydi.. kuşe kağıda basılmaya başladı, boyutu büyüdü, vizyonu değişti... ben saman kağıttaki milliiyet sanat dergisini özlüyorum...
... Ölmek aslında, içindeki şarabı tamamen döküp billur kadehi boşaltmak gibi, her şeyi ebediyen unutmak ve artık hiçbirşey bilmemek demekti... (Suskunlar adlı kitaptan)
daha şuraya yazalı bir gün bile geçmedi televizyonda yeni bir güldünya haberi... şimdi de siirt'de bir güldünya vakası yaşandı... ilk değildi, son olmayacak...
'Bir gün New-York'ta bir grup iş arkadaşı, yemek molasında dışarıya çıkar. Gruptan biri, Kızılderili'dir. Yolda yürürken insan kalabalığı, siren sesleri, yoldaki iş makinelerinin çıkardığı gürültü ve korna sesleri arasında ilerlerken, Kızılderili, kulağına cırcır böceği sesinin geldiğini söyleyerek cırcır aramaya baslar. Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam eder. Aralarından bir tanesi inanmasa da, onunla aramaya devam eder. Kızılderili, yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da onu takip eder. Binaların arasındaki bir tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir cırcır böceği bulurlar. Arkadaşı, Kızılderili'ye: 'Senin insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun? ' diye sorar. Kızılderili ise; bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek, arkadaşına kendisini takip etmesini söyler. Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar. Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak, onun ceplerinden düşüp düşmediğini kontrol eder. Kızılderili, arkadaşına dönerek: 'ÖNEMLİ OLAN, NELERE DEĞER VERDİĞİN VE NELERİ ÖNEMSEDİĞİNDİR. HER ŞEYİ ONA GÖRE DUYAR, GÖRÜR VE HİSSEDERSİN.' der.
senden sonra ne hezayanlar yaşadım, senden sonra nerden nereye geldim.... haberin yok elbette sen yolunda ben yolumda... hayat devam ediyor... sen olmadan herşey daha güzel haberin var mı? ? ?
kahve ailesinden bir arkadaşımız :) kahve olsunda adı ne olursa olsun...
bir zamanlar gerçekten iyi bir sanat dergisiydi.. kuşe kağıda basılmaya başladı, boyutu büyüdü, vizyonu değişti... ben saman kağıttaki milliiyet sanat dergisini özlüyorum...
hayata bağlayan köprü...
en çok aranan, buldum sanılan, ama yine aldanılan...
... Ölmek aslında, içindeki şarabı tamamen döküp billur kadehi boşaltmak gibi, her şeyi ebediyen unutmak ve artık hiçbirşey bilmemek demekti... (Suskunlar adlı kitaptan)
Hayatın en büyük trajedisi çok çabuk yaşlanmamız, ama çok geç akıllanmamızdır.
Benjamin Franklin
keyif veren kalori :))
daha şuraya yazalı bir gün bile geçmedi televizyonda yeni bir güldünya haberi... şimdi de siirt'de bir güldünya vakası yaşandı... ilk değildi, son olmayacak...
'Bir gün New-York'ta bir grup iş arkadaşı, yemek molasında
dışarıya çıkar.
Gruptan biri, Kızılderili'dir. Yolda yürürken insan
kalabalığı, siren sesleri, yoldaki iş makinelerinin çıkardığı
gürültü ve korna sesleri arasında ilerlerken, Kızılderili, kulağına
cırcır böceği sesinin geldiğini söyleyerek cırcır aramaya baslar.
Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını,
kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam eder.
Aralarından bir tanesi inanmasa da, onunla aramaya devam eder.
Kızılderili, yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da onu takip
eder. Binaların arasındaki bir tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir
cırcır böceği bulurlar. Arkadaşı, Kızılderili'ye: 'Senin insanüstü
güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun? ' diye sorar. Kızılderili ise; bu
sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını
söyleyerek, arkadaşına kendisini takip etmesini söyler. Kaldırıma
geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda
yuvarlar. Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği
tarafa bakarak, onun ceplerinden düşüp düşmediğini kontrol eder.
Kızılderili, arkadaşına dönerek: 'ÖNEMLİ OLAN, NELERE DEĞER VERDİĞİN VE NELERİ ÖNEMSEDİĞİNDİR. HER ŞEYİ ONA GÖRE DUYAR, GÖRÜR VE HİSSEDERSİN.' der.
senden sonra ne hezayanlar yaşadım, senden sonra nerden nereye geldim....
haberin yok elbette sen yolunda ben yolumda... hayat devam ediyor... sen olmadan herşey daha güzel haberin var mı? ? ?