Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • bilgisiz fikir28.03.2007 - 15:38

    Hımm.. Bu ne olaki acep..
    Dışı pamuktan yapılmış, dakikada 0.57 metreküp su emebilen 'yağmurluk' gibi bir şey herhalde..
    Mâdem bilmiyorsun niye fikirsin?
    E fikirsin niye bilmiyon? Fikri..!
    diyesim var bu terime..

  • bir şöförün gizli defteri27.03.2007 - 18:57

    Hani Türk Sinemasında 'Fakir Şöför - Zengin Patron Kızı' furyasını kim başlattı diye merak edeniniz varsa ben söyliyeyim Atıf Yılmaz başlatmış bu işi.. Bir film; 1958 yapımı. Fakat 1928 yılında Aka GÜNDÜZ'ün romanından uyarlanmış.. Romanın önsözü;

    ; “Memleketimin şoförleri! Bu eserimi sizin için ve içinde çalıştığınız cemiyet için yazdım. Fakat hepsini size ithaf ediyorum(...) Ben bu eserimde bir şoförün hayatını anlatırken, kuvvetle zannediyorum ki, cemiyetin muhtelif manzaralarını da birkaç çizgi ile göstermiş oluyorum. Bunun içindir ki (Bir Şoförün Gizli Defteri) yalnız sizin kitabınız değildir. Burada hemen her vaka bir hakikate temas eder. Yalnız ben onların yerlerini, isimlerini, zamanlarını değiştirdim. Maksadım şu rezili, bu faziletliyi, öteki doğruyu, beriki iğriyi teşhir etmek değil, sadece hayat -hadiselerini, amillerini anonim şekle sokarak göstermektir.”

    :)
    Enteresan..

  • İçerideki Adam / Inside Man27.03.2007 - 18:51

    Film iyi, hoş..
    Diğer 'soygun' filmleri gibi insanı şaşırtıyor finalinde..
    'Banka soyuyorum, çünkü bunu yapabiliyorum' diyor Clive Owen- ki enteresan bir mantık.. Hollywood filmi olurda içinde yahudi zulmü (?) olmaz mı? O da var elbette. Filmi hollywood-cılar yapmış fakat filmin müziği 'bollywood' çılara ait.. Müzik filmden daha hoş.. Bana öyle geldi en azından..

    'Chaiyya Chaiyya'

    (fragman)

    Bu da orijinal klibi;

  • Şiirle Terketmek23.03.2007 - 15:21

    Binmediğim hiç bir otobüs
    Beklemediğim hiç bir durak kalmadı bu şehirde
    Gittikçe azalıyor hayat
    Neyi erken yaşadıysam
    Hep ona geç kalıyorum
    Sana göçüyorum her sonbahar
    Yolların çıkmıyor aşkıma
    Unuttuğun yağmurların adı saklımda
    Seni içimden terk ediyorum

    Susmaktan yoruldum
    Kuşlar ve şarkılar bu şehri terk edeli beri
    Efkar demliyorum gözlerimde
    yaşlarımı, yanağıma varmadan öldürüyorum
    Tam sancağımdan yaralıyorum kendimi
    Alnını yüreğime dayadığın güne bakıp
    Seni içimden terkediyorum

    Ne unutacak kadar nefret ettin
    Ne hatırlayacak kadar sevdin
    Yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin biliyorum
    Beni hep bulmamak için aradın
    Yanılgımdın
    Yandığımdın
    Yangındın

    Sensizliğe yenilmek
    Sana yenilmekten zor olsada
    Ardımda bir sürü 'belki'ler bırakarak
    Seni içimden terk ediyorum

    Şimdi
    İçimde öldürecek bir anı bile bulamayan
    İki yarım kaldık
    Tamamlayamadık bizi
    Elinden tutamadık yanlızlığımın
    Saçlarımıda uzaklarına gömdün

    İçimin mavisi senin okyanusundandı
    Al! geri veriyorum.
    Kilitleri hep yanlış kapılara vurdun
    Devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim
    Sana bensizliği terkediyorum

    'Yârime uzanmayan bütün dallarım kırılsın' demiştin
    Aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi?

    Ne tuaf değil mi?
    İçimi acıtanda sendin
    Acımı dindirecek olanda
    'Ya öldür beni'dedim
    Ya da git benden
    İçi bulanık bir sevdanın ucunda
    Seni kaybettim
    Aldırmadın aldırmalarıma
    Bir gecede yakıp yârini
    Şafaklara sattın ihanetini
    Küllerime basanlar bile utandı yaptığından
    İşte soluk bir ömrün son nefesi

    Benden
    İçimden
    Terkediyorum

    Kahraman Tazeoğlu *

    *En son Radyo 7 de 'mavi ada' programını yapıyordu.. 6 sene önce.. Çok kahrımı çekmiştir. Ve şiirleri gerçekten iyidir..

  • adliye23.03.2007 - 14:23

    Osmanlı Türkçesinde telaffuzu 'dâire-i adliyye' şeklindedir.
    bknz.
    öğrendikte ne oldu demeyin.

  • Kumandan23.03.2007 - 14:21

    Harekât birliği olan 'komando' ile ilişkisi düşünülebilen kelime.
    Hatta 'televizyon kumandası' da aynı kökten geliyor olabilir. Hatta hepsinin Eski Türkçede kullanılan ' komıtmak' fiili ile ilşkisi düşünülebilir.
    'komıtmak' heyecan ve şevk vermek
    'komutan' heyecan ve şevk veren.
    Televizyon kumandasının ne tür bir heyecan ve şevk verdiği açıklanmaya muhtaç olmasa gerek..

  • meşk23.03.2007 - 14:12

    Aşkın 'tamâmen duygusal' olmayan halleri..

  • meşk23.03.2007 - 14:11

    Aşkın vücud bulmuş hâli.

  • komik23.03.2007 - 13:44

    'Şuan 'nötr' durumdayım. Ve uzun zamandır tarifi zor duygular yaşamadım.' diyorsanız; buyrun..


  • macera23.03.2007 - 13:38

    'mâ' + 'cerâ'.
    'mâ' Arapça ' su ' anlamına geliyor ki bilinen bir şeydir.
    'cerâ' ise akış, akma. Cereyan da aynı kökten (akım) .
    Yani ki 'mâcerâ' = suyun akışı. Bu kök anlamı. Bir de sözlük anlamı var ki 'kişinin başından geçen ilginç olaylar zinciri' demek.
    Mecaz anlamı 'olmayacak gibi görünen iş'
    Bir de 'mecrâ' var ki bu da akıbet. 'Akarsu yatağı' anlamında kullanıyor araplar.
    Yani 'mecrâ', mâ-cerâ' nın nihayet bulduğu yer.
    Hesaplanmayangillerden..