Herhalde bir kış günüydü Seni gördüğümde Okulun basamaklarının başında Kaşını çatıp geçmiştin karşımdan Görmemiştin sana yanan bu kalbi Ve sonra duydum ki başka bir gençte gönlün varmış Onun içinmiş kaş çatıp gerdan süzmelerin Zoruma gitmişti Çömelip kalmıştım avlunun ortasında Merdivenlerden adını bir mıh gibi vurup basamaklara Çıkmıştım sınıfa Ve kızmıştım sınıftakilere Ve bağırmıştım tahtalara gelesicenin kızı* diye
Sen gülüp geçmiştin şımarık bi şekilde Küçümseyerek sormuştun yanındakilere Kimbu, Biraz önceki anıran eşek
Zoruma gitmişti çömelip kalmıştım Sınıfın orta yerinde Sonra Yolunu beklemiştim Evinizin köşesinde Yine sormuştun yanındakilere şımarık bi şekilde Bende söylemiştim sana Biraz önceki eşek
*'tahtalara gelesice' bir bedduadır 'teneşirlerde yatasın' gibi bir anlamı vardır yani ölesin
NS: Senin yuzunden hep kaybediyoruz, siddete karsisin tamam konuSarak anlatmaya calisiosun oda guzel ama sonra kendin vuruluoosun. Vuracaksin Acimasizca, (SINIR OLUR bana)
ben: deniyorum en azindan. sende bu aralar baya canisin.. (masum bi sekilde)
NS: yoo, Siddete meyyalim vallahi dertten (((:
Ben: ((:
dipnot: sanki bi yerden hatirliom bu lafi arti konusarak anlasmaya Calisiyorum ve hep kaybediyorum ((:
Peleus'la Thetis'in Olympos'ta kutlanan bir düğününe Fesatlık Tanrıçası Eris davet edilmemiş... fesatlık bu ya boş durur mu, düğüne davetsiz gelip masanın ortasına altın bir elma atıvermiş, elmanın üzerinde 'en güzele' yazıyormuş. Bütün kadınlar elma benim, bana yakışır diyerek elmayı sahiplenmeye kalkmışlar, bunun üzerine en güzeli Tanrılar Tanrısı Zeus seçsin denmiş, ama Zeus elmayı karısı Tanrıça Hera'ya verse diğer Tanrıçalar kıyameti koparacaklar, başka Tanrıçalara verse bu sefer de karısı ortalığı kaldıracak, Zeus bu işi başından savmak için Kaz Dağlarının yakışıklı çobanı Paris'i elmayı en güzele vermesi için görevlendirmiş. Bu karmaşadan sonra ortada en güzelim diye üç Tanrıça kalmış. Zeus'un karısı Hera, Akıl Tanrıçası Atena, Güzellik ve Sevgi Tanrıçası Venüs. Bu üç Tanrıça, yakışıklı çobanın karşısına çıkmışlar. Çobanın elinde 'en güzele' diye yazan altın elma, karşısında yürekleri heyecandan çarpan üç Tanrıça...
Tanrıçalar başlamışlar akıllarına gelen vaatlerle çobanı etki altına almaya. Atena; ün, şan vaat etmiş, Hera; zenginlik ve kuvvet. Venüs ise, dünyanın en güzel kızını vaat etmiş. Atena ve Hera en güzel elbiselerini giyip, en süslü mücevherlerini takmışlar, oysa güzellik örtü istemez, güzellik onun örtüsü diyen Venüs bunların hiçbirini yapmamış. Paris'in altın elmayı tutan eli kımıldamış... herkes heyecan içinde ve el geniş bir kavis çizerek Venüs'e doğru uzanmış. Paris üzerinde 'en güzele' yazan altın elmayı Venüs'e vermiş...
oooy ooy kiyamam (:
muhtesem Ses..
myspace te:
emre:Cok klasik olucak ama... çok güzelsin. Seni tanımak ve kendimi tanıtmak istedim.
ben: hadi yaaa ((:
emre: Şimdi Vazgeçtim ((;
ben: hayatinda aldigin en dogru kararlardan biri (:
emre: bana biLmedim biseyler söyle.. (;
msglar devam edio, ne olacak bu kuStah gencligin hali (:
Biraz Önceki Eşek
Herhalde bir kış günüydü
Seni gördüğümde
Okulun basamaklarının başında
Kaşını çatıp geçmiştin karşımdan
Görmemiştin sana yanan bu kalbi
Ve sonra duydum ki başka bir gençte gönlün varmış
Onun içinmiş kaş çatıp gerdan süzmelerin
Zoruma gitmişti
Çömelip kalmıştım avlunun ortasında
Merdivenlerden adını bir mıh gibi vurup basamaklara
Çıkmıştım sınıfa
Ve kızmıştım sınıftakilere
Ve bağırmıştım tahtalara gelesicenin kızı* diye
Sen gülüp geçmiştin şımarık bi şekilde
Küçümseyerek sormuştun yanındakilere
Kimbu,
Biraz önceki anıran eşek
Zoruma gitmişti çömelip kalmıştım
Sınıfın orta yerinde
Sonra
Yolunu beklemiştim
Evinizin köşesinde
Yine sormuştun yanındakilere şımarık bi şekilde
Bende söylemiştim sana
Biraz önceki eşek
*'tahtalara gelesice' bir bedduadır 'teneşirlerde yatasın' gibi bir anlamı vardır yani ölesin
haha (:
..mertebe...
counter-strike oynayamazken ben (:
NS: Senin yuzunden hep kaybediyoruz, siddete karsisin tamam konuSarak anlatmaya calisiosun oda guzel ama sonra kendin vuruluoosun. Vuracaksin Acimasizca, (SINIR OLUR bana)
ben: deniyorum en azindan. sende bu aralar baya canisin..
(masum bi sekilde)
NS: yoo, Siddete meyyalim vallahi dertten (((:
Ben: ((:
dipnot: sanki bi yerden hatirliom bu lafi
arti
konusarak anlasmaya Calisiyorum ve hep kaybediyorum ((:
http://regmedia.co.uk/2004/10/25/nw-e99.jpg
iki Senedir kullaniyorum, ipod da nemiss..
'Efendim, Müjdecim,
Kurtarıcım, Peygamberim!
Sana Uymayan Ölçü
Hayat Olsa Teperim'
Peleus'la Thetis'in Olympos'ta kutlanan bir düğününe Fesatlık Tanrıçası Eris davet edilmemiş... fesatlık bu ya boş durur mu, düğüne davetsiz gelip masanın ortasına altın bir elma atıvermiş, elmanın üzerinde 'en güzele' yazıyormuş. Bütün kadınlar elma benim, bana yakışır diyerek elmayı sahiplenmeye kalkmışlar, bunun üzerine en güzeli Tanrılar Tanrısı Zeus seçsin denmiş, ama Zeus elmayı karısı Tanrıça Hera'ya verse diğer Tanrıçalar kıyameti koparacaklar, başka Tanrıçalara verse bu sefer de karısı ortalığı kaldıracak, Zeus bu işi başından savmak için Kaz Dağlarının yakışıklı çobanı Paris'i elmayı en güzele vermesi için görevlendirmiş. Bu karmaşadan sonra ortada en güzelim diye üç Tanrıça kalmış. Zeus'un karısı Hera, Akıl Tanrıçası Atena, Güzellik ve Sevgi Tanrıçası Venüs. Bu üç Tanrıça, yakışıklı çobanın karşısına çıkmışlar. Çobanın elinde 'en güzele' diye yazan altın elma, karşısında yürekleri heyecandan çarpan üç Tanrıça...
Tanrıçalar başlamışlar akıllarına gelen vaatlerle çobanı etki altına almaya. Atena; ün, şan vaat etmiş, Hera; zenginlik ve kuvvet. Venüs ise, dünyanın en güzel kızını vaat etmiş. Atena ve Hera en güzel elbiselerini giyip, en süslü mücevherlerini takmışlar, oysa güzellik örtü istemez, güzellik onun örtüsü diyen Venüs bunların hiçbirini yapmamış. Paris'in altın elmayı tutan eli kımıldamış... herkes heyecan içinde ve el geniş bir kavis çizerek Venüs'e doğru uzanmış. Paris üzerinde 'en güzele' yazan altın elmayı Venüs'e vermiş...