Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Yerçekimsiz Karanfil
Yerçekimsiz Karanfil

GÖZ ODUR Kİ DAĞIN ARKASINI GÖRE. AKIL ODUR Kİ BAŞINA GELECEĞİ BİLE.

  • ilginç nickler28.06.2008 - 13:17

    isabanafazladan1dolarınızolduğunusöyledi

    bence en ilginç nick diyeceğim...ama... benden öncede..bunu söyleyen olmuş..olsun bende söyleyeyimde..fikir birliği olsun :))

  • içimizdeki şeytan28.06.2008 - 13:10

    keşke hiç ortaya çıkmasa:(dediğimiz..ama ortaya çıkıncada..ona uymayı kolaylıkla seçtiğimiz..ve sonunda..suçu tamamamen kendisine yüklediğimiz..şeycik..

  • yokluğun28.06.2008 - 13:07

    alışmıştım senelerdir yokluğuna...aklımdaydın..saklımdaydın..istediğim..varlığına bir kez şahit olup..hatıralarımı tazelemekti..şimdi bu oldu..ama keşke olmasaydı..neden hiç bir şey eskisi gibi olmuyor ki..geriye dönmemek gerekmiş..hayatın öğretileri bitmiyor :)

  • Fareler ve İnsanlar27.06.2008 - 17:01

    Steinbeck..okunası eserlerinden sadece biri..

  • üç şey27.06.2008 - 11:33

    özlem
    tesadüf
    hüsran

    biraz alakasız oldu ama..öyle işte..

  • şizofren23.06.2008 - 12:49

    Şizofrenin İntihar Bahçesi

    Gerçeği söylemiş olur bir gölgeyi söyleyen
    Paul celan değil
    De ki
    Ben yazdım bu dizeyi
    Ya da şizofren
    Ne değiştirir gerçeği

    Kendi uçurumundan düşmeye görsün insan
    Kopar karanlığa taş atan bilekleri
    Sıyrılır iyimser kuşkularından
    Bulduğun hiçbir şey
    Yitirdiğin değildir
    Gölgelerde ney

    Ve en büyük yıkımlar yanılgılarla başlar
    Çaresiz dört yanını duvarla öreceksin
    Tercihlerindir kader dediğin yazgı
    Suç Tanrı nın değil öğreneceksin

    Çocuğu emzirdi kadın
    Beyazın siyaha en yakın renk olduğunu bilmeden
    Acıyı emzirdi kadın

    Yaratıldığımı umursamadan
    Mütekebbirane
    Sınanmak dilendim yaratandan
    Oysa adımın
    Serüvenimle bir ilintisi vardı anladım
    Anladım kesiksiz boşalacak damarlarımdaki kan
    Kelimesiz çözülecek sorgularım
    Giyinmek gidermeyecek çıplaklığımı
    Hiçbir çehre itimat telkin etmeyecek
    Denenmemiş bir ölümün izini süreceğim
    Geri dönecek fırlattığım ok
    Ölümü kendime güldüreceğim

    Şeytan ruhumun
    Toprak tenimin
    Anaforcu şairler
    Hikayemin peşinde
    Yabancısıyım kefaret gerektiren yeminlerin
    And olsun ki
    Varlığından şüphe duyduğum dilimi
    Ateşe sokmamak
    Zayıf hilelere kurban olmamak için
    Bir gölge gibi takipteyim gölgemi

    Abdullah Çevik

  • Milli Takım21.06.2008 - 14:06

    gol..yemeden..gol...atamıyorlar :)))

  • google19.06.2008 - 11:52

    yüce..ulu..vs. den sonra..pes dedittirecek son nokta..google davası :))

  • anka kuşu19.06.2008 - 11:47

    rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan simurg anka, bilgi ağacı'nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş...

    kuşlar simurg'a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da simurg'u bekler dururlarmış. ne var ki, simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler.

    derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü simurg'un kanadından bir tüy bulmuş. simurg'un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte simurg'un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler.

    ancak simurg'un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan kaf dağı'nın tepesindeymiş. oraya varmak için yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş. kuşlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. yorulanlar ve düşenler olmuş.

    önce bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp;

    papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş(oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış) :

    kartal; yükseklerdeki krallığını bırakamamış;

    baykuş yıkıntılarını özlemiş,

    balıkçıl kuşu bataklığını.

    yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış.

    ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen altıncı vadi 'şaşkınlık' ve sonuncusu yedinci vadi 'yokoluş'ta bütün kuşlar umutlarını yitirmiş... kaf dağı'na vardıklarında geriye otuz kuş kalmış.

    simurg'un yuvasını bulunca ögrenmişler ki;

    farsça 'si', 'otuz' demektir.
    ...murg' ise 'kuş'...


    '30 kuş', anlar ki, aradıkları sultan, kendileridir.onların hepsi simurg'muş. her biri de simurg'muş. simurg anka'yı beklemekten vazgeçerek, şaşkınlık ve yokoluşu da yaşadıktan sonra bile uçmayı sürdürerek, kendi küllerimiz üzerinden yeniden doğabilmek için kendimizi yakmadıkça, her birimiz birer simurg olmayı göze almadıkça bataklığımızda, tüneklerimizde ve kafeslerimizde yaşamaktan kurtulamayacağız.

    şimdi kendi gökyüzünde uçmak zamanıdır...

    ve gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculuktur... (alıntı)

  • erdal öz18.06.2008 - 12:28

    insan ne zaman ölür...gülünün solduğu akşam.