Alanya'da belediye otobüsüne bindim ilk kez, İzlenimlerim; Yolcuların yüzde ellisi turist, bu turistlerin yüzde ellisi de çıplak (Yani, mayolu, şortlu, pareolu vs.) Farklı insan vücutları bu kadar yakından başka hiç bir yerde röntgenlenemez sanırım. Ama Allah var, kimsenin röntgenler gibi bir hali yok. Ya kanıksamışlar, yada bu işte usta olmuşlar ki çaktırmıyorlar... Duraklara yaklaşınca bekleyenler toplu olarak el kaldırıyor ki otobüs dursun. Bir nevi refleks. Acaba bu belediye otobüsleri el kaldırmayınca durmuyor mu! ! İlk sefer için buu kadar izlenim yeter.. Ama bence Alanya'ya arabanızla bile gitseniz, sahil boyu giden belediye otobüslerine binin. Öğle saatleri olursa daha verimli olur. Eminim bu yolculuğunuzu bir daha unutamayacaksınız...
TDK nın Türkçe'mizi arındırma adına kullandığı yeni kelimler olmalı. Globalleşen dünyada buna hangi yabancının dili dönecek, bizim bile dönmüyorken! ....
Herkes Brezilya Rio'da ünlü bir plaj olarak bilir ama, aslında Bolivya'da Titicaca gölü kenarındaki hem kutsal-tarihi şehir hemde günümüzde turistik plaj şehri.
Bu monoton tekdüze şarkı nasıl oldu da dillere düştü hala anlamış değilim. Sözler sadece beş-altı satır, müzik kendini tekrar ediyor. Ne sözere özenilmiş ne müziğe.... bir tek aradaki enstrümanın hatırını yemeyelim. Sanırım bizim müzik zevkimiz bu!
Vay be! bu bile en çok tıklananların içine girmiş! . Ama genel kültür, fizik, kimya vs. ile ilgili konulara tık yok. Boş şeylerle uğraşmaya devam edelim biz.
Nurcu grubundan Gülen cemaatine ait okullar fakir öğrencileri okutabilmek için maddi durumu iyi olan insanlardan öğrenci okutmasını talep eder. Sevap kazanmak isteyenler, yada hatırdan çıkamayanlar bir yada bir kaç öğrencinin okul masrafını üstlenir.Çok yakın bir arkadaşım da böyle bir talep sonucu hatırdan çıkamayarak tam on iki yıl boyunca bu okullardan birine düzenli olarak para ödedi. Bu zaman zarfında kendi çocuğu da okul çağına geldi ve oğlunu aidat ödediği okula göndermeyi tercih etti. Ama iki yıl önceki ekonomik krizde arkadaşımın durumu kötüye gitti ve çocuğunun okul taksitlerinin yarısını ödeyemedi. Bu okul anında arkadaşımı icraya verdi, evinin eşyaları haczetti, ve hapis cezası çıkarttı. Biz kendi aramızda para toplayıp kurtardık.YORUM SİZİN.
Ataerkil adlı popüler romanıyla tanındı. Aslında İnşaat Mühendisi. Alanya'da yaşıyor.
Moğolistan'ın başkenti.
Antalya'nın en Doğu'da ki ilçesi.
Alanya'da belediye otobüsüne bindim ilk kez,
İzlenimlerim;
Yolcuların yüzde ellisi turist, bu turistlerin yüzde ellisi de çıplak (Yani, mayolu, şortlu, pareolu vs.) Farklı insan vücutları bu kadar yakından başka hiç bir yerde röntgenlenemez sanırım. Ama Allah var, kimsenin röntgenler gibi bir hali yok. Ya kanıksamışlar, yada bu işte usta olmuşlar ki çaktırmıyorlar...
Duraklara yaklaşınca bekleyenler toplu olarak el kaldırıyor ki otobüs dursun. Bir nevi refleks. Acaba bu belediye otobüsleri el kaldırmayınca durmuyor mu! !
İlk sefer için buu kadar izlenim yeter..
Ama bence Alanya'ya arabanızla bile gitseniz, sahil boyu giden belediye otobüslerine binin. Öğle saatleri olursa daha verimli olur. Eminim bu yolculuğunuzu bir daha unutamayacaksınız...
TDK nın Türkçe'mizi arındırma adına kullandığı yeni kelimler olmalı. Globalleşen dünyada buna hangi yabancının dili dönecek, bizim bile dönmüyorken! ....
Herkes Brezilya Rio'da ünlü bir plaj olarak bilir ama, aslında Bolivya'da Titicaca gölü kenarındaki hem kutsal-tarihi şehir hemde günümüzde turistik plaj şehri.
İbrahim Bey, camiiden içeri girerlerken çocuğa ayakkabısını çıkarması gerektiğini işaret ediyor. Çocukta, 'Burası ayak kokuyor! ' diye yanıtlıyor....
Bu monoton tekdüze şarkı nasıl oldu da dillere düştü hala anlamış değilim. Sözler sadece beş-altı satır, müzik kendini tekrar ediyor. Ne sözere özenilmiş ne müziğe.... bir tek aradaki enstrümanın hatırını yemeyelim. Sanırım bizim müzik zevkimiz bu!
Vay be! bu bile en çok tıklananların içine girmiş! . Ama genel kültür, fizik, kimya vs. ile ilgili konulara tık yok. Boş şeylerle uğraşmaya devam edelim biz.
Nurcu grubundan Gülen cemaatine ait okullar fakir öğrencileri okutabilmek için maddi durumu iyi olan insanlardan öğrenci okutmasını talep eder. Sevap kazanmak isteyenler, yada hatırdan çıkamayanlar bir yada bir kaç öğrencinin okul masrafını üstlenir.Çok yakın bir arkadaşım da böyle bir talep sonucu hatırdan çıkamayarak tam on iki yıl boyunca bu okullardan birine düzenli olarak para ödedi. Bu zaman zarfında kendi çocuğu da okul çağına geldi ve oğlunu aidat ödediği okula göndermeyi tercih etti. Ama iki yıl önceki ekonomik krizde arkadaşımın durumu kötüye gitti ve çocuğunun okul taksitlerinin yarısını ödeyemedi. Bu okul anında arkadaşımı icraya verdi, evinin eşyaları haczetti, ve hapis cezası çıkarttı. Biz kendi aramızda para toplayıp kurtardık.YORUM SİZİN.