Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • hakan peker23.04.2006 - 02:24

    ilk çıktığında daha iyiydi, sonradan bir çokları gibi O da piyasadaki yerini aldı...

  • bir insanı tanımak23.04.2006 - 02:22

    imkansız!

  • suskunluk23.04.2006 - 02:21

    sus hadi,
    bin yıldır sustuğun gibi.
    ne sen konuş;
    ne de ben seni ne çok özlediğimi söyleyeyim...

    M.Erkul

  • yâd etmek14.04.2006 - 02:50

    Kalbim yine üzgün, seni andım da derinden
    Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden

    Yahya Kemal'in bu dizelerini anımsattı bana bu terim.

  • Tuna Kiremitçi12.04.2006 - 23:02

    basit
    ve piyasa adamı.
    ama bundan 2-3 yıl önce 'git kendini çok sevdirmeden'i okuduğumda, bir erkek bir kadını nasıl bu kadar iyi anlayabilir ve anlatabilir dediğimi de hatırlıyorum.eserin en güzel yanı dili ve üslûbuydu sanırım.yoksa hikaye de vasattı.

  • müfredat11.04.2006 - 00:30

    eğer bir şeylerin değişeceği umudu olsaydı bu konuda yazılacak bir çok şey olabilirdi...
    eğitim-öğretim sisteminde üzerinde durulması ve ciddi bir şekilde ele alınıp tartışılması gerekir müfredat konusunun.

  • melih cevdet anday07.04.2006 - 21:25

    ANI

    Bir çift güvercin havalansa
    Yanık yanık koksa karanfil
    Değil bu anılacak şey değil
    Apansız geliyor aklıma

    Nerdeyse gün doğacaktı
    Herkes gibi kalkacaktınız
    Belki daha uykunuz da vardı
    Geceniz geliyor aklıma

    Sevdiğim çiçek adları gibi
    Sevdiğim sokak adları gibi
    Bütün sevdiklerimin adları gibi
    Adınız geliyor aklıma

    Rahat döşeklerin utanması bundan
    Öpüşürken o dalgınlık bundan
    Tel örgünün deliğinde buluşan
    Parmaklarınız geliyor aklıma

    Nice aşklar arkadaşlıklar gördüm
    Kahramanlıklar okudum tarihte
    Çağımıza yakışan vakur, sade
    Davranışınız geliyor aklıma

    Bir çift güvercin havalansa
    Yanık yanık koksa karanfil
    Değil, unutulur şey değil
    Çaresiz geliyor aklıma

    Melih Cevdet ANDAY

    bir de bunu zülfü livaneli bestelemiş, enfes bir şey çıkmış ortaya.dinlemenizi öneriyorum.

  • kapı ziline basıp kaçmak07.04.2006 - 16:05

    belki ilgisi yok ama bu başlık bana lise yıllarımı hatırlattı.
    dersliklerin olduğu katta nöbetçi olduğumuz zamanlarda (okula kamera takılmadan önce tabii) cep tel.in sesini açıp bizden büyük sınıfların kapısına dayardık, öğretmen sınıftan birinin tel.i çalıyo sansın diye.kapıya vurup kaçmak artık demode olmuştu, yeni şeyler üretiyorduk.

  • çocukluk yıllarım02.04.2006 - 17:50

    en güzel yıllarımdı,
    çabuk geçti.

  • Çay02.04.2006 - 17:47

    sabahları içmeden tam olarak uyanamıyorum,
    akşam da yorgunluk atmak için bire bir!
    demli ve şekersiz tavsiye edilir!
    bir de kaçak çay olacak tabii.