Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Sahra hanımın komedi tanımlaması trajik anlamı bakımından da ilham vericidir... İş ki Cemil Meriç i örnek veren arkadaşlara gelince galiba Meriç i anlamayıp sosyalizm e veriştirmek herhalde bayağı bir yobazlık gerektirir.. Cemil Meriç in seksenli yıllarında düşüncelerinin canlı şahidlerinden biri olarak söylüyorum kendini sosyalist olarak tanımlamış ve öyle yaşamıştı.. Öldüğünde de sosyalistlerin yayım organlarında haberleri yer bulmuştu... sağcıymışlarda milliyetciymişler...

Zaten aydınlatma da o arkadaşlar içindi. Cahillikleri çok belli olmasın diye Size cevap veriyormuş gibi oldu ama artık kusura bakmayın lütfen...

Sahra hanım doğrusu sosyalist olabilir... Solcu kelimesi fransız ihtilali sırasında kralın sağında ve Solunda oturan kişiler anlamında kullanılan ve solunda oturuyor diye Cumhuriyetcilere verilen addır. Hem Cumhuriyetci hem de halkcı olmaları hasebiyle krala muhaliftirler. Yani bu ülkede bu anlamda kendilerini sağcı diye tanımlayanlanların aslında bir karşılığı yoktur. Muhafaza edecek bir kral da olmadığına göre sağcı diye geçinen kendine muhafazakar diyen bu kitleye dense dense boş teneke denir.. Solcular ve sosyalistler arasındaki ayırım ise ekonomik modelleme ve toplumsal yapılanmanın hangi değerler üzerinden şekilleneceği üzerinden dir..

Çoklu hakimler ve savcılar gelecek mi diye merak eden kamuoyu lütfen ergenekon yargılanmalarına bir gözatsın zahmet olmazsa. O işi ergenekonda cözdüler savcılar ve hakimler zaten çoklu... Yiyorsa olmasın...

Cumhurbaşkanı yüksek istişare kurulunda birinin terörist i övmesi normal de bunun yazılması mı suç

Hükümete rağmen Türk ordusunun Suriye'de Libya da ve akdeniz'de destan yazdığı doğru cümle olacak. Çünkü bu destanı yazan komutanların şimdi nerelerde olduklarına bakmanız durumun vahametini gözler önüne sermektedir... Üstelik hala ege ve akdeniz'de tek taraflı olarak münhasır ekonomik bölge ilanında bulunmadık... İktidarın şahsi menfaatlerinden mi yoksa her görevi layıkıyla yerine getireni görevden aldığı için mi bilinmez ama muhalefetin de sesini çıkarmıyor olması Türk halkı adına dramatiktir...

Fatih Altaylı köşesinde bir liboş için "at yalanı sevsinler inananı" türünden bir cümle kurdu. O cümlenin doğrusunun ne olduğu malumdur. Fatih Altaylı şayet bu liboşun gerçekten yalan söylediğini düşünüyorsa gereğini yapsın... Milleti uğraştırmasın... Hoş yalan söylediğini hepimiz biliyoruz da... İşte komşuluk hukuku Sayın Altaylının...

İblisler biri kitap tavsiye etti öbürü beğendi bunun nesini olumsuzluyorsunuz.

Ne yani Allah peygamberi çocukları ile mi sınadı. Utanmıyormusunuz insanları çocukları ile tehdit etmeye.. Hiç aklınıza gelmiyor mu o çocuğun bu ülkenin bir evladı olduğu suçsuz günahsız olduğu önce Allaha sonra bu ülkenin bağrına emanet olduğu... Biz Allahtan başka kimseden korkmayız.... Kafanıza koyun... İktidar sizin iktidarınız aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyin.