Avrupalı filozoflardan kominizme sarkan tez yoldan dönen Blonder, Bergson birisi Dönüş isimli eserini yazarken diğer şu espriyi savumuş:
' Haydi diyelimki, bugünkü fikir buhranı dünyasında insanın 20-25 yaşına kadar kominist olması eşeklik olsun; fakat 40 yaşından sonra kominist olmak eşoğlu eşşekliktir.
Avrupalı filozoflardan kominizme sarkan tez yoldan dönen Blonder, Bergson birisi Dönüş isimli eserini yazarken diğer şu espriyi savumuş:
' Haydi diyelimki, bugünkü fikir buhranı dünyasında insanın 20-25 yaşına kadar kominist olması eşeklik olsun; fakat 40 yaşından sonra kominist olmak eşoğlu eşşekliktir.
Avrupalı filozoflardan kominizme sarkan tez yoldan dönen Blonder, Bergson birisi Dönüş isimli eserini yazarken diğer şu espriyi savumuş:
' Haydi diyelimki, bugünkü fikir buhranı dünyasında insanın 20-25 yaşına kadar kominist olması eşeklik olsun; fakat 40 yaşından sonra kominist olmak eşoğlu eşşekliktir.
Sosyalizm ve peşinden azmanı ve tam kıvamlısı komünizm, 19 uncü asırda büründüğü idolojik mahiyetinden evvel, son derece basit ve amiyane, adeta hayvani bir psikolojiye dayanır.Bu psikoloji, insan yahut hayvan kadar eskidir.
İşte dövizi:
- Biri yer, biri bakar; kıyamet ondan kopar!
Ağzında bir kemikle kaçan köpeğin arkasına kaç köpeğin takılacağını hayal etmek güç değildir.
Bir nefsin başka bir nefste tahammül edemediği malikiyeti (sahib olma) bütün ferdlerden nez (Halkı birbirine düşürmek, ifsâd, bozmak.) edip onları mevhum bir merkeze bağladığınız an, sosyalizm ve peşinden kominizm doğar.
Sosyalizmin << sebep >> tarafı boştur.
Diyalektik:
' Allah yok, din yok, ruh yok, vatan yok, ve millet mefkuresi yok, ruhçu ahlak yok, felsefe ve tarih yok, anane ve terbiye yok, aileye bağlı, çocuk yok ferdi mülkiyet ve tasarruf hakkı yok; yok, yok, yokluk tassvvuru bile yok! ....'
Ne ıstarıpsız dünya! ...
Üstad Necip Fazıl Kısakürek (Çepeçevre Sosyalizm ve Kominizm)
Koskocaman, top şeklinde bir yumak gibi iplik iplik sarılı, kangal kangal bükülü, ilk ucundan sonucuna kadar üstüste devşirili; dışarıya doğru lif lif dağınık ve içeriye doğru kol kol toplu, muhitte nâmutenahî çok ve merkezde nâmutenahî tek; ve nihayet gelmiş ve gelecek zaman boyunca bütün eşya ve hâdiseler zeminini avlamaya memur bir fikir ağı halinde düğüm düğüm çerçeveli bir manzume... Yekpare bir inanış, görüş ve ölçülendiriş manzumesi... İsmi de BÜYÜK DOĞU...
Büyük Doğu? .. Bildiğimiz doğuş hâdisesine bağlı bir delâlet mi? .. Yoksa mâlum Şark dünyasına mı işaret? .. Birincisiyle beraber, yahut birincisinin içinde ikincisi! .. Bu isim, sadece doğuş mânasına kabuğunu çatlatan tohumun kıvılcımlı nefesiyle pembeleşmiş bir ufuk üzerinde, asıl Doğu âlemini, kubbe ve servi, saray ve künbed, kemer ve harabe, bütün dış çizgileri ve iç nakışlarından kucaklamakta...
HAMLE BUDUR. DAVA BUDUR. HAREKET BUDUR. İNKİLAP BUDUR.
söz verdiğimiz gibi devam ediyoruz.. Üstadın Mehmetçik Hitabesinden.. - Mehmetçik öz vatanı içinde vatanını aramakta ve hep dayanağını kaybetmiş ve gittikçe daralmaya başlamış eski fütuhat ufuklarını beklemek mahkumiyeti altında en korkunç ruh acısı olan yırtıcı bir hayretle eşya ve hadiselere kendisinin kim ne ve neye memur olduğunu sormaktadır.bu hayret ve dehşet mehmetçikde o kadar büyüktürki güneşte havayı duman diye görmekte sukütü figan diye dinlemektedir.
Havada bulut yok duman nedendir, mahallede ölü yok figan nedendir, adı yemendir gülü çemendir giden gelmezmiş acep nedendir.
Acep neden...
başını taştan taşa vuran ve bir türlü düzlüğü çıkamayan cemiyetinin yeni bir macerası karşısında kitap ve daret daima kendisindedir ve mehmetçik bu cemiyetin irade ve idare katından hiçbir kuvvet almadığı halde her defa ve tek başına onu kurtarmaya hazır böylelikle onun önüne viyana bozgunundan beri nereden başlayıp nerede duracağı ve ne tarafa döneceği meçhul üstünde ebediyyet rüzgarları esen bir yoldan başka bir şey çıkarılamamıştır.
Ey gaziler yol göründü yine garip terime..
Mehmetçiği bu mısradan daha derin anlatacak hiçbir ifade bulunamaz asırlarca süren bir göç halinde insanı öz vatanında öz vatanından öksüz bırakıcı bu ne hazin muhacirlik.
şimdiki cümleme dikkat edin bütün bu hitabe onun için (aynen Üstad söylüyor bu cümleyide)
Mehmetçik dışardan içeriye doğru bazı açıkgöz muhacirlerin bu vatana sahip çıkması için tarihimizin içerden dışarıya doğru ebedi muhaciridir.
Onu bu muhacirlikten kurtarmak ve eski çağlarda olduğu gibi muhteşem bir aksiyona bağlamak için herşeyden evvel beyin ve kalp tezadını ortadan kaldırmak lazımdır..bunun içinde onu keşfetmek ve ona güdücülerini keşfettirmek gerekirdi.
Mehmetçiği kardeşleri ahmetler aliler osmanlarla beraber ayşesi fatması haticesiyle her köyün şehadet parmağı gibi göğe yükselen mücir fikri minaresi etrafında en ileri hayata kavuşturmak...
Buda ancak onun ruhunu üst kattaki cemiyetine cemiyetinide ona inandırmakla münkündürki... böyle bir dava;
GERÇEK İLERİNİN GERİ VE HAKİKİ GERİNİN İLERİ SANILDIĞI GÖKSELLER BİRSELLER AYSELLER DÜNYASINDA DELİ SAÇMASINDAN FARKSIZDIR... BÜTÜN MEMLEKETİ BÖYLE DELİLERİN DOLDURDUĞU TIMARHANE HALİNE GETİRDİĞİMİZ GÜN BU DAVA GERÇEKLEŞECEKTİR.
NEREDE O DİVANELER O NE GÜZEL DELİLİK VE NE BÜYÜK İDEAL... - devam edeceğiz....
söz verdiğimiz gibi devam ediyoruz.. Üstadın Mehmetçik Hitabesinden.. ---- Mehmetçik öz vatanı içinde vatanını aramakta ve hep dayanağını kaybetmiş ve gittikçe daralmaya başlamış eski fütuhat ufuklarını beklemek mahkumiyeti altında en korkunç ruh acısı olan yırtıcı bir hayretle eşya ve hadiselere kendisinin kim ne ve neye memur olduğunu sormaktadır.bu hayret ve dehşet mehmetçikde o kadar büyüktürki güneşte havayı duman diye görmekte sukütü figan diye dinlemektedir.
Havada bulut yok duman nedendir, mahallede ölü yok figan nedendir, adı yemendir gülü çemendir giden gelmezmiş acep nedendir.
Acep neden...
başını taştan taşa vuran ve bir türlü düzlüğü çıkamayan cemiyetinin yeni bir macerası karşısında kitap ve daret daima kendisindedir ve mehmetçik bu cemiyetin irade ve idare katından hiçbir kuvvet almadığı halde her defa ve tek başına onu kurtarmaya hazır böylelikle onun önüne viyana bozgunundan beri nereden başlayıp nerede duracağı ve ne tarafa döneceği meçhul üstünde ebediyyet rüzgarları esen bir yoldan başka bir şey çıkarılamamıştır.
Ey gaziler yol göründü yine garip terime..
Mehmetçiği bu mısradan daha derin anlatacak hiçbir ifade bulunamaz asırlarca süren bir göç halinde insanı öz vatanında öz vatanından öksüz bırakıcı bu ne hazin muhacirlik.
şimdiki cümleme dikkat edin bütün bu hitabe onun için (aynen Üstad söylüyor bu cümleyide)
Mehmetçik dışardan içeriye doğru bazı açıkgöz muhacirlerin bu vatana sahip çıkması için tarihimizin içerden dışarıya doğru ebedi muhaciridir.
Onu bu muhacirlikten kurtarmak ve eski çağlarda olduğu gibi muhteşem bir aksiyona bağlamak için herşeyden evvel beyin ve kalp tezadını ortadan kaldırmak lazımdır..bunun içinde onu keşfetmek ve ona güdücülerini keşfettirmek gerekirdi.
Mehmetçiği kardeşleri ahmetler aliler osmanlarla beraber ayşesi fatması haticesiyle her köyün şehadet parmağı gibi göğe yükselen mücir fikri minaresi etrafında en ileri hayata kavuşturmak...
Buda ancak onun ruhunu üst kattaki cemiyetine cemiyetinide ona inandırmakla münkündürki... böyle bir dava;
GERÇEK İLERİNİN GERİ VE HAKİKİ GERİNİN İLERİ SANILDIĞI GÖKSELLER BİRSELLER AYSELLER DÜNYASINDA DELİ SAÇMASINDAN FARKSIZDIR... BÜTÜN MEMLEKETİ BÖYLE DELİLERİN DOLDURDUĞU TIMARHANE HALİNE GETİRDİĞİMİZ GÜN BU DAVA GERÇEKLEŞECEKTİR.
NEREDE O DİVANELER O NE GÜZEL DELİLİK VE NE BÜYÜK İDEAL... -- devam edeceğiz....
Essalamü Aleyküm
Üstad 'Kadir Mısıroğlu'nun dersleri online! .
Lozan
Yahudi Mes'elesi
Ermeni Mes'elesi
İslâm'da Siyasî Nizam
Yaşamak Sanatı
İslâm Dünya Görüşü
http://www.kadirmisiroglu.com/
Allah'a Emanet Olun
'Kelam'ı ve 'Kalem'i kılıç gibi kullanmanın üstadı, muazzez davamızın kılıçlaşan kalemi...
http://www.kadirmisiroglu.com
http://www.kadirmisiroglu.com/tercemi_hal.php
Muazzez Davamızın Kılıçlaşan Kalemi Kadir Mısıroğlu Hususî Sayfası
http://www.kadirmisiroglu.com
Sebil Yayınevi - En güçlü mücâdele eserleri dâima “ Bu Bir Sebil Yayınıdır! ..” Takdimini taşır...
http://www.sebilyayinevi.com
Osmanlılar İlim ve İrfan Vakfı
http://www.osmanlilarvakfi.com
Avrupalı filozoflardan kominizme sarkan tez yoldan dönen Blonder, Bergson birisi Dönüş isimli eserini yazarken diğer şu espriyi savumuş:
' Haydi diyelimki, bugünkü fikir buhranı dünyasında insanın 20-25 yaşına kadar kominist olması eşeklik olsun; fakat 40 yaşından sonra kominist olmak eşoğlu eşşekliktir.
(Çepeçevre Komünizim ve Sosyalizm Üstad N.F.K)
Avrupalı filozoflardan kominizme sarkan tez yoldan dönen Blonder, Bergson birisi Dönüş isimli eserini yazarken diğer şu espriyi savumuş:
' Haydi diyelimki, bugünkü fikir buhranı dünyasında insanın 20-25 yaşına kadar kominist olması eşeklik olsun; fakat 40 yaşından sonra kominist olmak eşoğlu eşşekliktir.
(Çepeçevre Komünizim ve Sosyalizm Üstad N.F.K)
Avrupalı filozoflardan kominizme sarkan tez yoldan dönen Blonder, Bergson birisi Dönüş isimli eserini yazarken diğer şu espriyi savumuş:
' Haydi diyelimki, bugünkü fikir buhranı dünyasında insanın 20-25 yaşına kadar kominist olması eşeklik olsun; fakat 40 yaşından sonra kominist olmak eşoğlu eşşekliktir.
(Çepeçevre Komünizim ve Sosyalizm Üstad N.F.K)
Sosyalizm ve peşinden azmanı ve tam kıvamlısı komünizm, 19 uncü asırda büründüğü idolojik mahiyetinden evvel, son derece basit ve amiyane, adeta hayvani bir psikolojiye dayanır.Bu psikoloji, insan yahut hayvan kadar eskidir.
İşte dövizi:
- Biri yer, biri bakar; kıyamet ondan kopar!
Ağzında bir kemikle kaçan köpeğin arkasına kaç köpeğin takılacağını hayal etmek güç değildir.
Bir nefsin başka bir nefste tahammül edemediği malikiyeti (sahib olma) bütün ferdlerden nez (Halkı birbirine düşürmek, ifsâd, bozmak.) edip onları mevhum bir merkeze bağladığınız an, sosyalizm ve peşinden kominizm doğar.
Sosyalizmin << sebep >> tarafı boştur.
Diyalektik:
' Allah yok, din yok, ruh yok, vatan yok, ve millet mefkuresi yok, ruhçu ahlak yok, felsefe ve tarih yok, anane ve terbiye yok, aileye bağlı, çocuk yok ferdi mülkiyet ve tasarruf hakkı yok; yok, yok, yokluk tassvvuru bile yok! ....'
Ne ıstarıpsız dünya! ...
Üstad Necip Fazıl Kısakürek (Çepeçevre Sosyalizm ve Kominizm)
Adımız, Davamız, Manamız
BÜYÜKDOĞU
Koskocaman, top şeklinde bir yumak gibi iplik iplik sarılı, kangal kangal bükülü, ilk ucundan sonucuna kadar üstüste devşirili; dışarıya doğru lif lif dağınık ve içeriye doğru kol kol toplu, muhitte nâmutenahî çok ve merkezde nâmutenahî tek; ve nihayet gelmiş ve gelecek zaman boyunca bütün eşya ve hâdiseler zeminini avlamaya memur bir fikir ağı halinde düğüm düğüm çerçeveli bir manzume... Yekpare bir inanış, görüş ve ölçülendiriş manzumesi... İsmi de BÜYÜK DOĞU...
Büyük Doğu? .. Bildiğimiz doğuş hâdisesine bağlı bir delâlet mi? .. Yoksa mâlum Şark dünyasına mı işaret? .. Birincisiyle beraber, yahut birincisinin içinde ikincisi! .. Bu isim, sadece doğuş mânasına kabuğunu çatlatan tohumun kıvılcımlı nefesiyle pembeleşmiş bir ufuk üzerinde, asıl Doğu âlemini, kubbe ve servi, saray ve künbed, kemer ve harabe, bütün dış çizgileri ve iç nakışlarından kucaklamakta...
HAMLE BUDUR.
DAVA BUDUR.
HAREKET BUDUR.
İNKİLAP BUDUR.
söz verdiğimiz gibi devam ediyoruz.. Üstadın Mehmetçik Hitabesinden..
-
Mehmetçik öz vatanı içinde vatanını aramakta ve hep dayanağını kaybetmiş ve gittikçe daralmaya
başlamış eski fütuhat ufuklarını beklemek mahkumiyeti altında en korkunç ruh acısı olan yırtıcı bir hayretle eşya ve
hadiselere kendisinin kim ne ve neye memur olduğunu sormaktadır.bu hayret ve dehşet mehmetçikde o kadar büyüktürki
güneşte havayı duman diye görmekte sukütü figan diye dinlemektedir.
Havada bulut yok duman nedendir, mahallede ölü yok figan nedendir, adı yemendir gülü çemendir giden gelmezmiş acep nedendir.
Acep neden...
başını taştan taşa vuran ve bir türlü düzlüğü çıkamayan cemiyetinin yeni bir macerası karşısında kitap ve daret daima
kendisindedir ve mehmetçik bu cemiyetin irade ve idare katından hiçbir kuvvet almadığı halde her defa ve tek başına
onu kurtarmaya hazır böylelikle onun önüne viyana bozgunundan beri nereden başlayıp nerede duracağı ve ne tarafa döneceği
meçhul üstünde ebediyyet rüzgarları esen bir yoldan başka bir şey çıkarılamamıştır.
Ey gaziler yol göründü yine garip terime..
Mehmetçiği bu mısradan daha derin anlatacak hiçbir ifade bulunamaz asırlarca süren bir göç halinde insanı öz vatanında
öz vatanından öksüz bırakıcı bu ne hazin muhacirlik.
şimdiki cümleme dikkat edin bütün bu hitabe onun için (aynen Üstad söylüyor bu cümleyide)
Mehmetçik dışardan içeriye doğru bazı açıkgöz muhacirlerin bu vatana sahip çıkması için tarihimizin içerden dışarıya
doğru ebedi muhaciridir.
Onu bu muhacirlikten kurtarmak ve eski çağlarda olduğu gibi muhteşem bir aksiyona bağlamak için herşeyden evvel
beyin ve kalp tezadını ortadan kaldırmak lazımdır..bunun içinde onu keşfetmek ve ona güdücülerini keşfettirmek gerekirdi.
Mehmetçiği kardeşleri ahmetler aliler osmanlarla beraber ayşesi fatması haticesiyle her köyün şehadet parmağı gibi göğe
yükselen mücir fikri minaresi etrafında en ileri hayata kavuşturmak...
Hamle budur...Dava budur...Hareket budur...İnkilap budur....
Buda ancak onun ruhunu üst kattaki cemiyetine cemiyetinide ona inandırmakla münkündürki... böyle bir dava;
GERÇEK İLERİNİN GERİ VE HAKİKİ GERİNİN İLERİ SANILDIĞI GÖKSELLER BİRSELLER AYSELLER DÜNYASINDA DELİ SAÇMASINDAN FARKSIZDIR...
BÜTÜN MEMLEKETİ BÖYLE DELİLERİN DOLDURDUĞU TIMARHANE HALİNE GETİRDİĞİMİZ GÜN BU DAVA GERÇEKLEŞECEKTİR.
NEREDE O DİVANELER O NE GÜZEL DELİLİK VE NE BÜYÜK İDEAL...
- devam edeceğiz....
söz verdiğimiz gibi devam ediyoruz.. Üstadın Mehmetçik Hitabesinden..
----
Mehmetçik öz vatanı içinde vatanını aramakta ve hep dayanağını kaybetmiş ve gittikçe daralmaya
başlamış eski fütuhat ufuklarını beklemek mahkumiyeti altında en korkunç ruh acısı olan yırtıcı bir hayretle eşya ve
hadiselere kendisinin kim ne ve neye memur olduğunu sormaktadır.bu hayret ve dehşet mehmetçikde o kadar büyüktürki
güneşte havayı duman diye görmekte sukütü figan diye dinlemektedir.
Havada bulut yok duman nedendir, mahallede ölü yok figan nedendir, adı yemendir gülü çemendir giden gelmezmiş acep nedendir.
Acep neden...
başını taştan taşa vuran ve bir türlü düzlüğü çıkamayan cemiyetinin yeni bir macerası karşısında kitap ve daret daima
kendisindedir ve mehmetçik bu cemiyetin irade ve idare katından hiçbir kuvvet almadığı halde her defa ve tek başına
onu kurtarmaya hazır böylelikle onun önüne viyana bozgunundan beri nereden başlayıp nerede duracağı ve ne tarafa döneceği
meçhul üstünde ebediyyet rüzgarları esen bir yoldan başka bir şey çıkarılamamıştır.
Ey gaziler yol göründü yine garip terime..
Mehmetçiği bu mısradan daha derin anlatacak hiçbir ifade bulunamaz asırlarca süren bir göç halinde insanı öz vatanında
öz vatanından öksüz bırakıcı bu ne hazin muhacirlik.
şimdiki cümleme dikkat edin bütün bu hitabe onun için (aynen Üstad söylüyor bu cümleyide)
Mehmetçik dışardan içeriye doğru bazı açıkgöz muhacirlerin bu vatana sahip çıkması için tarihimizin içerden dışarıya
doğru ebedi muhaciridir.
Onu bu muhacirlikten kurtarmak ve eski çağlarda olduğu gibi muhteşem bir aksiyona bağlamak için herşeyden evvel
beyin ve kalp tezadını ortadan kaldırmak lazımdır..bunun içinde onu keşfetmek ve ona güdücülerini keşfettirmek gerekirdi.
Mehmetçiği kardeşleri ahmetler aliler osmanlarla beraber ayşesi fatması haticesiyle her köyün şehadet parmağı gibi göğe
yükselen mücir fikri minaresi etrafında en ileri hayata kavuşturmak...
Hamle budur...Dava budur...Hareket budur...İnkilap budur....
Buda ancak onun ruhunu üst kattaki cemiyetine cemiyetinide ona inandırmakla münkündürki... böyle bir dava;
GERÇEK İLERİNİN GERİ VE HAKİKİ GERİNİN İLERİ SANILDIĞI GÖKSELLER BİRSELLER AYSELLER DÜNYASINDA DELİ SAÇMASINDAN FARKSIZDIR...
BÜTÜN MEMLEKETİ BÖYLE DELİLERİN DOLDURDUĞU TIMARHANE HALİNE GETİRDİĞİMİZ GÜN BU DAVA GERÇEKLEŞECEKTİR.
NEREDE O DİVANELER O NE GÜZEL DELİLİK VE NE BÜYÜK İDEAL...
-- devam edeceğiz....