güzel düşleri kuralım yarına dair, bugünü ıskalayalım, böyle şeyler yapalım hep.... çünkü aldanmak isteriz.. çünkü, en güzel çalımı kendine atar insan...
sıradan olabilme ‘’ lüksüne ‘’ sahibim…. her sabah kalkıyorum ve yaşıyorum, nefes alıyorum.. ve şükürlerdeyim.. kuşlara, ağaçlara, insanlara bakıp çayımı yudumlarken müziğimi dinliyorum… sıradan şeylerle uğraşıp, sıradan bir hayat yaşıyorum. kendime ‘’ bu şansı’’ tanıyorum :)
Bazı hallerde yakınlığın verdiği üzüntü / sıkıntı, uzaklığın zorluğundan daha şiddetlidir. Zira duygusuzluk, farkındasızlık, ilgisizlik, ‘’ yakınken bile ‘’ arada sanki fersah fersah mesafe varmış hissi yıpratır insanı.. Uzaklıkta ise kavuşmayı beklemenin heyecanı, güzel olacak umudunun olması.. Uzaklık zorluğunu bertaraf edip, bahar çiçekleri açtırabilir insanın ruhunda :)
Bir kadın zeki, ihtiraslı, güçlü ve de güzel olursa artık o’nu kim tutabilir.. O’nun için Marcus Antonius gibi ihtişamlı bir imparatoru bile kendisine köle edip parmağında oynatması çok kolay bi şeydi. Ama sana acımam Marcus , çünkü bunları hak ettin sen :)) Gerçi tarih tekerrür ediyor, zamane Cleopatra’ları ile zamane Marcus’larının yolları halen kesişmeye devam ediyor : ))
ne çok kıymet verdik dünya’ya , ne çok anlam yükledik.. ne kadar vazgeçilmez kıldık. oysa sadece bir 'köprüydü' ,bir ucundan öbür ucuna ‘düşe kalka ‘ yürüdüğümüz.
geceler hayatı sorgulatıyor bana. hayat anlamsızlaşıyor ,çok basitleşiyor gözümde uğraşlarım.. uğraşlarımız, hayallerimiz ,hayatlarımız... küçücük noktalarız uzaydan bakılınca.. oysa her nokta ne kadar da anlamlı kendince.. . her nokta, dünya ondan ibaretmişçesine....
güzel düşleri kuralım yarına dair, bugünü ıskalayalım, böyle şeyler yapalım hep....
çünkü aldanmak isteriz..
çünkü, en güzel çalımı kendine atar insan...
sıradan olabilme ‘’ lüksüne ‘’ sahibim….
her sabah kalkıyorum ve yaşıyorum, nefes alıyorum.. ve şükürlerdeyim..
kuşlara, ağaçlara, insanlara bakıp çayımı yudumlarken müziğimi dinliyorum…
sıradan şeylerle uğraşıp, sıradan bir hayat yaşıyorum.
kendime ‘’ bu şansı’’ tanıyorum :)
kurtlandırıyor beni :))
Bazı hallerde yakınlığın verdiği üzüntü / sıkıntı, uzaklığın zorluğundan daha şiddetlidir.
Zira duygusuzluk, farkındasızlık, ilgisizlik, ‘’ yakınken bile ‘’ arada sanki fersah fersah mesafe
varmış hissi yıpratır insanı..
Uzaklıkta ise kavuşmayı beklemenin heyecanı, güzel olacak umudunun olması..
Uzaklık zorluğunu bertaraf edip, bahar çiçekleri açtırabilir insanın ruhunda :)
özlettirici, sinir bozucu, filipinci, güldürücü, yüzeyselci, kısasçı, pilavcı , romantikci ,ıssızadacı,
parisci, intikamcı-eliyleelimitutucu, üzeritarçınlıhelvacı , denizci ,kafakarıştırıcı, kışkırtıcı, istanbulözlemci-
üşengeçci, düşündürücü, duygusalcı, hoşçakalcı, umursamazcı, zırhdelici, ekipci, zıtçı, kafadengici ,özleyici :)))
Bir kadın zeki, ihtiraslı, güçlü ve de güzel olursa artık o’nu kim tutabilir..
O’nun için Marcus Antonius gibi ihtişamlı bir imparatoru bile kendisine köle edip
parmağında oynatması çok kolay bi şeydi.
Ama sana acımam Marcus , çünkü bunları hak ettin sen :))
Gerçi tarih tekerrür ediyor,
zamane Cleopatra’ları ile zamane Marcus’larının yolları halen kesişmeye devam ediyor : ))
ne çok kıymet verdik dünya’ya , ne çok anlam yükledik..
ne kadar vazgeçilmez kıldık.
oysa sadece bir 'köprüydü' ,bir ucundan öbür ucuna ‘düşe kalka ‘ yürüdüğümüz.
aslında çekim yasası şudur,
ne iseniz o’nu çekersiniz, neyi isterseniz değil..
geceler hayatı sorgulatıyor bana.
hayat anlamsızlaşıyor ,çok basitleşiyor gözümde uğraşlarım..
uğraşlarımız, hayallerimiz ,hayatlarımız...
küçücük noktalarız uzaydan bakılınca.. oysa her nokta ne kadar da anlamlı kendince.. .
her nokta, dünya ondan ibaretmişçesine....
denizden hortum, tsunami ya da ne gelirse gelsin..
dünya güzelse sebebi sensin.. :)