ne dediysen öyledir bildik… ne söylediysen doğrudur dedik. mükemmel olmanın kolaylığını sana bırakıp, biz sıradanlığın zorluğunu seçtik :) zamansızlık senin, mekansızlık bizim olsun dedik :)
Dile getirilmeyen bir öfkedir bazen suskunluğumuz. Öylesine yaralanmışızdır ki yaralamak isteriz, yüreğini acıtmak ve kanatmak… Ve biliriz ki hiçbir söz acıtamaz, yaralayamaz ve kanatamaz kimseyi bir suskunluk kadar. Ve susmak en acımasız, öldürücü silahtır bazen..
şuraya sürekli konuşmak ve sürekli görmek istediğimiz birisini çizelim :P işte şimdi tanır oldum seni, mor karanfil.. aferin aslına rücû ettin işte, yakıştı vesselam :) yarım kalan , eksik , belirsiz düşüncelerin ortasında hep gülümseten hoş bir esinti, derin duyguların özlemli birikimi... aslolan, ‘’hare hare bakışı ‘’ resmedebilmektir belki :)
dehr’in baş döndürücü labirentlerinde mutasyona mı uğradı hem şuurlarmız, hem hayata bakışımız.. kendi kendimize yaptığımız heer kumdan kalenin , bir dalga darbesiyle tarumar olduğunu izledikten maâde yeni kaleler yapmak elzem midir, bilmiyorum.. anlam yüklememeyi maharetten saymak gerek belki.. Pp aslında bana bir eski günlerim lazım, bir de şimdiki aklım.. :)
beni sevdiğin günleri özledim .. sen olmayınca eksik gülüyorum ve eksik hayatın anlamı.. aslında benim için yaratıldın ama bilmiyorsun .. özlendikçe daha da güzelleşiyorsun ruhumun derinliklerinde..
‘’o köşe '' sakini.. şeeyy bir süredir kendisinden haber alamadım da…
hissediliyor yokluğuu :)
ne dediysen öyledir bildik…
ne söylediysen doğrudur dedik.
mükemmel olmanın kolaylığını sana bırakıp, biz sıradanlığın zorluğunu seçtik :)
zamansızlık senin,
mekansızlık bizim olsun dedik :)
Dile getirilmeyen bir öfkedir bazen suskunluğumuz.
Öylesine yaralanmışızdır ki yaralamak isteriz, yüreğini acıtmak ve kanatmak…
Ve biliriz ki hiçbir söz acıtamaz, yaralayamaz ve kanatamaz kimseyi bir suskunluk kadar.
Ve susmak en acımasız, öldürücü silahtır bazen..
bazen hiç kimse, bazen de hepsi :)
şuraya sürekli konuşmak ve sürekli görmek istediğimiz birisini çizelim :P
işte şimdi tanır oldum seni, mor karanfil.. aferin aslına rücû ettin işte, yakıştı vesselam :)
yarım kalan , eksik , belirsiz düşüncelerin ortasında hep gülümseten hoş bir esinti, derin duyguların özlemli birikimi...
aslolan, ‘’hare hare bakışı ‘’ resmedebilmektir belki :)
?yoksulları değil, zenginleri doyuramadığımız için 'fakirlik' var..
dehr’in baş döndürücü labirentlerinde mutasyona mı uğradı hem şuurlarmız, hem hayata bakışımız..
kendi kendimize yaptığımız heer kumdan kalenin ,
bir dalga darbesiyle tarumar olduğunu izledikten maâde yeni kaleler yapmak elzem midir, bilmiyorum..
anlam yüklememeyi maharetten saymak gerek belki.. Pp
aslında bana bir eski günlerim lazım, bir de şimdiki aklım.. :)
devletler de insanlar gibi doğar, yaşar ve ölerek tarih kitaplarındaki yerlerini alırlar.
bâki olan, toplumlardır
beni sevdiğin günleri özledim ..
sen olmayınca eksik gülüyorum ve eksik hayatın anlamı..
aslında benim için yaratıldın ama bilmiyorsun ..
özlendikçe daha da güzelleşiyorsun ruhumun derinliklerinde..
birini özlediğinde üzülmek yerine,
özleyebilecek birine sahip olduğu için,
kendisini şanslı hissetmesi gerektiğini fark edebilmeli insan.