demiştim sana, önemli olan zamana bırakmak değil, geçen zamanda ne hissettiklerimizidir. aslolan, zamanla ‘’bırakamamaktır ‘’ şimdi bana geçen o zamanın dayanılmaz sancısı kalıyor..
Seni düşünürken Bir çakıl taşı ısınır içimde Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar Bir gelincik açılır ansızın Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır Deliler gibi dönmeye başlar Döndükçe yumak yumak çözülür Çözüldükçe ufalır küçülür Çekirdeği henüz süt bağlamış Masmavi bir erik kesilir ağzımda Dokundukça yanar dudaklarım
Seni düşünürken Bir çakıl taşı ısınır içimde. Bedri Rahmi Eyüboğlu
Hüznümü sana nasıl arzetmeliyim? İçinde 'sen'geçen cümleleri ezbere mi etmeliyim? Derdi heybeme yükleyip yitik diyarlara mı gitmeliyim? Hasretini sabırla bertaraf mı etmeli. Yoksa bu hasrete şükür mü öğretmeliyim? Söyle ey yar seni nasıl yad etmeliyim... Lal değmeli dilime belki, Seni bir tek yüreğime söylemeliyim... . Hz.Mevlana
unutmadim bende..unutamamak yazmislar ya bak..bak oglen vakti yazıyorum sıcak demiyorum usengecim demiyorum yazıyorum..hani hic olmaz dedigimizde olur deyip aynı anda 'hadi yapalım'larımızı..ve tutuslarımızı gozlerimizi ellerimizi..kac vakit oldu dur bakiim? inan hatırlamıyorum..ha bide unutmadıgım bisey var..dirseklerindi.. tutusumdu..bide sey vardı ki unutmadıgım bakisin..bide sey var unutmadigim..var olusun veya olmani istememden kaynaklanan 'o var'larim..ama en cok sey var unutamadigim..o soguk kar sabahi ve 'kar varsa savas ta var..savasma sevislerimiz'..uzgunum..boynuna bi siir daha yazmayi unutma..boynuna siir yaz
hatıralar,yaşananlar,söyleneler ve seni seviyorumlar..hepsi yalandı biliyorum ama ne yapayım unutamıyorum görmiyeyim karşılaşmıyalım diye her gün allaha dua ediyorum çünkü seni görünce gözlerim doluyor boğazıma düğümleniyor herşey ve koşup sana sarılmak istiyorum ama olmuyor..sen bana yasaklandın seni kendime yasakladım ama ne olursa olsun kim ne derse desin SENİ ÇOK AMA ÇOK SEVDİM ve SEVİYORUM..
içimde bir ağıt yakar beni, hatırlamak istemesemde bakar gözlerim hatıralara...her yeri nostalji görür...ağaçlar, bulutlar çimenler siyah beyaz sanki, sen elimden tutmuş sürüklerken sahile...her gürültüde hatta çığlıkta,fısıldadığın sözleri duyar kulaklarım,göz yaşlarımın rengi kırmızıdır artık içime akar,düşmez gözlerimden...herkes sanki sendin,sen aslında her şeydin...şehir köşelerinde duvarlarında adın yazılı,bulutlar seni çizmiş gökyüzüne tüm melodilerin kulaklarımda, acın taa yüreğimde,şişenin dibindeki son yudumda göz yaşların...içemedim kaldı baş döngüm...
Yüzünü görmem Tenini sormam, yerini sormam Elini tutmam seni hiç unutmam tenine değmem, sesini duymam Adını koymam oy oy Sana hiç doymam (Ezginin Günlüğü)
hatırlarmısın yağmur yağardı... sen toprak kokusunu bayılırdın... damlalar kıskandırır beni, tutardım pamuk ellerini... aşk dolu kalbimi ısıtırdım... hatırlarmısın... bir şarkımız vardı... sen dans etmekten utanırdın... bildiğin tüm ateşli sözleri fısıldar yakar beni, her defasında kandırırdın...
ben hiç unutmadım unutamam... içimdeki seni durduramam... ben hiç unutmadım unutamam... yokk yokk... içimdeki acıyı anlatamam...
güneş doğmaktan vazgeçerse... dünya yok dönmem derse... belki ozaman, yok yok unutamam...
demiştim sana,
önemli olan zamana bırakmak değil,
geçen zamanda ne hissettiklerimizidir.
aslolan, zamanla ‘’bırakamamaktır ‘’
şimdi bana geçen o zamanın dayanılmaz sancısı kalıyor..
İnsanın kalbindeki her şey sevdiyle bitter
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Deliler gibi dönmeye başlar
Döndükçe yumak yumak çözülür
Çözüldükçe ufalır küçülür
Çekirdeği henüz süt bağlamış
Masmavi bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça yanar dudaklarım
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde.
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Hüznümü sana nasıl arzetmeliyim?
İçinde 'sen'geçen cümleleri ezbere mi etmeliyim?
Derdi heybeme yükleyip yitik diyarlara mı gitmeliyim?
Hasretini sabırla bertaraf mı etmeli.
Yoksa bu hasrete şükür mü öğretmeliyim?
Söyle ey yar seni nasıl yad etmeliyim...
Lal değmeli dilime belki,
Seni bir tek yüreğime söylemeliyim...
.
Hz.Mevlana
Kırmızı bir şapkayı.
dandik bir şeydir.
Unutmustu o,hatirlatmakla ben hata yaptim..Ozur dilerim..
unutmadim bende..unutamamak yazmislar ya bak..bak oglen vakti yazıyorum sıcak demiyorum usengecim demiyorum yazıyorum..hani hic olmaz dedigimizde olur deyip aynı anda 'hadi yapalım'larımızı..ve tutuslarımızı gozlerimizi ellerimizi..kac vakit oldu dur bakiim? inan hatırlamıyorum..ha bide unutmadıgım bisey var..dirseklerindi.. tutusumdu..bide sey vardı ki unutmadıgım bakisin..bide sey var unutmadigim..var olusun veya olmani istememden kaynaklanan 'o var'larim..ama en cok sey var unutamadigim..o soguk kar sabahi ve 'kar varsa savas ta var..savasma sevislerimiz'..uzgunum..boynuna bi siir daha yazmayi unutma..boynuna siir yaz
unuttum demek onu yeniden hatirlamak değilmidir?
insana hayatı zehir eden bir durum...........
beni hatırladıkca için ürperecek
boşanan gözyaşlarını tutamayacaksın
boşuna zorlama kendini sevdiğim
biliyorum...unutamayacaksın........
sadece unutamayana acı vermekle kalmayan durum...
unutmak için sığındım zamanın içine,
unutmak neymiş yandıkça yandın içimde...
hatıralar,yaşananlar,söyleneler ve seni seviyorumlar..hepsi yalandı biliyorum ama ne yapayım unutamıyorum görmiyeyim karşılaşmıyalım diye her gün allaha dua ediyorum çünkü seni görünce gözlerim doluyor boğazıma düğümleniyor herşey ve koşup sana sarılmak istiyorum ama olmuyor..sen bana yasaklandın seni kendime yasakladım ama ne olursa olsun kim ne derse desin SENİ ÇOK AMA ÇOK SEVDİM ve SEVİYORUM..
beni unutamazsın....! !
unutmak kolay demişsin
alışırsın demişsin
öyleyse sen unut beni..
yeter ki benden isteme..
gözlerimde yaş, kalbimde sızı
unutmadım seni..
unutamadım..
unutamadım...
ne olur anla beni..
hastalık
o kişi gözlerini kapttığı her han içinde gibi hissetmektir
sürekli hatırlamak süreğennn
çok melanet bişeydir..mümkünse biranönce unutulması gereklidir..
içimde bir ağıt yakar beni, hatırlamak istemesemde bakar gözlerim hatıralara...her yeri nostalji görür...ağaçlar, bulutlar çimenler siyah beyaz sanki, sen elimden tutmuş sürüklerken sahile...her gürültüde hatta çığlıkta,fısıldadığın sözleri duyar kulaklarım,göz yaşlarımın rengi kırmızıdır artık içime akar,düşmez gözlerimden...herkes sanki sendin,sen aslında her şeydin...şehir köşelerinde duvarlarında adın yazılı,bulutlar seni çizmiş gökyüzüne tüm melodilerin kulaklarımda, acın taa yüreğimde,şişenin dibindeki son yudumda göz yaşların...içemedim kaldı baş döngüm...
bu kalp seni unuturmu....bu kalbim seni unuturmu...çok zor.......
Yüzünü görmem
Tenini sormam, yerini sormam
Elini tutmam seni hiç unutmam
tenine değmem, sesini duymam
Adını koymam oy oy
Sana hiç doymam
(Ezginin Günlüğü)
karın ağrım...
bir kıvılcım yeter
hatırlarmısın yağmur yağardı...
sen toprak kokusunu bayılırdın...
damlalar kıskandırır beni, tutardım pamuk ellerini...
aşk dolu kalbimi ısıtırdım...
hatırlarmısın...
bir şarkımız vardı...
sen dans etmekten utanırdın...
bildiğin tüm ateşli sözleri fısıldar yakar beni,
her defasında kandırırdın...
ben hiç unutmadım unutamam...
içimdeki seni durduramam...
ben hiç unutmadım unutamam...
yokk yokk...
içimdeki acıyı anlatamam...
güneş doğmaktan vazgeçerse...
dünya yok dönmem derse...
belki ozaman,
yok yok unutamam...
kendini kandırmak
etrafta sürekli hatırlatan birşeyler olduğu muhakkak...yoksa niye unutamayasınız ki?
Sadece unutmamakta inat etmek.