AŞK vurgundur..sessizce gelir içlerin en ince yerlerinde fırtınaların başlangıcını yapar ve haykırışlarınızın sesini bir sizin duyucanız halde sizi bırakıp üstüne üstün sizi tanımıyormuş gibi yapar ve vedasız gider...
aşk onu gördüğünde elinin ve dizlerinin titremesi demek gün boyunca onu düşünüp yatarken saat 12 ye vurduğu zaman ağlamak demek.aşk acı çekmek demek AŞK KAÇMAKTAN ÇOK KOVALAMAK GÖRMEKTEN ÇOK ÖZLEMEK GİTMEKTEN ÇOK BEKLEMEK DOKUNMAKTAN ÇOK DÜŞÜNMEKTİR. VE AŞK ÖYLEDİRKİ NEREDE İMKANSIZ VARSA ONU SEÇER.
Mountain Derki.. Kitapları ßir Yana ßırakarak Dobra Dobra Konuşmak Gerekirse Aşk Dediğimiz Şey Arzuladığımız Varlıkta ßulacağımız Tada Susamaktan ßaşka ßirşey Değildir..
ßana Göre Aşk Tek Kelimeyle Vefadır.. Vefa olmadıktan Sonra Ne o Aşkın ßüyüklüğü Kalır Ne De Sevmenin Sevilmenin önemi..
Birde.. Ask Sevdiğinle Bir olmaktır.. Yani Onla War Olup Onla Yok olmaktır..Sevilenin Her Kötü Kelimesinde Yıkılmak Her İyi Kelimesinde Yeniden Doğmaktır...
Sakin akan bir nehir düşünün,bu arkadaşlık aşamasıdır sonra deli deli akmaya başlar, köpürür kayalara çarparpar,nehir kabına sığmaz olur dizginlenemez iste bu aşk aşamasıdır.Ve birden yüksek bir çaglayandan göle dökülür sakinlaşir durulur ama büyümüş,çogalmıştır işte o da sevgidir.
Gerçek aşk: korkunç ağırlığını taşıyamayarak bir köprü gibi çöküp iki kıyısında iki insanı çaresiz bırakan bir ilişkiDİR.derler. derler de ben pek inanmam ama
Sevgi iki çeşittir: hakiki ve mecazi kişinin kendine olan sevgisi hakiki olduğu sürece diğer bütün sevgileri hatta yaratıcısını sevmesi bile mecazidir. Mesela Allahı seven ve bunu amellerine yansıtan kişi kendine şu soruyu sormalıdır;
Eğer Allah iyi amelleri cenetiyle, kötülükleri de cehennemiyle cezalandırmayacak olsaydı yine ona ibadet edermisin, Yani bilsenki ne cennet nede cehennem yok, yinede Onun sevdiğini hoşlandığını bildiğin işleri yapar sevmediği yasaklardan haramlardan kaçınırmıydın?
mecazi sevgiler zayıftır ve zevali yakındır. dünyada vazifemiz hakiki olan nefse sevgimizden geçip Allahı hakikaten sevmemiz..
başka bir açıdan sevgi iki çeşittir: fıtri ve kesbi kişinin çocuğunu sevmesi fıtridir ancak ana babasını sevmesi kesbidir. bu sebeple çocuğunu sevmek (tatbikten soyut) fazilet sayılmaz ama anayı sevmek fazilettir.
Allaha peygambere alimlere olan sevgimizde kesbidir. bu sebeple kimimizde çok kimimizde az kimimizdede hiç bulunmaz.
karşı cinse olan sevgide fıtridir tabiatıyla erkek kadını kadında erkeği sever. burda kadın ve erkek derken belirli bir şahsı değil cinsi kastediyorum.
yaşanması gerekmeyen lüzümsüz şeylerden biri!
aşk,aşkı cinsellik olarak görenleri kınamaktır..ve oonların gözündeki aşka acımaktır..
AŞK ONUNDA SENİ SEVMESİNİ ÜMİT ETMEK BEKLEMEK
AŞK, aahhhhhhhhhh aşk.
hem sevindiren hem üzülten hem acı çektiren hem mutlu eden ağlatandır.
dünyanın hiç bir yüzünde böle bir duygu yoktur.
AŞK vurgundur..sessizce gelir içlerin en ince yerlerinde fırtınaların başlangıcını yapar ve haykırışlarınızın sesini bir sizin duyucanız halde sizi bırakıp üstüne üstün sizi tanımıyormuş gibi yapar ve vedasız gider...
AŞK İFADE EDLEMEYECEK KADAR GÜZEL BİR DUYGUDUR. (acı çektirse bile! ..)
aşk; onun varlığına şükretmektir...
Ehehe...
Bizim yaşımızdakilerde gnelde hayranlık duygusudr...
Yaşamadığım için bilmiyorum...
XD
AŞK; İyi sarılmamış dolmaya benzer. Çabuk dağılır.
aşık oldugun kişiyi gördüünde içinin titremesidir.
BENCE AŞK BİLE BİLE ACI ÇEKMEKTİR
aşk, imkansız olanı istemektir
aşk onu gördüğünde elinin ve dizlerinin titremesi demek gün boyunca onu düşünüp yatarken saat 12 ye vurduğu zaman ağlamak demek.aşk acı çekmek demek
AŞK KAÇMAKTAN ÇOK KOVALAMAK
GÖRMEKTEN ÇOK ÖZLEMEK
GİTMEKTEN ÇOK BEKLEMEK
DOKUNMAKTAN ÇOK DÜŞÜNMEKTİR.
VE AŞK ÖYLEDİRKİ NEREDE İMKANSIZ VARSA ONU SEÇER.
alıntıdır
Mountain Derki..
Kitapları ßir Yana ßırakarak Dobra Dobra Konuşmak Gerekirse Aşk Dediğimiz Şey Arzuladığımız Varlıkta ßulacağımız Tada Susamaktan ßaşka ßirşey Değildir..
ßana Göre Aşk
Tek Kelimeyle
Vefadır.. Vefa olmadıktan Sonra Ne o Aşkın ßüyüklüğü Kalır
Ne De Sevmenin Sevilmenin önemi..
Birde..
Ask Sevdiğinle Bir olmaktır.. Yani Onla War Olup Onla Yok olmaktır..Sevilenin Her Kötü Kelimesinde Yıkılmak Her İyi Kelimesinde Yeniden Doğmaktır...
Dudaklarda yaştır...
gecenin 2 'sini yerinden oynatan şey.
Sakin akan bir nehir düşünün,bu arkadaşlık aşamasıdır sonra deli deli akmaya başlar, köpürür kayalara çarparpar,nehir kabına sığmaz olur dizginlenemez iste bu aşk aşamasıdır.Ve birden yüksek bir çaglayandan göle dökülür sakinlaşir durulur ama büyümüş,çogalmıştır işte o da sevgidir.
Gerçek aşk: korkunç ağırlığını taşıyamayarak bir köprü gibi çöküp iki kıyısında iki insanı çaresiz bırakan bir ilişkiDİR.derler. derler de ben pek inanmam ama
Bizim Peygamberimizin yolu aşk yoludur, biz aşktan doğmuşuz' (Mevlana)
Sevgi iki çeşittir: hakiki ve mecazi
kişinin kendine olan sevgisi hakiki olduğu sürece diğer bütün sevgileri
hatta yaratıcısını sevmesi bile mecazidir. Mesela Allahı seven ve bunu amellerine yansıtan kişi kendine şu soruyu sormalıdır;
Eğer Allah iyi amelleri cenetiyle, kötülükleri de cehennemiyle cezalandırmayacak olsaydı yine ona ibadet edermisin, Yani bilsenki ne cennet nede cehennem yok, yinede Onun sevdiğini hoşlandığını bildiğin işleri yapar sevmediği yasaklardan haramlardan kaçınırmıydın?
mecazi sevgiler zayıftır ve zevali yakındır. dünyada vazifemiz hakiki olan nefse sevgimizden geçip Allahı hakikaten sevmemiz..
başka bir açıdan sevgi iki çeşittir: fıtri ve kesbi
kişinin çocuğunu sevmesi fıtridir ancak ana babasını sevmesi kesbidir. bu sebeple çocuğunu sevmek (tatbikten soyut) fazilet sayılmaz ama anayı sevmek fazilettir.
Allaha peygambere alimlere olan sevgimizde kesbidir. bu sebeple kimimizde çok kimimizde az kimimizdede hiç bulunmaz.
karşı cinse olan sevgide fıtridir tabiatıyla erkek kadını kadında erkeği sever. burda kadın ve erkek derken belirli bir şahsı değil cinsi kastediyorum.
o yanındayken onun varlığından başka hiç bir şey hissetmemek
Aşk tandırında pişmiş ayrılık aşı içtim
Can çekişen gönlüme hasretten kefen biçtim.
OL PERİ,BİRGÜN RÜYANA GİRECEĞİM DEDİ
O VAKİT BU VAKİTTİR GÖZÜME BİR AN UYKU GİRMEDİ...
Yârim Efendim..
Bakınız bir gönül adamı merhum Ahmed Remzi Dede Efendi Hazretlerine yazdığı bir yazıda,hissiyatını nasıl terennüm eylemiş:
'Aşk bazen beyan ve zeban oluyor.Bazan bî-savt-ü nevâ enîne inkılâb ediyor:
Gâh bir enîn-imüterennim.Gâh bir feryâd-ı ebkem.O'nun peşinde sürünüyor.O'nun tecelliyâtı hesaba sığmaz..
Aşk da her an bir libasa bürünüyor..'
İşte aşkın sükût hali Efendim..
Zenderûnem sad hâmûş-i hoşnefes
Dest ber mîzened yâni ki bes..
Ne mi diyor..? Hayal içre fehmediniz...
'İçimden sükut halinde bulunan güzel sözlü yüz kişi elini dudağına götürerek:sus! diyor..'
Sükutum Efendim Madem ki sus! diyor
..
Geçebilecek bir hoşlanmadır. Sevgiye dönüşürse daha güzel olur.
Aşk Dİe Bİr Şey YukTuR AsLınDa Var OlMaYaNı HaYel EttiĞiMizi SeWMeK OLduğu İçİn AşK:KenDi KeNdİnİ Yok EdEr....
SAYIYA GELMEZ ÖLÇÜYE SIĞMAZ SEVGİDİR.
Yokluk deryasıdır. Aklın ayağı orda kırıktır.
aşk bence büyük aptallıktır sevdigini sanarın ama sonra ondan nefret etmeye başladıgında aşk bitti diye kestirip atarsın dedim ya büyük aptallık işte
seni senden alır
duyguların felç olur
yaşamın başkası içindir
kimsin diye sorsalar
onun adını söylersin
o zaman sen aşıksın