Kendini koparıyor muamma zamandan ve artık var. Ve bu zaman, öncekinin aksine, seraplarının dudakları yorucu bir sonluluk hissiyatıyla kapanmış som abanozlar üzerinde kırçıl bir ürperişte durmayacak, doygun ve ağırlaşmış perdelere karışmayacak, doldurmayacak bir aynayı sıkıntıyla, ki ben o aynada nefessiz, boğularak, bulanıklıkta tamamen yitip gidecek belli belirsiz bir suret kalmayı diledim, ta ki sonunda, o suretin kaybolduğuna şahit olmamak için gözlerimin önüne koyduğum ellerimi bir anlığına çektiğimde, odanın sanki içinde tükendiği korkunç sonsuzluk hissinin pençesinde, o suret bana, bu sonsuzluğun dehşeti olarak görünene dek. Ve aynanın derinlerinde gözlerimi tekrar açtığımda, dehşetin kişisini gördüm, aynanın içinde acıdan ve histen kalanları azar azar yutuyor, dehşetini besliyordu serapların, eşsiz titreyişleri ve perdelerin kararsızlığıyla, kendine şekil veriyordu, seyrelterek aynayı, görülmemiş bir saflığa ulaşana dek, kendini çekip koparana kadar o mutlak saf, sanki donmuş aynadan, daimi olarak ve mobilyalar, çırpınan yüzükleriyle yığılıp kalan canavarlar kaskatı, yapyalnız can verdiler.
Bilmecenin bir türüdür. Burada sorulan bir isimdir.Muamma söyleyenlere:muamma-guy, muammayı çözene ise:muamma-küşa denir.Genellikkle çözüm ikinci mısradadır.Arap edebiyatından İran edebiyatına onlardan da Türk edebiyatına geçmiştir.Türk edebiyatında Ahmedi ilk muamma yazan kişidir.Muamma söyleyen diğer şahsiyetler:MU'in,Emri,Süruri Örnek:Bende yok sabr usükun sende vefadan zerre İki yoktan ne çıkar fikr edelim bir kere (NABİ) Na ve bi farsçada olumsuzluk ekleridir yani iki tane 'yok' birleşince NABİ olur.
'muammâ' Türkçede kör anlamında kullanılan 'âmâ' (körelmiş olan) kelimesinin türevi. 'muammâ' ise köreltilmiş, esrarlı, gizli hâle getirilmiş olan anlamına geliyor.
Kendini koparıyor muamma zamandan ve artık var. Ve bu zaman, öncekinin aksine, seraplarının dudakları yorucu bir sonluluk hissiyatıyla kapanmış som abanozlar üzerinde kırçıl bir ürperişte durmayacak, doygun ve ağırlaşmış perdelere karışmayacak, doldurmayacak bir aynayı sıkıntıyla, ki ben o aynada nefessiz, boğularak, bulanıklıkta tamamen yitip gidecek belli belirsiz bir suret kalmayı diledim, ta ki sonunda, o suretin kaybolduğuna şahit olmamak için gözlerimin önüne koyduğum ellerimi bir anlığına çektiğimde, odanın sanki içinde tükendiği korkunç sonsuzluk hissinin pençesinde, o suret bana, bu sonsuzluğun dehşeti olarak görünene dek. Ve aynanın derinlerinde gözlerimi tekrar açtığımda, dehşetin kişisini gördüm, aynanın içinde acıdan ve histen kalanları azar azar yutuyor, dehşetini besliyordu serapların, eşsiz titreyişleri ve perdelerin kararsızlığıyla, kendine şekil veriyordu, seyrelterek aynayı, görülmemiş bir saflığa ulaşana dek, kendini çekip koparana kadar o mutlak saf,
sanki donmuş aynadan, daimi olarak ve mobilyalar, çırpınan yüzükleriyle yığılıp kalan canavarlar kaskatı, yapyalnız can verdiler.
MALLARME, Fransız ŞAİR, 1898
Çev. Ayberk ERKAY.
bilinmesi 'emek' isteyen 'bilinmeyen'
Bilmecenin bir türüdür. Burada sorulan bir isimdir.Muamma söyleyenlere:muamma-guy, muammayı çözene ise:muamma-küşa denir.Genellikkle çözüm ikinci mısradadır.Arap edebiyatından İran edebiyatına onlardan da Türk edebiyatına geçmiştir.Türk edebiyatında Ahmedi ilk muamma yazan kişidir.Muamma söyleyen diğer şahsiyetler:MU'in,Emri,Süruri
Örnek:Bende yok sabr usükun sende vefadan zerre
İki yoktan ne çıkar fikr edelim bir kere
(NABİ)
Na ve bi farsçada olumsuzluk ekleridir yani iki tane 'yok' birleşince NABİ olur.
her an her sey olmasın...
anlaşılmayan, bilinmeyen şey,
Bilmece..
muamma; ne olduğu belirsiz, bir tür kafa karışıklığından ibaret..
Muamma; insan zekasının kendi kendini kandırmasından başka bir şey değildir.
'muammâ'
Türkçede kör anlamında kullanılan 'âmâ' (körelmiş olan) kelimesinin türevi.
'muammâ' ise köreltilmiş, esrarlı, gizli hâle getirilmiş olan anlamına geliyor.
Her bağlamda sorunun ta kendisi olmak demek..
muammanın bildiğim kadarıyla anlamı bilmece,ikilem olarak kullanılıyor
Zamanlar zamanların peşi sıra, belki’li, acaba’lı herhalde’li bir alışılmışlığı yürütüyorlardı.
Dudaklar da öfkenin, sevincin, birini, bir şeyi bulmuşluğun izleri..
Ve kaybetmek korkusu..
Gitme dur..
Yalnızım..
Ünlem işaretleri büyüyor içimin yanık aydınlığında..
Gitme..
En aptal şarkılardaki yalnızlık bu..
Elim şair sancılarım..
Gidişin..
Akşamdan akşama demlediğimiz sevda..
Gittin..
Arkana bile bakmadan..
Benim, arkana bakıp bakmayacağını düşündüğümü düşünerek..
Farelerin bile kemirmekten usandığı film şeritlerindeki gibi..
Beni bırakıp, kimsesizliğin ülser gecesine gittin..
Dönmedin...
'enigma' da derler.
içinden çıkılması, anlaşılması ve de izah edilebilmesi güç hatta olanaksız durum.
bilinmeyen karşısındaki bilememe çaresizliği
Hay allah, sevapları yazan melek sol omuzdamıydı yoksa sağ?
hayat...
hal-i pür melalin..
SYNTAXSOFT, yenilendigin zaman 'muhaha' ya dönüstügün görüldü
Muhahah gibi bi eylem olsagerek...
(Bırakalım Fosilleşmiş türkçeyide yenilenelim :))
bilmeyi bilmeden bildim diyerek boşluğu doldurmak dolu bir boşla