Halit Ziya Uşaklıgil'in romanı Lise 2'deyken dönem ödevi olarak bu kitabı incelemiştim. Dili ağır ve bir hayli süslü. Söz sanatları,Osmanlıca sözcükler,derin ruh tahlilleri,tasvirler... 'Sanat,sanat içindir.'görüşünün en güzel örneklerinden biri. Roman Adnan Bey'in karısı Bihter ile Adnan Bey'in yeğeni Behlul arasında geçen yasak aşkı konu alır. Bihter,güçlü,güzel,sağlam karakterli,süse püse düşkün,zaten kocasıyla da rahat bir yaşama olan sevdası yüzünden evlenen genç bir kadın. Behlul ise uçarı,günlük yaşayan,işsiz güçsüz bir küçük bey. Tabi bir de Nihal var.Adnan Bey'in kızı.Sonradan Behlul ile birbirlerine aşık oluyorlar ve evlenme kararı alıyorlar. İşte bu Bihter'i çıldırtıyor ve tabancayı 'kalbindeki o gizli yaraya'ateşliyor.
Matmazel de Courton,Habeş köle Beşir,Şayeste,Nesrin...Bunlar da konağın hizmetlileri.
Kitap o zamanki zengin ailelerin hayatını anlatması ve ruh tahlillerindeki başarısı yönüyle oldukça güzel.
Sanırım bir de dizisi çekilmiş.Salih Güney,Müjde Ar oynamış galiba.
Çoğu edebiyat incelemecisi tarafından Türk romanının - gerçek anlamda- miladı kabul edilir Halit Ziya. Onun başyapıtı “Aşk-ı Memnu” ise bugün bile roman tekniği açısından aşılmış değildir.
Yasak Aşk, Burjuva kültürünün gösterişli içi boşaltılmış yaşam tarzı 100 yıl önce de vardı Halid Ziya Uşaklıgil'in 100 yıl önce kaleme aldığı roman, Siyah Beyaz TV döneminde (1975) büyük yankı uyandıran dizi ve sonra da tiyatro oyunu olmuş.1900'ler Osmanlısı ya da 1975'ler Türkiye'sinden 2003'lere.
Türk edebiyatının büyük ustalarından Halit Ziya Uşaklıgil'in romanından uyarlanan Aşk-ı Memnu Osmanlı burjuvazisinin traji-komik hikayesi Oyunda kendisinden daha yaşlı bir adamla evlenen Bihter'in bir konakta yaşadığı büyük sıkıntı, evlendiği adamın neredeyse kendine yaşıt kızının olumsuz tavırları sonucu genç bir adama aşık olması anlatılıyor.
Kadın hareketinin sesini yükselttiği ikinci Meşrutiyet döneminin edebiyat yapıtlarında kadın, bir 'birey' olarak işlenmeye başlamıştır. Aşk-ı Memnu, pek çok Osmanlı romanının tersine, kadınlara yüzeysel yaklaşmaz.
Bihter'in evliliği ve yasak aşkı arasında yaşadığı çelişkiler, kadın cinselliği gibi 'tehlikeli' konuları da içine alacak şekilde işlenmiştir. Aşk-ı Memnu'da romantik aşk ve cinsellik evliliğin karşısında bir tehlike olarak durmaktadır.
Romanın sonunda Bihter'in ölümüyle hem bir romantik aşk hem de bir evlilik sona erer. Kadınların kamusal alanda hoş görülebilecek rahat tavırları, onları özel alanın evlilik kurumu tarafından belirlenen ilkelerine ihanet noktasına getirecek bir özgürlüğe kavuşturdukları noktada reddedilir.
Eskiden 'iffetsizlik' olarak algılanabilecek pek çok eylem Aşk-ı Memnu'nun kadınları için gündelik hayatın parçası haline gelmiştir. Bu da o dönem zihniyetindeki hızlı değişimin ipuçlarını verir. Firdevs hanım ile kızları Peyker ve Bihter, 'hafifmeşreplik'leri hoş görülen kadınlardır. Bu 'hafifmeşreplik 'yasak aşk'a, bir 'ihanet'e neden olduğa anda ise, bir ahlakî çöküntü havasına bürünmektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından da oynanmış oyun olarak.....
Kendinden daha yaşlı bir adamla evlenen Bihter, yasak aşkın kurbanı olur. Roman olarak 'Aşk-ı Memnu', aşk ile ahlak arasında yaşanabilen sancılarla, baba kız ve ana kız ilişkilerinin işlendiği sosyo-psikolojik bir kesit değil sadece, aynı zamanda siyasal bir özgürlük çığlığı.Romanda siyasetten söz edilmediği ileri sürülebilir. Ama Halid Ziya'nın siyasal eleştirisi romanda siyasetin hiç olmamasında vardır zaten.
Sırça köşklerine hapsolmuş, hayatlarını kendilerince anlamlı kılmak için didinen şu insanlar bize yabancı mı?
Ölenle ölmeyi reddederek hamle yapan Adnan Bey; çocukluktan genç kızlığa sarsıntılarla geçen -adı Fidan demek olan- Nihal; kudretinin esiri olan Firdevs Hanım; özerkleşme umuduyla evliliği seçen -adı 'en iyi' demek olan- Bihter; kendini eğlenceye veren -adı 'çok gülen' demek olan- Behlul; uçuk hayalleri için mali destek arayan Nihad ile onu çarnaçar destekleyen karısı Peyker; arzularını doğrularına tabi kılarak mutsuz olan Matmazel de Courton -ve doğrularını arzularına tabi kılarak mutsuz olan başkaları! -; adı 'yabani gül' demek olan Nesrin; Beyoğlu gecelerinin vazgeçilmez çiçeklerinden Kette; Beşir ve Bülend.
Sevgili edebiyat hocam çok severdi bu kitabı...onun zoruyla okumuştum...dili biraz ağır olmakla birlikte çok güzel bir kitaptı...bir daha bulsam da okusam keşke...
There must be something more...
iyi kitaptı...
Halit Ziya Uşaklıgil'in romanı
Lise 2'deyken dönem ödevi olarak bu kitabı incelemiştim.
Dili ağır ve bir hayli süslü.
Söz sanatları,Osmanlıca sözcükler,derin ruh tahlilleri,tasvirler...
'Sanat,sanat içindir.'görüşünün en güzel örneklerinden biri.
Roman Adnan Bey'in karısı Bihter ile Adnan Bey'in yeğeni Behlul arasında geçen yasak aşkı konu alır.
Bihter,güçlü,güzel,sağlam karakterli,süse püse düşkün,zaten kocasıyla da rahat bir yaşama olan sevdası yüzünden evlenen genç bir kadın.
Behlul ise uçarı,günlük yaşayan,işsiz güçsüz bir küçük bey.
Tabi bir de Nihal var.Adnan Bey'in kızı.Sonradan Behlul ile birbirlerine aşık oluyorlar ve evlenme kararı alıyorlar.
İşte bu Bihter'i çıldırtıyor ve tabancayı 'kalbindeki o gizli yaraya'ateşliyor.
Matmazel de Courton,Habeş köle Beşir,Şayeste,Nesrin...Bunlar da konağın hizmetlileri.
Kitap o zamanki zengin ailelerin hayatını anlatması ve ruh tahlillerindeki başarısı yönüyle oldukça güzel.
Sanırım bir de dizisi çekilmiş.Salih Güney,Müjde Ar oynamış galiba.
Çoğu edebiyat incelemecisi tarafından Türk romanının - gerçek anlamda- miladı kabul edilir Halit Ziya. Onun başyapıtı “Aşk-ı Memnu” ise bugün bile roman tekniği açısından aşılmış değildir.
YASAK AŞK 100 YIL ÖNCE DE VARDI
Yasak Aşk, Burjuva kültürünün gösterişli içi boşaltılmış yaşam tarzı 100 yıl önce de vardı
Halid Ziya Uşaklıgil'in 100 yıl önce kaleme aldığı roman, Siyah Beyaz TV döneminde (1975) büyük yankı uyandıran dizi ve sonra da tiyatro oyunu olmuş.1900'ler Osmanlısı ya da 1975'ler Türkiye'sinden 2003'lere.
Türk edebiyatının büyük ustalarından Halit Ziya Uşaklıgil'in romanından uyarlanan Aşk-ı Memnu Osmanlı burjuvazisinin traji-komik hikayesi Oyunda kendisinden daha yaşlı bir adamla evlenen Bihter'in bir konakta yaşadığı büyük sıkıntı, evlendiği adamın neredeyse kendine yaşıt kızının olumsuz tavırları sonucu genç bir adama aşık olması anlatılıyor.
Kadın hareketinin sesini yükselttiği ikinci Meşrutiyet döneminin edebiyat yapıtlarında kadın, bir 'birey' olarak işlenmeye başlamıştır. Aşk-ı Memnu, pek çok Osmanlı romanının tersine, kadınlara yüzeysel yaklaşmaz.
Bihter'in evliliği ve yasak aşkı arasında yaşadığı çelişkiler, kadın cinselliği gibi 'tehlikeli' konuları da içine alacak şekilde işlenmiştir. Aşk-ı Memnu'da romantik aşk ve cinsellik evliliğin karşısında bir tehlike olarak durmaktadır.
Romanın sonunda Bihter'in ölümüyle hem bir romantik aşk hem de bir evlilik sona erer. Kadınların kamusal alanda hoş görülebilecek rahat tavırları, onları özel alanın evlilik kurumu tarafından belirlenen ilkelerine ihanet noktasına getirecek bir özgürlüğe kavuşturdukları noktada reddedilir.
Eskiden 'iffetsizlik' olarak algılanabilecek pek çok eylem Aşk-ı Memnu'nun kadınları için gündelik hayatın parçası haline gelmiştir. Bu da o dönem zihniyetindeki hızlı değişimin ipuçlarını verir. Firdevs hanım ile kızları Peyker ve Bihter, 'hafifmeşreplik'leri hoş görülen kadınlardır. Bu 'hafifmeşreplik 'yasak aşk'a, bir 'ihanet'e neden olduğa anda ise, bir ahlakî çöküntü havasına bürünmektedir.
Aşk-ı Memnu üzerine
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından da oynanmış oyun olarak.....
Kendinden daha yaşlı bir adamla evlenen Bihter, yasak aşkın kurbanı olur.
Roman olarak 'Aşk-ı Memnu', aşk ile ahlak arasında yaşanabilen sancılarla, baba kız ve ana kız ilişkilerinin işlendiği sosyo-psikolojik bir kesit değil sadece, aynı zamanda siyasal bir özgürlük çığlığı.Romanda siyasetten söz edilmediği ileri sürülebilir. Ama Halid Ziya'nın siyasal eleştirisi romanda siyasetin hiç olmamasında vardır zaten.
Sırça köşklerine hapsolmuş, hayatlarını kendilerince anlamlı kılmak için didinen şu insanlar bize yabancı mı?
Ölenle ölmeyi reddederek hamle yapan Adnan Bey; çocukluktan genç kızlığa sarsıntılarla geçen -adı Fidan demek olan- Nihal; kudretinin esiri olan Firdevs Hanım; özerkleşme umuduyla evliliği seçen -adı 'en iyi' demek olan- Bihter; kendini eğlenceye veren -adı 'çok gülen' demek olan- Behlul; uçuk hayalleri için mali destek arayan Nihad ile onu çarnaçar destekleyen karısı Peyker; arzularını doğrularına tabi kılarak mutsuz olan Matmazel de Courton -ve doğrularını arzularına tabi kılarak mutsuz olan başkaları! -; adı 'yabani gül' demek olan Nesrin; Beyoğlu gecelerinin vazgeçilmez çiçeklerinden Kette; Beşir ve Bülend.
Halit Ziya Uşaklıgil'in ünlü kitabı...
Sevgili edebiyat hocam çok severdi bu kitabı...onun zoruyla okumuştum...dili biraz ağır olmakla birlikte çok güzel bir kitaptı...bir daha bulsam da okusam keşke...
yasak aşk