Gece, aynalardan çekilmiş bir suret,
hiçbir yansımada tutunmuyor gözlerin.
Kimi arasan,
bir başka boşlukta iz bırakıyor.
Bir fısıltı,
Baktığım aynalar
beni başka biriyle karıştırıyor.
Çehremde tanımadığım bir zaman var,
ve gözlerim bana yabancı.
İçimdeki kıyı…
Aynalara bakıp
kendine hayran kalırsın,
sanki güzelliğin hiç solmaz,
sanki zaman sana dokunmaz.
Ama bilmezsin,
Ayna
önce yansıttı,
sonra unuttu.
Bir yüz vardı orada,
her sabah biraz daha silinen.
Ayna,
kendini unutan bir suskunluk,
dudaklarda kırılmadan kalan bir sızı.
Yansıma değil,
gölgelerin dans ettiği bir boşluk,
Gece yine içime çöktü, sâkî.
Koyma bu defa kadehi.
Ben bu gece,
Ay ışığında silinip giden,
ama içimde hâlâ söndüremediğim
bir yüzü düşlemek istiyorum.
Sen gideli,
buralara sabah olmadı.
Birazdan yıldızlar yine doğar.
Bir mahcup yineyim—
süklüm püklüm durur nazlı gönlüm.
Ekmeğin nimet olduğu zamanlarmış,
Çarık giyen adamlarmış,
Giydiğinden başka bir tanesi daha olmazmış,
Ah be babam, ekmeğe katık etmişsin emeği.
Bir peri masalıymış bize duyduğun sevgi,
Sevdiceğim, bağbozumu vaktidir artık,
Üzüm gözlerinde ışıldar güneş.
Gülüşün şıra olur, taşar gönlüme,
Sarhoş eder beni, ikindi gibi bakışın.
Sepet sepet toplarım düşlerimi,
Yine tomurcuklandı düşlerim,
Bak, yine hastalığına düştüm.
Gamzelerin beni hapsediyor,
Şimdi hangi dağın koynunda giyiniyorsun?
Gelinliğin kır çiçeklerinden olsun,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!