Birazdan doğacak güneş,
İçimdeki karanlık hâlâ bir deniz gibi.
Ufkumun kıyısında ince bir huzursuzluk,
Bekler, usulca çırpınır geceyle.
Gözlerin bir gül bahçesi
Birazdan solacak o gül,
Bir sessizlik süzülecek yapraklardan,
Dalı terk eden bir renk gibi
Susacak tenimde kalan hatıran.
Göğsümde soğuyan bir ılık nefes,
Birazdan içim susacak
Ne bir cümle geçecek dudağımdan,
ne de bir kelime düşecek kalbimin kıyısına.
Her şey,
bir boşluğun ortasında bekleyen
eski bir dua gibi kalacak içimde.
Birazdan ışık doğacak,
Karanlığın en derin yerinden,
Sessizliğin içinde kırılacak gece,
Ve ufuk, yeniden nefes alacak.
Kırılmış umutların külleri üstünde,
Birazdan sen geçeceksin rüyamdan,
Gölgenle ıslatılmış bir yol gibi
kalacak ardından hatıran.
Ne elin elimde olacak
ne de gözlerin, sabahı unutan bir yıldız gibi
ışıldayacak üzerimde.
Birazdan sonsuzluk başlayacak,
Zamanın ötesinde,
Ne başlangıçlar ne bitişler var artık,
Sadece varlık ve sessizlik.
Birazdan
Birazdan zaman duracak
Ne saniyeler düşecek göğsüme
ne de dakikalar telaşla geçecek içimden.
Saatler, kırılmış bir sessizlik gibi
dağılacak gözlerimde.
Birden doğdu güneş,
Isındı su, çözündü buzlar.
Birden kaynadı gönlüm,
Taş, toprak kavruldu ansızın.
Şimşek çaktı, gök gürledi,
Yer yerinden oynadı sanki.
Adını andığımda
göğe bakarım
çünkü artık seni
yalnızca içimden çağırabiliyorum.
Ne sesim yetişir sana,
Bir düş sokağı mıydı taş duvarları?
Uzun yaz günlerinin
alaca karanlığında döndüğüm ev...
Gölgesi üzerime düşer duvarların,
bir çocukluk özlemi sinmiş taşlara.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!