Adına ne dersen de, bu toprağına düştüğüm yolun
Sonu hep eksik kalacak olan senden başladığı sonsuzluk
Lodos yolu çınarlı han ve koşup gelen yağmur aralığı gencecik Nisan
Köze harlanmış demirlerin döşünü döven
Göğün sonsuz kucağından
kendini parçalarcasına kanatlarını üstüne gerdiği sorgusuz divanına
Ölçüsünü kaçırmış karanlıklarda
Zifir…
sağda solda aptal bakarken
Bir bulut, bir yağmur,
Bir, ikisibirden suyun dibi bir bulanık, bir pusbulanık ki;
Kaç kulactı ozamana kadar yaşadıklarımı iflahı yok...
İndim bir kuyu dibine
Kuyuya sessizliğin gölgeleri düşmüş diye
Avunmak
Ay ışığı kadar tenha ve yalnız
İn aşağı
Çık yukarı
Ortamlara giriyorum
Havasını soluyorum
Duruyorum ki üstüm gece dolu yıldız
Başım toprak kokan gün güneşli gül ve gülistan
Yağmur diliyorum yağmur oluyor bulut
Ay diliyorum
İyi miyiz...?
Eli iş tutamıyor olsa da bazan yağmurdan
Sırtımızdan sıvazlamıyor olsa eli eksik kalan güneşin
İyi miyiz al birini vur ötekine basmakalıp
Alıp alıp satsa çeşitli dükkan
Yamuk çarşıların tek düzenlik terazisi
Ayva gülenmiş
Nar ağlayan
Sana gelince.....
Sevgilim sana gelince gülmek ağlamak bir bahis
Ömrün hemden bahar olup sevgilim
Yüzün aşk ile güzelleşince...
Doların ateşi..
Orasına elle
Burasını deş, yanını yöresini dürt, üstüne başına dokun...
Doların ateşi neresini nasıl mıncıklarsan mıncıkla ol görüp
Düşmüyormuş ya bir türlü...
Bu hep böyleydi zaten bunda şaşılacak ne var..?
Söylenerek
Sazlanarak
Havalandıysa bizden haber versin zührelere merihe
Nerden nere göçtüğümüzün adsızını
Bahtı yaralı
Tüllü telli turnalar...
Bir anne gibinin
Bütün yoklar arasında hayatın sunduğu en büyük hediyesi
Sefillere batık gözyaşı yağmurluğuna kolkanat gerdiği ömrüyle
Yine de herşeye yeter diye delisine tutunan sevinci
Öyle sevgiliysen güzellerin güzeli sensin gönlü tok
Görüşmesi hoş..
Çoğul olmak
Kalabalıkların çöplüğünde adsız sayrısız kalmaksa
İşin var aziziazizem işin var..
Sevmediysen
Severek yol aldırmadıysan hayata...Yanmadıysan
Dilediğince ocak olmadıysan ateşi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!