Sevgilimizin dediği ''Cennet annelerin ayağı altındadır''
Sözüne kıymet vermeyerek
Cehennemim olup, ayaklarının altına aldın beni.
Yakıp, yıkıp, oradan araya savurdun
Başımı taştan taşa vurup
Yersiz, yurtsuz bıraktın beni
Söz konusu sen olunca evlat;
Bu sabır,
Ne pahalı bir mülkmüş;
Yüreğimin gücü yetmiyor.
Dayanmak ne mümkün yoksunluğuna.
Sanki ben değilim
Ağlamak
Sözün bittiği yerde
Gözyaşının devreye girmesidir...
Uyurken
Yüzüm
Hüzün ırmakları akıtıyormuş
Susuz...
Diyor
Öpücüğümü yüzüne mendil edip
Yüreğinin tepesinde yine o yerde
Kayalıklarına tutunuyor ellerim
Bir gidip bir geliyor titreyerek.
Ne yana dönsem, ne yana baksam
Sağım, solum uçurumun d/iplerinde.
Bir yanı başımda oğlum derin uykularda.
Hayaline gömülen adamı
Uzaktan seyrediyordu kadın.
Serseri kurşunlara hedef
Seçilmişti onun da yüreği.
Rüzgarına kapılmış düşüyor
Üşüyordu soğuk teninde.
Eminönü'nde Gezerken Tebessümümden Düşen Şiir
Bir kısmı sağ şeritte, bir kısmı sol şeritte trencilik oynuyorlar
Eminönü çarşındaki insanlar.
Arada bir oyunbozancılık yapanlar olmasa
Geçekten hoş bir tablo benim ayaklı tablolarım...
Benim annemin elleri toprak kokardı hep...
Yağmur yağıyor; ''toprak annem kokuyor.''
Bağımız, bahçemiz, annemin ellerinden selam getirdi.
Anılar ellerimden tuttu
Oradan oraya yağdırıyor.
Bana bakıyorlarsa baksınlar,
Daha yirmi ikisindeydi;
Yaşayamayacağı yıllarının her biri
Yirmi iki bin kurşun dizdi sırtıma.
Binlerce kez mezara girdim
Çırpına çırpına toprağın üstüne vurarak.
Usta! Nasılsın diye soruyorlar.
Anlatsana,
Akşama kadar nasıl iyi olmaya çalıştığımı
Yüreğim kan ter içinde.
Ve bir avuç gözyaşıyla döndüğümü
Umutsuzluğa...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!