Osman Öcal Şiirleri - Şair Osman Öcal

Osman Öcal

Bir vardı bir de yoktu firen yaptı dengesiz,
Çiğnem dilinde koktu bakın köhne renge siz;
Toprak şeref bilir de o karnında patlıcan;
Al bayrağım buruktu, düğün kurdu yengesiz.

Mef'ûlü / fâ'ilâtü / mefâ'îlü / fâ'ilün

Devamını Oku
Osman Öcal

Zülüfler gerdana gergef işlesin,
Koy başını sinemizde kışlasın.

Yanakların alev alev yanarken,
Dudakların bal şerbeti sunarken,
Gözlerin gözümden içip kanarken,

Devamını Oku
Osman Öcal

Şu dünyanın adaleti,
Kimine taç kim âleti,
Başımın sarma belası,
Bir ejderha hayaleti.

Başköşeden tapu alan,

Devamını Oku
Osman Öcal

Miskinin gönlüne girdiğim zaman,
Taptuk kapısında kula dönmüşüm.
Çiğ iken pişerek Yunus misali,
Tanrı’yla söyleşen dile dönmüşüm.

Nesimi’de yanan kor ateş iken,

Devamını Oku
Osman Öcal

Ağır ağır göynüyerek uğrundan
Bozlak ustasının ezgin çığrından
Bozkır diyarının yanık bağrından
Garip geldi garip göçtü bu handan

NAKARAT

Devamını Oku
Osman Öcal

Sevenler mutlanır seven razılar
Bülbülün ettiği zardı neyleyim
Katar tutmuş içimdeki sızılar
Benim de sevdiğim vardı neyleyim

Bu akşam ondaydım ay hilal oldu

Devamını Oku
Osman Öcal

İster amber sürün ister derde düş,
Kokunu getiren yelden beter ol.
Çisil yağmur gibi bulanıp akma,
Sunası yeşilbaş gölden beter ol.

İçimde büyüyen çıbansın ursun,

Devamını Oku
Osman Öcal

Al kısrağı şaha kaldıran güzel,
Uçuşunu gördüm anka kuşunda.
On dördünde misin yoksa on beş mi?
Gelin kınalarlar senin yaşında.

Saçların tarumar yel vurur tozar,

Devamını Oku
Osman Öcal

Her fısıltı bir boran kalay açmaz bakırı,
Göğün rengini kıran gün bile kirli sarı;
Sokağın ruhu viran şu kristal şehirde.

Baş omuzun restinde püsenler diken gibi,
Buz denizi üstünde bel veren yelken gibi;

Devamını Oku
Osman Öcal

Bir güzelin ellerinden sunulan badeyle kandım;
Pirler ocağında yanıp bir bölük düşten uyandım.

Deli gönül abdal olmuş gezer leyla ardı sıra,
Toprak ananın bağrında tünetir sevdayı kora.
Can bedenin kurbanıdır çekile meydanda dara;

Devamını Oku