Ardahan İli Çıldır İlçesi Aşık Şenlik Beldesinde (Suhara* eski adı) köyünde 1971 yılında dünyaya gelmiştir.
İlk ve orta öğrenimini Çıldır'da yapmış, Liseyi amcasının yanında Kars Ticaret Lisesinde bitirmiştir.
Üniversiteyi Ankara Üniversitesi Çankırı Meslek Yüksek Okulu İktisadi ve İdari Bilimler Muhasebe - İşletme bölümü bitirerek 1990 yılında tamamlamıştır.
Yabancı dile karşıdır. Ve öğrenmemiştir. Yabancı dilin kültür soykırımı olduğuna inanmakla birlikte Türkçe'nin en iyi duygu dili olduğuna inanmaktadır.
1991 yılında ...
Yaşamın içinde dik duracak bir alan kalmadığında,
Dik durabilecek bir yer bulana kadar direnerek,
Gaflete ve delalete düşmüşlerin zikzaklarına
Kapılmak değildir yaşamak.
Çıkar çarkının paslı dişlerinde umar olmak için,
Sevemedim matematikte bölmeyi
Ayırıyor, bölüyor, parçalıyor diye
Keşke matematik üç işlem olsaydı,
Bölme olmasaydı da,
İnsan bölüp parçalamayı öğrenmese idi
Hayat esarete rest çekmişse,
Kendine izin verilmiş birkaç gündür,
Kış soğuğa ne kadar gebeyse,
Zaman üşütmeyen insafsız bir mevsimdir.
Yüreğimizi ısıtır küçük ateşler,
Çürükler sepetinde,
Sağlamların tehdidi gibi,
Yediğinizde ihanet tadında,
Ayıklanamıyor çürükler.
Masumların tehdidi gibi,
Adam günlerdir durmuyordu ve aniden durmuştu,
Yerinde duramayan adam adeta tutukluk yapmış gibiydi,
Duran adama durup herkes bakıyordu,
Onun gözleri dalgalanan bayrağa ve atasının gözlerinin içindeydi,
Emanete sahip çıkıyorum der gibi duruyordu
Kararlıydı sürekli durmaya.
Cumhuriyet kulun kula kul olmasına son vermiş,
Yıkılan Sultana kulluk yerine, yurttaşlık gelmişti,
Halkın kendi kendisini yönetmesi için kurulmuştu,
Atatürk biliyordu Cumhuriyeti kurmak kadar yaşatmanın önemini.
Din ile devlet işlerini ayırmış bir devrim başlatmıştı,
Zaman bir çağ yangınına dönüşmüş ikliminde,
Ecel celalilerinin kağşamış sözlerine
Uzak durmak mümkün değilken,
Yusuf Has Hacib'in, Dede Korkut'un
Karacaoğlan’ın, Pir Sultan’ın, Yunus Emre’nin
Sözlerinin arasında dönüp dururken;
Öldüğü zaman,
Öldüğünün bilincinde,
Kim olabilir ki
Yaşarken ölüm,
Ölüm varken zaten yokuz.
Hasretin, yarama düşmüş acı çektiriyor zamana,
Dönsen ne olur gafletten sonra, anılar hapsoldu dumana,
Güzelliğinin her karesinde sevda düşüyordu bana,
Gözlerden dökülen hüzün kederi gibi gitmiştin yana yana!
Acı bir tat bırakıyordu narin özlemlerin,
Bahardaki gibi yapraklar çok inatçı,
Dallar kırılmadan direniyor rüzgara
Bizi koynunda saklayan vadi direniyor hazana,
Doğa soyunuyor mevsim gelmiş sonbahara.
Kurumuş yapraklar buhran kuyusundan bakıyor
Can sağken yurt vermeyiz düşmana / Çıldırlı Aşık Şenlik