Toprağın iliğine kan akıyor
Yüreğimize işleyen bir yağmur gibi
İnsanlık çürümüş bir zamandan bakıyor
Kendini arıyormuş gibi
Umutla umutsuzluk arasında
Reçetesini kaybetmiş bir hastanın doktora yeniden reçete yazdırmaktan başka çaresi yoktur
Reçete yazılmıştı yurdun her köşesine
Her insanın belleğinin içine
19. yüzyılın birikmiş kirini 19 kişi, 19 Mayıs 1919’da yola çıkarak yıkadı
Vazgeçilmeyecek kadar kıymetli değilmiş hayatlarımız,
Altı imzalı boş mukavele gibi buruşuk,
Hayatımızın karşılığı kadar sözleşmeler
Ve o boynu bükük ayrılış
Hazırlıksız, aniden öldüren bir darbe gibi,
Atalarım canlarını vererek bir emanet vermişlerdi bana,
O gün bugündür o emanetin nöbetini yüreğimde tutarım,
7/24 nöbeti sadece kendime yazdım, kimseye güvenim kalmadı,
Beni temsil edenlere nöbet yazdım sahip çıkmadılar.
Ekmek parasına çalıştığım kurumun sahiplerine inandım,
Kendini yönetemeyenleri yönetirler
Hayatımız boyunca sandığa oy attık,
Sandığa her attığımız oyu demokrasi,
Oy verdiklerimizi de bizi temsil ediyorlar sandık
Birileri tarafından kodlanmış kişiler
Mutluluk zaman alıyordu,
Zaman mutlu eden ve varsa onu çalıyordu
Mutluluk ile zaman arasında eşit olmayan bir takas vardı
İnsanlar içlerinde ki açığa çıkmayı bekleyen mutluluk ile zaman arasında ki alışverişten haberli miydi?
Geleceğe gönderdiğimiz,
Bizimle gitmeyen ve bizim göremeyeceğimiz,
Zamanın kapsülüdür çocuklar
İyi bir gelecek bizimdir
Yayı iyi gerebilirsek
Yine uzaklar ufukta belirdi,
Eskiden uzaklara gurbet denirdi,
Uzaklar hayallerimin başladığı yerdi,
Şimdi bulunduğum yer.
Ufuklar hep benimsin derdi,
Onlar yürek yüreğe ölürken
Öldüren yüreksizler
Silahların arkasına sığınıyordu
Düşünce ve eylemin
Bağının koparıldığı gündü o gün
Kendimizle,
Yaşadıklarımızla, yaşattıklarımızla,
Dostluklarımız, arkadaşlıklarımızla,
Yakın – uzak insanlarla,
İşimizle, uğraşımızla,
Ne yapmak istediğimizle,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!