Ruhumun mevsimsiz kaldığı zamanları dokunur
Mevsimsiz zamanlar da bir mevsimdir ruhun
Ağacın görüntüsünü, yaprağın hışırtısını,
Suyun şırıltısını ararım,
Ruhumun mevsimlerinde
Yosunlarda yüzmüş gibi yeşildi derya gözleri,
Aynalara yansır mermeri kıskandıran berrak teni
Rüzgâr gibi esip geçmişti sesi sanki hançereli,
Düşlerimde saklıydı rüya güzeli.
Özlemi gül döktürüyordu hasret çeken anılarıma
Bedenimizde bunca kemik varken;
Kırılan hep kalp,
Ustası da yok ki tamir edilsin,
Yeter ki biri kırmasın
İnsan olan kalbi kristal bir cam sansın,
Bizim oralarda mevsim
Sekiz ay beyaz
İki ay ayaz
Geriye ne kaldıysa
Şiire yaz
İlerliyorduk
Birden geriye döndük,
Arkada kalanların da, ileride olanlarında,
İçinde sizde varsınız
Toplu bir kâbusun,
Hapishanemin camından yağan yağmura bakarken özgürlüğümü hatırlıyordum
Her damla yağmur bir birine değmeden özgürlükleri yağıyordu aralarından
Özgür olmadığımı görünce kalabalıklar içinde kurtulmaya çalışıyordum yaralarımdan
Dünyanın öbür ucundan anında haberdarız
Yan komşumuzdan haberimiz yok.
Eğlencede, rakı meze sofralarında
Doymak bilmiyoruz,
Aç insanlardan haberimiz yok.
Çorapsız çık sokağa çıplak ayakları görürsün,
Halini mi anlatmak istiyorsun, dertli bir insanı anladıysan bilirsin
Sen hep anlaşılmak istedin, anlaşılmamaktan dert yandın,
Anlamaya çalışarak neden bu çabanı sürdürmüyorsun
Ayakkabıların yok diye üzülüyorsun,
Vicdan
Bir iç sorgulamadır,
Aklın; duygulara verdiği,
Beraat kararıdır.
Sıra gecelerinin sonu isyan gecelerinde devam ederdi,
Yoksulluğun üstü örtülürdü yıldızlı gecelerde,
Yeşile hasret, suya hasret, serinliğe hasret,
Toprağın ve tenlerin kaderiydi bu,
Yoksul damların gecelerinde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!