Ben uzaklardan beklerdim, Sayarak günlerimi. Bu gece penceremden düşen ay ışığında, Birden yanıbaşımda buldum Bir ağaç gibi çiçeklenmiş Anladım almış yürümüş Sarmış bu sevda içimi ...
Bir pencere açıldı kitabımın sayfasında El sallayarak sen göründün, Satırlar takım takım evinin önünde Ne güzel bu küçük askerler... Fakat kayboluyorsun pencereden Şimdi ağlıyor bütün harfler...
Sonra birden beliriyorsun Elinde nakışlı mendilin, gülümsüyorsun Ve başlıyorsun konuşmağa Sesin ağlamaklı, Sesin yumuşak, Anlattıklarına karışıyor kitabın anlattıkları...
bırakıp gittin beni bütün kapılarda bütün çöllerde tek başıma kodun şafakta arayıp öğle vakti yitirdiğim vardığım hiç bir yerde değildin sensiz bir odanın sahrasını nasıl anlatsam hiçbir şeyin seni andırmadığı bir pazar kalabalığını denizde dalgakırandan da boşluğunu bir günün seslenip de senden cevap alamadığım sessizliği
Evet hep açık gidip gelen ağzın içindi; Gökyüzünün o huysuz maviliği içindi; Elma kokan bir Türkçeyle konuştuğun içindi; Ölümün sefil, kötü belleği içindi; Her gün Pazar kurulan o sokaklar içindi; Saçında uykusu kaçmış çiçekler ıslattığın içindi; Çocuklar okuldan dönüyormuş gibi sesin içindi;
İşte bütün ama bütün bunlar için sana teşekkür derim.
Ben uzaklardan beklerdim,
Sayarak günlerimi.
Bu gece penceremden düşen ay ışığında,
Birden yanıbaşımda buldum
Bir ağaç gibi çiçeklenmiş
Anladım almış yürümüş
Sarmış bu sevda içimi
...
_ Necati Cumalı
Bir pencere açıldı kitabımın sayfasında
El sallayarak sen göründün,
Satırlar takım takım evinin önünde
Ne güzel bu küçük askerler...
Fakat kayboluyorsun pencereden
Şimdi ağlıyor bütün harfler...
Sonra birden beliriyorsun
Elinde nakışlı mendilin, gülümsüyorsun
Ve başlıyorsun konuşmağa
Sesin ağlamaklı,
Sesin yumuşak,
Anlattıklarına karışıyor kitabın anlattıkları...
__ N. U. Akgün
bırakıp gittin beni bütün kapılarda
bütün çöllerde tek başıma kodun
şafakta arayıp öğle vakti yitirdiğim
vardığım hiç bir yerde değildin
sensiz bir odanın sahrasını nasıl anlatsam
hiçbir şeyin seni andırmadığı bir pazar kalabalığını
denizde dalgakırandan da boşluğunu bir günün
seslenip de senden cevap alamadığım sessizliği
___ Aragon
Gönlünde sevgime yer vermedin de
Yaban güllerini hep derledin de
Ellerin ismini ezberledin de
Bir benim adımı öğretemedim
Sonunda hicranı öğrettin bana
Ben sana sevmeyi öğretemedim
__ Turgut Yarkınt
Bugün dalgınım, dün de dalgındım
Aç bile değildim aynaya bakmasaydım
Dünden kalmış yemekleri yerken ki gönülsüzlük
Gibi burdayım…
Burayı sevmiyorum, bahsetmişimdir.
Unufak olmak iyidir olmamaktan
Hiç böyle demedim, yarabbim bilir
Bu bozuk güzellik, kalbimi yoran…
__ İbrahim Tenekeci
içimden dedim gömülü bir ırmağın yalnızlığıdır bu
beraber yürüyelim olur mu?
__ İ. Tenekeci
Evet hep açık gidip gelen ağzın içindi;
Gökyüzünün o huysuz maviliği içindi;
Elma kokan bir Türkçeyle konuştuğun içindi;
Ölümün sefil, kötü belleği içindi;
Her gün Pazar kurulan o sokaklar içindi;
Saçında uykusu kaçmış çiçekler ıslattığın içindi;
Çocuklar okuldan dönüyormuş gibi sesin içindi;
İşte bütün ama bütün bunlar için sana teşekkür derim.
___ İlhan Berk
nilüferler niçin suya eğilir
ve niçin
kavruk otlar gibi tutuşur
o ilk sevdalar
söyleyin bana
ey kitaplar.
bana söyleyin
kim var
aramızda
biraz ölmeden
bir türkü tutturmuş giden.
ya kırmızı şapkalı
gelincik, senin için
göz açıp kapayıncaya
yiter şu bahar
hemen
ölüm gelir
yükselince sular.
söyleyin bana
ey kitaplar
var mı
kederin atlasında
tarçın kokulu bir şehir
inmemiş olsun damlarına
gözyaşından
yıldızböcekleri
ve tarçın
kokulu
bir aşk
hiç ölmeyen.
___ B. Aysan
Şimdi yoksun üstelik uzaktasın
ellerin yapayalnız biliyorum
gözlerin dalıyor yine
hep benim için olmalı
__ C. Zarifoğlu
Bu kez anladım
...
Kaybettim bugün kendimi, hükümsüzdür
...